Merhaba değerli okurlarım,
Birlikte çıktığımız bu yolda çok mesafe kat ettik. Benimle sevinen, üzülen karakterlerimle oturup kalkan herkese çok teşekkür ediyorum.
Polisiye benim en büyük tutkum. Okumanın artık beni tatmin etmediğini anladığımda ise kalemime sarıldım ve yazmaya başladım. Aldığım geri dönüşler neticesinde de kısmen başarılı olduğumu söyleyebiliriz bence.
Serinin nasıl ortaya çıktığını biliyorsunuz. O yüzden bir daha yazmanın anlamı yok. Ama hem serinin hem de siz okurlarımın benim için çok değerli olduğunuzu bir kez daha hatırlatmak istedim.
Bölümlerin kısalığından yakınmıştınız. Bu kitabımızda bölümler biraz daha uzun. Giray Komiser'in ağzından bölümler istemişsiniz ama bu, büyübozumu demek. Çünkü onun kafasına girdiğimiz an onu anlamaya, hak vermeye başlayacağız. (Evet, bir yanım okuyucunun Giray'a kızmasını istiyor :))
Diğer kitaplarımda olduğu gibi bu kitapta da sadece ilk bölüm katile ait. Ayrıca bu kitabın diğerlerinden farkı katilin kim olduğunu bilmemize rağmen yakalayamamış olmamız.
Kalemim siz okuyucular ile güçlenecek. Beğendiğiniz kısımları bana söyleyin ki çoğaltayım. Beğenmediğiniz yerleri de belirtin ki törpüleyeyim. Lütfen sessiz okuyucu olmayın ve beni sizden bihaber bırakmayın.
Neyse lafı çok uzattım. İyi okumalar dilerim.
Yazılma Tarihi : 20 Haziran 2020
Düzenleme Tarihi: Mükemmel olana kadar sonsuza dek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyetin Kayboluşu #Aşk-ı Polisiye III#
Mystery / ThrillerHangisi daha kötüydü bilemiyorum. Kör bir ressam mı? Sağır bir müzisyen mi? Yoksa katil olduğunu bildiği hâlde onu tutuklayamayan polis mi? Komiser Giray Öztürk ile Polis Memuru Canfeza Korkmaz'ın hem aşk hem de polislik maceraları kaldığı yerden de...
