Emir'in eğlence hayatına dönüşü kesin ve hızlı olmuştu. Öyle ki bir hafta boyunca düzenlenen hiçbir partiyi ve hafta sonu kaçamaklarını kaçırmamıştı. İnandırıcı olmadığını bilse de dönemin yeni başlamasını, yani derslerin ve programların henüz oturmamış olmasını bahane ediyordu. Ancak artık bahanesini uzatamayacağı noktaya gelmişti. Ayrıca babasıyla yaptığı telefon görüşmesi her ne kadar kısa olsa da oldukça verimli olmuştu. Üst üste akan günlerin hızını biraz yavaşlatabildiğinde ve ayılabildiğinde nihayet evinin yolunu bulabilmişti.
Emir şu son bir haftayı gece kuşu olarak geçirmişti. Geceleri sabahlara kadar süren partileri ve sabahları da neredeyse ikindiye kadar uzayan uykuları bir döngü içine girmiş gibiydi. Bu yüzden arada bir kardeşini nadiren de anne-babasını görebilmişti. Yine de hafta sonu tatilinden döndüğünde her şeyi bıraktığı gibi aynı görmeyi umuyordu.
Aslında maddi olarak bıraktığı her şey aynıydı da. Ancak evin manevi havasında bir şeylerin değiştiğini henüz fark edecek kadar uyanık değildi. Begüm'ün evde olduğunu öğrenince gelir gelmez onun yanına gitti. Masasının başında bütün dikkatiyle bir şeyler yapmaya çalışan Begüm kafasını kaldırdığında sevinçle yerinden fırladı.
"Abi!"
Abisinin içeri adım atmasına fırsat vermeden boynuna atlamıştı. Aynı evde olmalarına rağmen sanki uzak bir yerde yaşıyormuş gibi hissetmeye alışmaya başlamıştı.
"Hey zıplama bakayım. Yine ani hareketler yapıyorsun."
"Kaç gündür seni doğru dürüst göremedim bile. Yine nerelere kaybolmuştun."
Begüm abisinin kolunun altında çoktan söylenmeye başlamıştı. Begüm yatağına Emir'de biraz önce Begüm'ün kalktığı sandalyeye oturdu.
"Bütün bir kış için enerji toplamakla meşguldüm. Söyle bakalım ben yokken yeni bir şey oldu mu?"
Begüm, kendisinin yaşama ihtimali olmayıp da abisinin yaşadığı bu eğlenceli hayata özeniyordu. Umursamazca omzunu silkti. Kendini geriye yatağına doğru bıraktı ve konuşmasını tavana bakarak devam ettirdi.
"Değişen hiçbir şey yok. Annemle babam hep işte, ben de okuldan eve evden okula. Hayatın tadını çıkartan sensin ama senin de yüzünü göremiyorum."
Emir, Begüm'ün yakınmalarını tebessümle dinlerken bakışları yaslandığı masanın üzerine, üst üste duran kağıtlara döndü.
"Bunlar ne? Çizim yapmaya mı başladın?"
Emir masanın üzerindeki eskizleri karıştırırken Begüm yeni hobisinin heyecanıyla yerinden kalktı ve iki adımla abisinin yanına geldi.
"Evet, Zeynep Sena bana çalışmalarını gösterdi. Hepsi o kadar harikaydı ki gören herkes çizmek için heveslenir."
"Kim? O hala burada mı?"
"Evet, birkaç kez kısa zamanda buradan ayrılmayı düşündüğünü söylese de annem her seferinde burada kalması için ısrarcı."
Emir aklından tamamen çıkıp giden kızın hala burada olmasını garipsemişti. Sahte tanışma akşamında ilk ve son kez muhatap olmuşlardı ve ondan sonra bırak karşılaşmayı Emir kızın varlığını neredeyse tamamen unutmuştu.
"Daha yeni başladım. Zeynep Sena da bana yardım edecek. Sence nasıllar?" diye beklentiyle sordu Begüm. Emir çizimden çok karalamaya benzer kağıtların arasında bir tanesini çekip çıkardı. Elindeki basit, birkaç çizgiyle çizilmiş harika bir gelincik çiçeği resmiydi.

YOU ARE READING
Aşktan Önce Gurur
Teen FictionKim olursa olsun kapıdan ilk giren kızı istediğim zaman tavlayabilirim! Gururu incinmişti ve kapıdan girmek üzere yaklaşan kızın da gururunu incitmek istiyordu. Kız yaklaştıkça kendinden emin yüzünde alaycı gülüşü genişliyordu. Ancak beklenmedik bir...