Belki de Son Gün

4K 289 7
                                    

Ben şu an belki de hayatımın son anlarını yaşıyordum. Eğer bizi kimse kurtarmazsa
burada Yağızla birlikte ölücektim. Ölüm acaba nasıldı?

Eğer ecelim gelmişse ne yaparsam yapayım ölecektim. Ölüm bir hayatın sonu yeni bir hayatın başlangıcıydı. Belkide biz yarın yeni bir hayata adım atacaktık.Korkuyormuydum ?

Çok ama korkmamın sebebi hesaptı. Günahlarımla Allahın karşısına nasıl çıkacaktım...Dile kolaydı sadece dört harfti...
Ölüm... Uykudan uyanmak ... Ömür boyu aradığın sevgiliye kavuşmak..Yeni bir hayatın anahtarı... ÖLÜM...

"Minel iyi misin ?"

"Evet iyiyim Peki ya sen? "

"Bende iyiyim. Merak etme bizi buradan kurtaracaklar. Beni duyuyor musun ? Minel ölmeyeceğiz!"

Bunu bağırarak söylemişti. Korktuğumu biliyordu. Korkumu azaltmaya çalışıyordu. Ama bunu neden yapıyordu? Anlam veremiyordum. Belki de hayatımın son anlarını Yağızın beni rahatlatmaya çalışmasıyla
geçirecektim...

"Bizi nasıl öldürecek ? Yağız bizim ölümümüz nasıl olacak ? Hep nasıl öleceğimi merak etmişimdir. Lütfen öğrenir misin?"

Sesim titreyerek çıkmıştı. Yağızı göremiyordum ama elleri ellerime bağlı olduğu için elini sıktığını hissedebiliyordum. O da korkuyordu . Ve ben ölecekmişiz gibi konuşunca sinirleniyordu. Yağız alçak bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı ."

"Üşüyor musun? "

"Yok iyiyim ama burada soğuktan ve oturuşumuzdan dolayı her yerimiz tutulacak...Hoş zaten ölmeyecek miyiz."

"Sus ! Bir daha ölümü ağzına almayacaksın!"

Çok sinirlenmişti. Her seferinde ölümden bahsederek onu neden bu kadar sinirlendiriyordum?
Artık kendime bile anlam veremez olmuştum.

Üşüyordum..
Yalan söylemiştim. İyi değildim yalan söylemiştim. Çok korkuyordum . Sanki bir korku filminin içerisindeymişiz gibi ...

Beynim farklı farklı düşünceler içerisindeydi . Tabir i caizse kafayı yemeye başlamıştım. Küçükken annem ölümü anlatırken çok korkardım. Cehennem vardı. Çok korkunç bir yer ... Ama korkumu annemin tek bir kelimesiyle yitirebiliyordum. Cennet ... çok güzel bir yerdi. Peygamberimiz oradaydı . Orada Allah teala 'nın cemalinide görecektim . İşte tek bir kelime rahatlamama sebep oluyordu ama şimdi rahat hissedemiyordum . Çünkü ben çok korkuyordum...

"Yağız bana masal anlatır mısın? Annem ben korktuğumda bana hep masal anlatırdı."

"Normalde anlatmam ama şu an anormal bir durumdayız. Ve Bende anormal olarak sana masal anlatmayı kabul ediyorum."

"Hangi masal ?"

"Sen seç."

"Tamam o zaman en sevdiğim masal olan Ferhat ile Şirin."

"Ne? iyide o masal değil ki ."

"Biliyorum masal olmadığını ama annem ben küçük iken masal diye hep bunu anlatırdı. Bir gün bunun masal olmadığını öğrenmiştim. Dolayısıyla hayal kırıklığına uğramıştım. Anneme sorduğumda ise bana şu cevabı verdi "Kızım iki insanın birbirine o kadar aşık olması olağandışı ve masallarda olağanüstülük içerir Yani Ferhat ile Şirin bana göre bir masaldır."

"Evet mantıklı gerçekten Tamam sana onu anlatacağım ."

Anlatmaya başlamıştı . Çok güzel bir anlatımı vardı. Yağız bu hikayeyi nerden biliyordu. Çok merak etmiştim Anlatımı bitince sorumu yönelttim .

"Sen bu hikayeyi nerden biliyorsun. "

"Bu hikayeyi bana annem anlatıyordu. Ona dair hatırladığım nadir şeylerden..."

