Gizemli Mektup (RAFLARDA.)

Bölüm 12

George mahkemeyi kazanma sevinciyle Gardiner ile zafer kahvesi içtikten biraz sonra dinlenmek için otele gelmişti. Ve gecenin geç saatlerine kadar otel odasından çıkmayıp duvara sabitlenen küçük ekran plazma televizyonundan filmler ve basketbol maçı izlemişti. Sabah olduğunda ise Gardiner onu telefonla aramış ve Wesley'in dağ evine giderken anlattığı araziyi görmek istediğini söylemişti. George'da delil bulmak umuduyla kabul etmişti. İki buluşup George'un arabasıyla piknik alanlarının olduğu yerden geçip geniş araziye doğru yola çıkmışlardı.

Soğuğun en çok hissedildiği dakikalarda vahşetin başladığı yerdeydiler. George'un katilin elinden son anda kaçtığı dağ bölgesinde delil bulmak için sisin içinde çırpınıyorlardı.

George sisin yoğunluğu yüzünden önündeki polis memurlarını bile görmekte zorlanıyordu. Bulutlar yeterince dolmuş ve geri kalanını yeryüzüne bırakmıştı sanki. George arazinin ortasındaki çamur ve gübre yığını ile birlikte eski kulübeyi görünce hala tüyleri diken diken oluyor ve kadının çığlıkları kulaklarında yankılanıyordu. Fakat şimdi ise hiçbir şey olmamış gibiydi. Sakin, sessiz ve ıssızdı. Yaşadığı olayları tekrar hatırlamak onu üzüyordu. Çaresiz kadına ne olduğunu bilmiyordu. Aklına o kadın geldiğinde bulduğu çukura gömülmüş olabileceği aklına geldi.

Ağır adımlarla dört bir yanı ağaçlarla kaplı düz arazide yürümeye başladı. O kadına ne olmuştu? Öldü müşmüydü? Kafasındaki sorularla bulduğu mezar tipi çukurun başına ikinci defa geldi. Çukur açtığı gibi duruyordu. Kadını öldürüp buraya gömmemişti fakat kürek ortalıkta yoktu. George kadının burada olmayışını diğer dağda bulunan üç başı kesik cesetten biri olma ihtimalinin gittikçe arttığını düşündü. Toprağa bakıp dalmışken arkasından gelen Gardiner onu dürttü.

''Gitsek iyi olacak burası boş bir arazi. Kulübenin içine de baktım. Avcılar bazen kullanmak için birkaç tahtayı kullanarak kulübe yapmışlar. Uzun süredir kulübe de kullanılmıyor. İçeride böcekler vardı. Burası tamamen terk edilmiş bir yer.''

''Gardiner, yine de bu araziyi aratmak için birkaç adamını görevlendirmeni istiyorum. Katil burayı kurbanları için mezarlık olarak kullanmış olabilir.'' Ortadaki kulübeyi işaret ederek ''Belki de eskiden bu kulübeyi kurbanlarını aç bırakmak ve işkence çektirmek için kullanıyordu. Arazinin genişliğine bakarsak şuan üstüne bastığımız yerin altında bile ceset olabilir.''

''Dediğin gibi olsun. Merkeze gidince birkaç kişiyi görevlendireceğim.'' Gardiner ve George çamurlu arazide yavaş adımlarla tekrar George'un arabasının kaldığı ağaçların yolu kapattığı yöne doğru yürüyorlardı.

George arazide her adım attığında bastığı yerin altında ceset olma ihtimalini düşünerek irkiliyordu. Ağaçların altından geçerken George buradan hızla koştuğu an aklına gelmişti. Adımlarını hızlandırıp çam ağaçlarının önündeki arabasını görüyordu. Arabasına ulaştıklarında Gardiner arkadan dolaşırken arka spot lambasını fark etti. ''Bu spot lambası burada kırılmıştı değil mi?''

''Maalesef.''

Gardiner arkadan dolaşıp yan kapıyı açıp koltuğa otururken George'da şoför koltuğuna oturdu.

Gardiner hafif bir tebessümle''Katil sana maddi zarar da vermiş anlaşılan.''

''Pislik herif tüm hayatımı etkiliyor.''derken kontağı çevirip arabasını çalıştırdı. Arabası topraklı yolda aşağı doğru hareket ederken arabanın içi biraz sessizliğe büründü. Sonra da sessizliği bozan Gardiner oldu.

''Dün kahveden sonra Chloe'nin yanına uğradın mı?''

''Hayır, arazi işini haletlikten sonra uğrarım diye düşündüm.''