(Bölüm 15) Kader Geldiğin'de

1.2K 85 121
                                    

İyi okumalar ❤️
~~~~~~~~~~~~~
Gözlerimi günün, ilk ışıklarıyla açarken,
önümü bile göremiyordum. yavaş yavaş, gözlerimi açtığımda, yanımda kimse yoktu. Yattığım yer kanepe olduğu için her yerim et kesilmiş olmalıydı, canım acıyordu. özellikle boynum, bir kaç kere boynumu çevirdikten sonra kanepeden kalktım, aklıma Kara'nın gelmesi ile tüm düşünceleri kafamdan atıp evden çıktım tam ahıra gidecektim ki karşımdaki manzara ile şoka uğramam bir oldu.

Vesnan, Kara ile birlikteydi, Ve Kara, ondan neredeyse hiç korkmuyor gibi gözüküyordu.
Bahçe'de sadece atı ile ilgilenen normal bir insan gibi gözüküyordu, o kadar güzel di ki birbirlerine bakışları ve haraketleri,
Sanırım sandığım kadar kötü birisi değildi yine'de sınırı aşmamak lazım.. Tekrar içeri girip askılıktan, hırkamı giydim. hava fazla soğuktu ama güneş neredeyse tepeye yükselmişti, bugün yağmur yok gibiydi anlaşılan. Yavaş yavaş yanlarına yürüdüm, evden çıktığımdan beri Vesnanın gözleri, üzerimden ayrılmamıştı. Kara'ya yaklaşıp onu okşamaya başladım oda beni yalamaya başlamıştı.

"Kendine yeni bir arkadaş bulmuşsun onu ahırda gördüm"

"Ah.. Evet yani, aslında orman'da tanıştık. Ama sahipsiz'di ve yaralıydı bende onu buraya getirmek zorunda kaldım..."

"Anlıyorum.."

Hafif gülümseyip başını hafifce öne eğdi. Karanı yularından tutup ahıra götürdüm, ve kapısını kapattım. Karnımın hafif guruldaması ile dün'den beri birşey yemediğim aklıma gelmişti. Düşünür düşünmez midemin acıması da bir olmuştu. Eve doğru yürürken, Vesnan'nın çoktan içeri girmiş olduğunu fark ettim. fazlasıyla tuhaf davranıyordu, bu da beni korkutuyordu..

İçeri girdiğim, zaman koltukta oturmuş, yüzündeki sinsi gülümsemesini belirtiyordu.

"Neden öyle bakıyorsun?.."

"Sadece son 2 gündür ne kadar güzel uyuduğunu unutmuşum.."

Pekala bu fazlasıyla şüphe uyandırıcıydı, dün gece yorgunluktan kanepe de uyuya kalmışım üstelik üzerimden bile kalkmayan, manda ayısını da unutmazsak. İmalı bir şekilde gülümseyip konuşmaya başladım...

"Umarım Bu unutkanlık kalıcıdır.."

"İnan bana senin ceviz, beyninden daha iyi hafızaya sahibim.."

Kendini aşmaktan asla vaz geçmez, Egolu ergenler gibiydi. Beynime hakaret etmesi sinirlerimi tavan ederken tüm düşüncelerim bir an yok olmuştu. bunu kesen de midemin, uyarı da bulunması olmuştu.

"Birileri acıkmış anlaşılan..."

"Acıkmadım, heleki seninle aynı ortamda bile midem bulanıyor yesem bile senin yüzünden geri çıkarırdım emin ol..."

Sinirlenmiş olmalı ki kanepeden, kalkıp hışımla yanıma gelmişti, boğazımdan tutup beni duvara itti ve konuşmasını hiç kesmeden tek nefeste konuşuyordu.

"Emin ol bir gün bu sözlerinden pişman olacaksın ve o Zaman ayaklarıma kapanıp yalvarmaktan başka çağren olmayacak!"

"Senden öyle, tiksiniyorum ki inanamazsın, senin ayaklarına kapanmaktan'sa ölürüm daha iyi"

"Kendinden bu kadar emin konuşman beni gülümsetiyor kızılın en güzeli.."

Diğer eli ile saçlarımdan, tutam tutup burnuna götürdü derin bir nefes alıp boğazımdaki elini gevşeltmişti.

"Sen akıllanana kadar seni eğitmeye devam edeceğim Alev, ve bir gün kimin haklı olduğunu göreceksin..."

EL-ZAHMER - CİNNİ & KÂMBİAN Where stories live. Discover now