Gülümsemiştim . Yağız gerçekten Her kötülüğün içinde iyilik olduğu sözünü doğruluyordu. Bu masalı Yağızdan dinlemek masala ayrı bir hava katmıştı sanki ... Farklıydı gerçekten çok farklıydı...

O masalı anlatırken ben yarı ölüm olan uykuma yenik düştüm. Sabah olmuştu o adam bizim etrafımıza benzin döküyordu. Evet nasıl öleceğimi anlamıştım. Yanarak...

Biz yanarak ölecektik. Belki de ölümlerin en acılı olanıydı. Aklıma yanarak öleceğim hiç gelmemişti. Yağızda uyanmıştı.

"Ne yapıyorsun bize? "

"Görmüyor musunuz Küçük bey? Sizi abinizin gözü önünde diri diri yakacağım."

"Sen kafayı yemişsin. "

"Evet kafayı yedim .Abiniz bana kafayı yedirtti .Mesajı atmıştım Şu an buraya geliyor olmalı. "

Ev benzin kokuyordu. Son hissetiğim koku benzin olacaktı . Ben ağlamaya başlamıştım.

"Boşuna ağlama artık bu yolun kurtuluşu yok önce sizi sonra kendimi ateşe vereceğim. "

"Minel kendine gel! Ağlama abim bizi kurtaracak."

"Görücez küçük bey kurtaracak mı acaba?"

Ağlamam kesilmişti. Evet ölücektik ... Aniden dışarıdan silah sesi geldi. Ve o adam yani bizi öldürecek olan adam dışarı bakmaya gitmişti. Polisler gelmişti. Ve katilimiz konuşmaya başladı.

"Kerem görüyor musun ? Senin gözlerinin önünde bu evi yakacağım geriye sadece onların çığlıkları kalacak. "

Çakmağı bırakmıştı . Ve biz hareket edemiyorduk. Evin etrafı hep yanıyordu. İçeri girmeye çalışıyorlardı. Biri girmişti sandalyeden bizi çözmüştü. Çıkmaya çalışıyorduk ama önümüze hep daha da fazla ateş çıkıyordu.

Kapıyı bulmuştuk. Tam çıkarken ayağım masaya takılmıştı düşmüştüm ve önüme de büyük bir tahta yığını düşmüştü. Sesleri işitebiliyordum. Ama anlamıyordum. Sanki her yer karanlıktı . Karanlık bir kuyudaymışım gibi..
.
Ben ölüyordum. Kurtulamamıştım. Burada yapayalnız ölecektim. Öleceğin zaman tüm hayatın gözlerin önünden geçecek derlerdi ve şu an ben küçüktüm ve kardeşlerimle birlikte oyun oynuyordum. Böyle de devam etmişti Hayatım gözlerimin önünden geçiyordu. Beni kurtarmaya çalışıyorlardı. Ben ölüyordum...

Beni evin içerisinden kurtarmışlardı. En son hatırladığım o evden kurtarılışım ve Yağızın
"İyi olacaksın. " demesiydi.

Eski arkadaşım yani ölen arkadaşım Sevdayı görüyordum. Benimle konuşmaya çalışıyordu. Okuldaydık  O okulun karşısındaki yoldan gelirken araba çarpmıştı biz şu an orada beraber yürüyorduk. Ona "Ölüm nasıl diye sormuştum. " O ise tek kelimeyle sadece
"Soğuk ." demişti .

"Nasılsın. " diye sormuştum.

"Çok iyiyim iyi ki de orada bana araba çarpmış."
demişti .
Ölümü seviyordu. Sevmesinin nedeni Sevda çok edepli ve dinine düşkün bir kızdı o tabiki ölümü sevecekti.
.
Bilmiyordum . Cennete yada cehenneme gideceğimi ... Bilmiyordum Allah ' ın cemalini göreceğimi... Bilmiyordum Peygamberi göreceğimi ...

O yüzden korkuyordum işte Ama Sevda öyle değildi biliyordu ve çok mutluydu . Ve aniden bir araba geldi ve Sevdaya çarptı. Tekrar mı ölmüştü. Bu yine aynı arabaydı. Ya da ben onun ölümünü tekrar görüyordum.

Gözlerimde beklettiğim yaşlar dökülüvermişti . Sevda bana en son "Kendine iyi bak ."demişti. Ben şu an ölüyormuydum? Yoksa hayatıma devam mı ediyordum. Belki bugün sonumdu belkide başlangıcımdı... "

Senin Gibi OlamamWhere stories live. Discover now