middle of the night.

Episode 5 : Jeon Jungkook

yorumlarınızı görmeyi özellikle bu fic söz konusu ise çok seviyorum, lütfen birkaç kelime de olsa düşüncelerinizi aktarın ♡

|Beşinci Bölüm : Jeon Jungkook

"Bana her şeyi açıklayacağını söylemiştin, dizlerime yatıp beni izleyeceğini değil. "

Taehyung iç çekerek konuştuğunda ses tonu bıkkınlığı ve sıkılmışlığı en uç noktalarına dek hissettiriyordu. Yaklaşık on dakika önce aralarında geçen diyaloğun hemen ardından karşısındaki delta onu zorla devrilmiş bir ağacın gövdesine oturtmuş ve kendisi de başını omeganın bacaklarına yaslayarak Taehyung'u oldukça rahatsız edici ve sinir bozucu bir şekilde izlemeye başlamıştı. İlk birkaç dakika Taehyung dişlerini sıkmayı ve tepkisiz kalmayı becerebildi ama ne zamanki o da gözlerini uyluklarına başını yaslayan deltaya çevirdi ve onun parlak gözleriyle karşılaştı, işte o zaman artık sabrı bu olaya dayanamadı ve taşmaya başladı.

 Dudaklarından ondan izinsiz dökülen sözcüklerin hemen ardından deltanın gözlerinin aşağıya, dudaklarına kaydığını fark ederek hemen çekti ondan bakışlarını. Her ne kadar hatırlamaktan hoşnut olmasa da, kendisi evli bir omegaydı, karşısındaki kişi kim olursa olsun bu tarz bir konumda baş başa kalmak her türlü aldatmaya giriyordu. Evli olduğu adamdan nefret ediyor, onun sırf krallığı ele geçirmek adına kendisiyle evlendiğini biliyor olsa da aldatmak gibi çirkin bir ifadenin kendi ismiyle yan yana gelecek olması onu iğrendirirdi.

Taehyung öfkeyle kaşlarını çatıp geri çekilmek istediğinde sürekli zihni karşısındaki kişinin kendisinden kat ve kat güçlü olduğunu unutuyor, bir hamlesiyle onun soluğunu kesebileceğini bilmiyormuş gibi davranıyordu. Bu davranış bir nevi savunma mekanizması görevi görüyor olsa da Taehyung aslında karşısındaki deltanın ona zarar vermeyeceğini anlamış, bunu anlamanın ona verdiği rahatlık sebebiyle bu denli fevri ve cesur davranıyordu. Aksi taktirde nesli tükenmiş bir türün bacaklarının üzerinde kanlı canlı bir şekilde yatıyor olduğunu ve kendisini pür dikkat izliyor olduğunu bilmek onu korkudan bayıltabilirdi bile. 

Taehyung donanımlı ve eğitimli bir dövüşçü olsa dahi bir deltaya kafa tutamayacağını bilecek kadar da zekiydi. Özellikle hayatı boyunca bir deltayla karşılaşmamış, hatta haklarında tek bir bilgi bile öğrenememişti. Hakkında hiçbir şey bilmediği bir tehdit ile karşı karşıya kalıp cesur davranmak ise tamamen bir aptalın yapacağı bir hamle olurdu. Taehyung ise bu adamın türünden çok kendisine gösterdiği tavıra dikkat ediyor ve buna göre hareket ediyordu. Delta ise çoktan kendi foyasını açığa çıkarmış, bu omegaya istese bile zarar veremeyeceğini açıkça göstermişti. Bu da omeganın istediği gibi davranabilmesindeki kapıyı aralıyordu.

"Üzerimden kalk ve bana neler olduğunu açıkla. Doğrusu halen daha nesli tükenmiş bir türün karşımda öylece duruyor olması bana pek de inandırıcı gelmiyor." diyerek son kozunu oynadı Taehyung. Bir ihtimal ona inanmadığını söylerse kendini kanıtlama arzusuyla çenesinin açılacağını ve dilinin çözüleceğini düşünmüştü. Ancak karşısındaki kendisinden birkaç kat daha iri olan adamın, en az onun kadar zeki olduğunu hesaba katamamıştı. Delta olan ince dudaklarını usulca kıvırdı ve başını omeganın yumuşak bacaklarından kaldırarak ellerinin iri ayasını ağacın ağarmış gövdesine yasladı. 

Şimdi deltanın kalçası ve elleri ağacın gövdesine yaslanıyor ve Taehyung'un bu ani yakınlıkla değişen mimiklerine ev sahipliği yapan güzel yüzünü seyrediyordu. Öyle ki, git gide ona yaklaştığının, yüzlerinin arasında az bir mesafe kalmaya başladığının farkına bile ancak onu durdurmak adına omzuna yerleşen zarif el ile varabilmişti. Delta durdu ve gözlerini omeganın aralanan dudaklarına kilitledi. Bir an için gözlerinin açısına oturan bu güzel dudakların onun için aralandığını, aynı zamanda bulundukları durum haricinde pek çok şeyi yaptığını düşünmeye başladı. Parlak ve ıslak dudakların birer kapı gibi kendisi için aralanışı, bir hayalden ibaret dahi olsa deltayı heyecanlandırdı ve parmakları uyuşmaya başladı. Zihninin böylesine çabuk dağılabilmesi ve Taehyung'un kendisi üzerinde bu denli büyük bir etkiye sahip olması kurdunun bağlı olduğu omega sebebiyle gerçekleşiyordu.