° (23) TREN °

94 9 0
                                    

Not : uzun zamandır yazamıyordum tekrardan döndüm arkadaşlar daha fazla gerilim korku ve aksiyon üzerine yoğunlaşacağım anlayışınız için çok teşekkür ederim iyi okumalar...

Odama doğru devam ederken adımlarımı ufak ufak atıyordum kafamın içinde garip sesler dönüp duruyordu bunun son bulmasını istiyordum artık etraf sessizleşmeye başlamıştı . Bir anda Fred'in çığlık seslerini duydum arkamı döndüğümde olduğum yerde değildim bir tünelin içindeydim çığlık sesleri yankı yapıyordu durdum etrafıma iyice baktım sanki başka bir yere ışınlanmıştım kimseler yoktu bu nasıl oluyordu anlam veremiyordum sadece tek merakım bu mücadeleden sağ çıkabilicekmiydim ? Korku ciğerlerime kadar sarmıştı tüm hislerimle yürümeye başladım . Fred'in çığlıkları farklı farklı yerlerden geliyordu yanlız olmadığımı biliyordum herşeyin içinde ufaktan kulağıma gelen bir su sesi çok dikkatimi çekmişti o sese odaklandım adımlarımı hızlandırdım duvarlarda kan akmaya başlamıştı iyice korkmuştum bi anda karşımda beyaz bir ışık yandı tren yayına ellerinden bağlanan bir adam vardı , kafasında  da kocaman bir kapan . İçler acısı bir haldeydi paniklemiştim adamın yanına gittim ellerini  çözmeye çalıştım ama bi türlü çözemedim kafasındaki mekanizma ellerinede bağlıydı onu ölüme terk edemezdim çok uzaktan tren sesi gelmeye başlamıştı . Etrafıma baktığımda gölgelerde koşan yaratıkların ayak seslerini duyuyordum , oracıkta kaçsam adamı ölüme terk edicektim aklım bana ya her zamanki gibi oyun oynuyordu ya da bu tamamen gerçekti başka bir yere ışınlanmıştım öğrenmenin tek bir yolu vardı oturup sakin bir kafayla uykuya dalmaktı ama ona vaktim yoktu kafamda çalan saat sesleri eğer gerçekse tanımadığım bu adamın ölümünü göze alamazdım ,  git gide tren sesi yaklaşıyordu bi yandan zaman hızlıca geçiyordu canavarlar etrafımda iyice çoğalmışlardı zaman geçtikçe ya canavarlara yem olucaktım yada trene çarpıp ölücektim bir yolunu düşünmeye başladım panik bir halde , , tren daha da yaklaşmıştı kaçamazdım bu anın gerçek olduğunu hissettim o an ve gözlerimi kapatıp trenin bizi ezmesini bekledim kendime olan sinirim oracıkta bağırmama neden olmuştu . Bağırdığım sırada tren tam vururken bi anda başka bir yere  ışınlanmıştık etraf karanlıktı ve çok sessizdi aklım çok karışmıştı ne yapacağımı bilmiyordum  ben kendimden çok korkuyordum birşey düşünmek, görmek dahi istemiyordum hemen adama yardım etmeye başladım kafasına kurulan mekanizma o kadar zor ince ayrıntıyla tasarlanmış bir aletti ki  . En ufak bir hatamda adamın hayatı söz konusuydu biraz zaman geçer ortalık sessizleşmeye başlar , başımdaki ağrı tekrar başlamıştı halüsinasyonlar görmeye başladım bi anda Emilia Foster önüme çıktı gözleri kıpkırmızı , parmaklarıda simsiyahtı adama bakarak kafasını büktü ve adamın boynunu kırdı ardından bana baktı elini bana doğru kaldırdı ve bi anda güç kullanarak beni fırlattı tam o anda laboratuvarın önüne düşmüştüm düşmenin etkisiyle başımı vurdum kafamdan kan akıyordu başım dönüyordu o sırada da Emilia tüm şehre güç kullanmıştı yollar da,  evler de , laboratuvar da , bile yarıklar açılmıştı bunları gördükten bir kaç dakika sonra bayıldım...

( DEVAM EDECEK )

Rüyaların Hakimi Where stories live. Discover now