Kaza ' nın Yıkımları

3.9K 238 103
                                    

Yağız ' ın ağzından;
Boşluktaydım sanki... Boşluğa çekiliyordum. Kendi boşluğuma ve onun derinliğine... Ne olduğunu anlayamıyordum. Sanki her şey bitmişti ve ben Minelin derinliğinde dolanıyordum. Minel geliyordu aklıma. Kalbimin sahibi olan kadın... Her şeyim dediğim kadın...Helalim olmasını istediğim kadın... Bütün uzuvlarım Minel diye sayıklıyordu. Gözlerim onun gözlerini özlüyordu. Kalbim onu görünce atmayı özlüyordu. Onun bakışını , gülüşünü her şeyini özlemiştim. Onun benliğiyle dolmuştum adeta...

Boşluktan uyanmıştım ama çok
Korkuyordum. Sanki hislerim kaybolmuştu. Mineli o şekilde görünce ne yapacağımı bilememiştim.

Kazadan en az zarar gören bendim. Abim yaralanmıştı. Abimin başı kanıyordu ve gözleri kapalıydı. Azranın ise durumu kritikti. Benim sadece başım kanıyordu. Ama başımın kanaması şu an hiç önemli değildi. En sevdiklerim tehlikedeydi. Ambulanslar gelmişti. Abimi , Azrayı Mineli ve taksi şoförünü ambulansa bindirdiler. Ben Mineli götüren ambulansa binmiştim. Galiba kalbim buraya sürüklemişti beni...

Durumu en ağır olan kişide Mineldi. Bana her zaman kızarak baktığı o ela gözleri göremiyordum. Mineldi burada yatan ama sanki yüzünü başka biri çalmış gibiydi. Ben Minelimi bir daha göremeyeceğimden dolayı çok korkuyordum. Öyle bir ihtimalin olmasını bile istemiyordum.

Onu o kadar çok seviyordum ki... Bakmaya bile kıyamıyordum. Ama ona çok acımasızca davrandım. Çünkü kabul etmek istemiyordum. O iğrenç egom kendimden daha çok seveceğim birini istemiyordu. Gururuma yediremiyordum. Başörtülü bir kıza aşık olacağımı hiç düşünemezdim. Minelde bir yakınlık hissediyordum. Ve bu yakınlık hissi beni yakıp kül ediyordu. Ben asla böyle bir kızla olamam diyordum. Ama şu an sadece Minelin gözlerini açmasını ve bana bakmasını istiyordum. O da beni seviyordu bunu biliyordum. Çünkü itiraf etmişti benim şaşkınım. Ağzından kaçırmıştı . Nasıl da utanmıştı ama...

Allah ' ım sana inanıyorum. Sana kesinlikle iman ediyorum . Ne kadar kaçarsam kaçayım hakikat her zaman beni yakaladı. Lütfen Sevdiklerime zarar gelmesin. Onlara yardım et Rabbim !.

Minel sedyeyle hastaneye taşındı. Abimi ve Azrayı da hastaneye taşıdılar. Ben Minel ' in annesini aradım. Babam ve Amcamıda aramıştım. Şimdi Sivasa doğru yola çıkmışlardır. Hemşire " Siz nasılsınız ? Sizede pansuman yapalım. " demişti.

" Hayır istemiyorum. Onlar bu haldeyken ben pansuman felan istemiyorum. Lütfen onlarla ilgilenin.
" Ameliyata alındılar. Sizin şu an yapacağınız hiç bir şey yok. Lütfen itiraz etmeyin. "
Hemşire haklıydı. Benim elimden şu an ne gelebilirdi ki ? Sadece Rabbime dua edebilirdim. Ve en güzel teslimiyetti dua...Hemşirenin pansuman yapmasını kabul etmiştim. Minel yoğum bakıma alınmıştı.
Yoğun bakımın önüne gittiğimde Minel ' in annesi ve kardeşleri Minel ' e bakıyorlardı. Yanlarına gittim . Ve annesi " Kaza nasıl oldu? Nasıl bu hale geldiniz . Lütfen yavrum anlat bana ."

"Öncelikle sakin olun ! Onlar iyileşecek Allah 'ın izniyle... Taksi şoförü alkol kullanmıştı. Ve direksiyonu kullanamadı . Sonrada  araba şarampole yuvarlandı. " Minel ' in annesi Asiye Hanım ağlıyordu. Bir yandan da taksi şoförüne yakınıyordu.
" Hiç mi Allahtan korkusu yoktu ? Alkollü olduğu halde taksi sürüyordu . Bu gencecik insanların hakkını nasıl ödeyecek ? Minelim kızım daha ne gelecek bu talihsiz başına ? Ne olur uyan kuzum !."

