11 ☘

321 35 11
                                    

Chan eve gider gitmez odasına girip kapıyı kapattı.
Bilerek vermişti numarasını biliyordu, Bu tepkiyi almak için verdiğini düşünüyordu

Ama yine de onun yaptığı doğru muydu emin değil. Gözünde tekrar tekrar canlanan Doyoung'un o gülümsemesi.. Adam güzel gülüyor diye düşünmeden edemedi.

Uzun süre dışarıda kalan Stray Kids kendini koltuğa ve ya yatağa atmıştı. Ne kadar yorgun olduklarını şimdi, eğlenceden sonra fark ediyorlardı.
Herkesin yorgunluğunu giderme şekli farklıdır. Kimisi uyur kimisi yürür, kimisi müzik dinler..
Her birey ruhunu dinlendirecek şeyi içgüdüsel olarak bilir. Fark edilse de edilmese de..
Zaten mental yorgunluk azalıp yok olduğunda Fiziksel yorgunluk elinizden kayıp gider

Kimse aslında fiziksel yorgunluğunu geçirmeye çalışmaz. Önemli olan ruhunun ne kadar yorgun olduğudur. Bazen bu yorgunluk bir gülümsemede, bazen de bir resim kağıdına çizilen çizgilerle ya da bir deftere yazılan içli satırlarla diner.

Chan, resim yaparak gideriyordu bu bitmişliği. Liseden beri gizli yeteneği resim çizebilmekti.
Ama çizdiği şey hep aynıdır
Kim Seungmin'in portresi. Sanat eseri olarak gördüğü bu çocuğu ne kadar çizse bitiremiyor, beğenmiyordu.
Asla Seungmin kadar güzel olamamıştı bu ritimli çizgiler

Masasına geçip önüne beyaz kağıdı serdiğinde aşık olduğu çocuğu çizecek olmanın heyecanı ile kalbi tekledi. Bu hiç değişmez ama heyecanını da kaybetmezdi.

B Kalemlerini sıra sıra kağıdın önüne dizdi ve gözlerini kapatıp Nasıl birşey çizeceğini hayal etmeye başladı.
Seungmin'i her çizdiğinde arkasına bir çift kanat ekliyordu.
Bunun nedeni onu bazen özgür olmaya çalışan bir kuş, bazen de yeryüzüne yanlışlıkla düşmüş bir melek olarak düşünmesiydi

Bu kadar güzel bir yüz bir insana ait olacak değildi ya?

O düşüncelere dalmışken birden kapı çalındı
"Chan girebilir miyim?"
Bu grupta ona Chan diye hitap edebilecek tek bir birey vardı
Kim Seungmin..

"içeri gel Min."
Han ile Seungmin'in sesi çok benzese de ayırt edebilmişti. (Aslında çok da karıştırmazdı normalde)
Seungmin içeri girdi ve siyah geniş hırkasını düzeltti
"birşey soracağım ama hemen hayır deme"
" sor"
" dışarı çıkmak istiyorum. Sadece buralarda yürüyeceğim"
" bu saatte mi? Yani saat 9 olurken mi"
" 21 yaşındaki bir erkeğe göre O kadar geç değil ha?"
" yanına Han ya da Hyunjinin al"
Seungmin ağlayacak gibi oldu sinirden,
"sadece kafa dinlemek istiyorum ve yanıma birini mi veriyorsun?"
" Seungmin biliyorsun. Buralar pek de güvenli yerler değil geçen-"
" evet geçen biri darp edildi ve bu benim suçum değil"

Gözlerini kağıttan çekip Seungmin'in siyah hırkasına dikti
"sadece bir saat. Ve telefonlarımı duyacaksın"
" gerçekten bana küçük bir kız çocuğuymuşum gibi davranmayı bırakman gerek"

Chan gözlerini biraz daha yukarı kaydırıp sinirden birbirine bastırılmış dudaklara yöneltti
Onu tekrar öpmek için ne yapması gerekiyordu?
Silkelendi

"git hadi 10da evdesin"
" zırt pırt aramayın"

Dün onu öpmüş olduğu gerçeğini asla Günyüzüne çıkartmıyordu, ya bunu bir hata olarak düşünüyorsa? Ama bir insan bir hatayı bu kadar özenerek yapmaz değil mi?
Seungmin'in parmaklarını saçlarında hissettiği an Chan'ın bilinci adeta kapanmıştı

Peki o hiçbir şey hissetmiyor muydu?

Kafasını umutsuzca sallayıp resmine odaklanmaya karar verdi.
Hayal ettiği gibi çizemeyeceğini biliyordu bunu hiçbir ressam yapamazdı, hangi kağıt onun teninin yerine geçebilirdi ki?

𝐅𝐚𝐦 - 𝐂𝐡𝐚𝐧𝐌𝐢𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin