"Onu seviyorum." Dudaklarından dökülen her kelimeyle benim canımı nasıl bir cehennem sıcağı gibi yakabiliyordu?
Bu haksızlıktı. Gözlerim dolmaya başladığında geri çekildi. "Seninle aramızda geçenler sadece ikimiz arasında kalacak Ahu."
Kitap kapağı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli Okumalar
GÜNÜMÜZ
Bu haftada sadece Cuma günüm boştu. Genel olarak dinlendim. Bundan dolayı bölüm biraz kısa ❤️ Bayramda iki bölüm daha atacağım ☺️
Deniz kokusuyla karışık çikolata kokusu uçsuz bucaksız genzimi yakmaya başlarken gözlerimi istemsizce kırptım. Bu beni istemsizce susatmıştı.
Kirpiklerimin üzerinden düşen uyku tohumcuklarının ağırlığıyla zor da olsa başa çıkıp yavaşça gözlerimi araladım.
Elalarım bir beyaz tavana asılı kaldı. Beynim kendine gelmek adına birkaç dakika boyunca sadece tavana odaklandı.
Beynim yavaşça kendine gelirken ilk hissettiğim duygu; acıydı. Sanki üzerimden binlerce tır geçmiş ve kemiklerim teker teker kırılmıştı.
Oysa üzerimden tır yerine Bora ve Esra geçmişti. Onların varlığının zihnimdeki boş koltuklarda belirmeye başlamasıyla derin bir nefes alıp verdim.
'Ahu, bunları düşünme. Kendini düşün,' diye atladı iç sesim. 'Kendine artık iyi bak.'
Haklıydı. Kendimi düşünmem gerekirken hâlâ daha olanları düşünüyordum. Adeta kendi bedenime can çekiştiriyordum. Başı kesilmiş bir horoz gibi nereye gittiğimi bilmeden oradan oraya koşuyordum.
Karnımda hissettiğim ağırlıkla ince parmaklarımı oraya doğru kaydırdım ve bedenimde hissettiğim bir elin varlığıyla irkildim.
Kalbim kendiliğinden moroton koşmuş gibi hızlanırken nefesimi tuttum. Korku her tarafımı kaplamıştı. Sanki şu an korku filmlerindeki bir sahnenin içimdeymişim gibi hissediyordum.
Elalarım hemen yan tarafıma bir gölge gibi düşen varlığa doğru kaymasıyla kalbim biraz olsun sakinleşti.
Onu asla yanımda görmeyi beklemiyordum. Andaç Rohat Sezginay gözleri kapalı bir şekilde yanımda uzanıyordu.
Alnına devrilen koyu rengi saçlarına bakışlarım takıldı. Etrafa saçılmış bir toz bulutu gibiydi. İlk defa onun saçlarını bu kadar dağınık görüyordum.
Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken karşımdaki adamın gözlerinin aniden açılmasıyla dudaklarımı birbirine mühürledim. Andaç Rohat Sezginay'ın okyanusları kirlenmişti.