Asiye Hanım fenalaşmıştı. Ve bu yüzden sedyeye yatırılmıştı.Hemşire Asiye Hanımı rahatlatmak için sakinleştirici ile gelmişti. Asiye Hanım sakinleştirici vurulduktan sonra uyumaya başlamıştı. Babam ve Amcamlar da gelmişlerdi. "Ne oldu Yağız nedir bu haliniz ?" diye sormuştu amcam. Ona da Asiye Hanıma anlattığım gibi anlatmıştım. Abimi ameliyat eden cerrah çıkmıştı .Ve doktorun yanına gidip ;
"Doktor bey oğlumun durumu
nasıl ? Lütfen bir şey söyleyin ! "

" Merak etmeyin . Oğlunuz iyi. Cam parçası kalbini sıyırmış. Ama fazla yormayın hastamızı. Sırayla görebilirsiniz. " Babam görmek istemişti. İlk defa Babamı böyle görüyordum. Demek ki Babamın bize ilgi göstermesi için başımıza bir şey gelmesi gerekiyormuş.

Azra' nın da cerrahı çıkmıştı. Amcam ve Yengemle birlikte doktorun yanına gittik.
"Doktor Bey kızımızın durumu nasıl ?"
" Hayati tehlikesi yok yalnız ..."
"Evet yalnız...Söyleyin doktor ne oldu kızıma!"
" Kızınız yürüyemeyecek. Gerçekten çok üzgünüm elimden geleni yaptım ama kızınızın bacaklarını kurtaramadım. "
İnanamıyordum. Bu nasıl olabilirdi? Azra sakat mı kalmıştı ?

Yengem aniden fenalaşmıştı ve bayılmıştı. Amcam hem ağlıyordu hemde yengemi ayıltmaya çalışıyordu. Yengemde sedyeye yatırılmıştı. Sakinleştirici vurulduktan sonra o da uyumaya başlamıştı. Amcam ise bir köşede hiç bir şey söylemeden duvarı seyrediyordu. Durumuz bir hayli kötüydü. Allah yardımcımız olsun .

Minel ' in yoğun bakımının önüne gelmiştim. Asiye Hanım uyanmıştı ve Minel ' e bakıyordu. Minel ' in cerrahı Minel için " Biz elimizden geleni yaptık şimdi sıra onda ... Elimizden beklemekten başka bir şey gelmez...  demişti.

Azra ' nın durumuna gerçekten çok üzülüyordum. Acaba artık yürüyemeyeceğini öğrendikten sonra nasıl bir tepki verecekti ? İsyan mı edicekti ? Yoksa Allah ' tan geldi diye haline şükür mü edicekti?

Bu gibi durumlarda kesinlikle şükür edilmesi gerekiyordu. Çünkü başıma  daha kötüsü gelebilirdi diyerek şükür edilmesi gerekti.
Her zaman en kötüsünü düşünerek kendimizi motive etmez miydik zaten ?...

Sabır en güzel ilaçtı. Sabredecektik. Elimizden başka hiç bir şey gelmiyordu çünkü... Minel orada gözleri kapalı yatarken elimden hiç bir şey gelmiyordu. Buna çok öfkeleniyordum. Azra sakat kalmıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ama tek bir bildiğim vardı o da dua etmekti.

3 HAFTA SONRA;

3 Hafta olmuştu. Ve  Minel uyanamamıştı. 3 hafta boyunca Minel ' in yanından hiç ayrılmamıştım. Hala kazadaki giysiler vardı üzerimde...Eğer bir an için bile ayrılsam Minel ' in gözlerini kapayacağını  ve benim onu göremeyeceğimden korkuyordum.

Onsuz yapamazdım. Artık nefes alma sebebimdi o benim. Onun bana helal olmasını istiyordum. Benim helalim olmadan bu dünyaya gözlerini kapayamazdı. Onu alnından öpmek istiyordum. Ve " Artık benim HELALİMSİN" demek istiyordum. Onu her şey den çok seviyordum.

3 hafta boyunca Abim , Azra ve Asiye Hanım benimle birlikte hastanede kalmışlardı. Azra o halinde bile amcamgille eve gitmeyi kabul etmemişti. 3 haftalık bir bekleyişti. Evet aslında kısa görünüyordu. Ama sanki bir ömür geçmiş gibiydi. Şu anlık hiç bir şey umrumda değildi. Kalbim ve bütün uzuvlarım Minel diye sayıklıyordu. Artık gözlerim onun gözleriyle buluşmak istiyordu. Ama biliyordu ki o ela gözler bu gözlere sadece helal olunca bakabilecekti.

Bu bir ömür gibi süren hasretin artık vuslata dönüşmesini istiyordum. Ben Meleğimi istiyordum. Ben helalim olmasını istediğim kadını istiyordum...

Ve uzun bir bekleyişten sonra Minel sayıklamaya başlamıştı.  Durumu da iyiye gidiyor demişti doktor.  İyi olacaktı Meleğim...

Herkes Minelin başında toplanmıştı. Minel sayıklıyordu ama tam olarak ne dediği anlaşılmıyordu. Abim , ben , Azra ve Asiye hanım ağlamaya başlamıştık. Mutluluk gözyaşlarıydı...

Sayıkladığı kelime " Yağız ."dı. Benim ismimi sayıklıyordu.  Herkesin ortasında  yine itiraf etmişti şaşkınım.....
.









Senin Gibi OlamamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin