4. Bölüm

885 57 31
                                    

Wang Yibo gözlerini yavaşca açtı. Dün eve birlikte geldiği kadın, şimdi yanında yoktu. Zaten Xiao Zhan' e eziyet amaçlı tutuğu bir fahişeden başka bir şey değildi.

Aklına Xiao Zhan' le seks yaptıktan sonraki birbirlerine aşkla baktıkları zaman gelmişti. İkiside hiçbir şey söylemez gözleriyle konuşurdu. Wang Yibo bunu şu anda düşünmek istemiyordu. Wang Yibo küçük kızının ağlama sesini duydu, ama umursamadı. Sonuçta Xiao Zhan onunla ilgilenirdi.

Birkaç dakika geçtikten sonra Wang Lin' nin ağlama sesi daha şiddetli bir hâl almıştı. Wang Yibo sinirle yataktan kalkıp kızının odasına doğru ilerledi. Xiao Zhan neredeydi?

Wang Yibo, yavaşca kızının odasına gidip onu kucağına aldı, ama küçük kız minik elleriyle onu ittiriyordu. Wang Lin, Xiao Zhan' ni istiyordu.

Wang Yibo, Xiao Zhan' ni bulmak için evin bütün odalarını teker teker aramıştı. Xiao Zhan' ni bulamayınca ağzından bir küfür savurdu. Wang Yibo telaşlanmıştı. Açıkcası onun için neden endişelendiğini o bile bilmiyordu. Wang Lin bir süre sonra ağlamayı kesmişti.

Wang Yibo eskiden Xiao Zhan' le birlikte kaldığı odaya gidip telefonunu aldı ve adamlarından birini aradı. Wang Yibo, adam telefonunu açtığında konuşmaya başladı.

" Bana Xiao Zhan' ni bulun! Nerede olursa olsun onu bulun!"

" Tamam, efendim."

" Bizim eve de bir tane bakıcı yollayın."

" Peki, efendim."

Wang Yibo, içeri geçip bir süre kızıyla ilgilendi. Kızı ağlamıyordu ama Wang Yibo ona her sarılışında minik eldivenli elleriyle onu olabildiğince ittiriyordu. Bir süre sonra kapının zili çalmıştı. Büyük ihtimalle bakıcı gelmişti.Wang Yibo hızlı adımlarla kapıyı açmaya gitti.

Kapıyı açtığında esmer genç bir kadınla göz göze gelmişti. Kadın çekici bir tavırla gülümsedi. Wang Yibo kadının içeri girmesi için biraz yana kaydı.

" Kızım içeride ona dikkat et. Ona bir şey olursa seni öldürürüm, anladın mı?"

Kadın korkmuş bir şekilde başını aşağı yukarı salladı. Wang Yibo, ayakkabılarını hızlıca giyerek kendini dışarıya attı. Xiao Zhan' i bulması gerekiyordu. Ondan bu kadar kolayca gidemezdi. Onu neden bulmak istediğini bile bilmiyordu. Bu onu delirtmeye yetiyordu.

Kaza yapan arabayı Xiao Zhan kullanıyor diye billiyordu Wang Yibo. Xiao Zhan ona ne kadar anlatmaya çalışsada Wang Yibo ona inanmamıştı ve asla da inanmıcaktı. Wang Yibo' nun gözünde Xiao Zhan hem annesinin katili hem de küçük bebeğinin katiliydi. O arabayı eğer o kullanmasaydı ne annesi ölücekti ne de küçücük oğlu.

Wang Yibo, bir kaç yere gitmişti ama Xiao Zhan' i bulamamıştı. Pes etmişti ve Xiao Zhan' le eskiden geldikleri sahile gitmişti. Yine eskisi gibi sessizdi, ancak onlar Xiao Zhan' le eskisi gibi kalmayı başaramamışlardı.

Etrafa göz gezdirirken yerde baygın bir şekilde yatan Xiao Zhan' ni görmesi bir olmuştu. Wang Yibo' nun nefesi hızlanmıştı. Ona bir şey mi olmuştu? Xiao Zhan' nin ölümünü düşününce kalbine bir ağırlık düştü Wang Yibo' nun.

Wang Yibo, Xiao Zhan' nin yanına koşuyordu. Hayatında koşmadığı kadar hızlı koştu. Onun ölme olasılığını düşündükçe acı çekiyordu. Yanına geldiğinde yere çömelmiş ve kulağını Xiao Zhan' nin kalbinin olduğa yere koydu.

Wang Yibo, Xiao Zhan' nin kalbinin atış sesini duyunca derin bir nefes vermişti. Wang Yibo' nun gözü Xiao Zhan' nin yüzük parmağına takıldı. Fazlaca morarmış şişmişti. Bu adam deli miydi? Neden hastaneye gitmemişti?

Yavaşca Xiao Zhan' ni kucağına aldı. Uzun bir aradan sonra onu kucağına alıyordu. Hafiflemişti hemde fazlaca. Bu sağlıklı değildi. Yavaşca Xiao Zhan' nin yüzüne baktı Wang Yibo. Bu yaraların arasında bile neden bu kadar güzel görünmeye devam ediyordu ki? Gözlerini hemen onun üzerinden çekti ve sahildeki bir bankın yanına doğru ilerleyip Xiao Zhan' le beraber oturdu.

O anda telefonu çalmıştı. Adamlarından biri arıyordu. Wang yibo bir eliyle Xiao Zhan' nin belini tutarken diğer eliylede telefonu açmıştı.

" Efendim, Xiao Zhan' ni bulamadık."

Wang Yibo derin bir nefes alıp verdi.

" Tamam, ben buldum. Şu anda olduğum yere bir tane araba gönderin. Konumu atıyorum." 

Wang Yibo mesajlar kısmına girip korumasına şu anda oldukları yerin konumunu gönderdi. Telefonu tekrardan cebine koyup Xiao Zhan' e bakmaya devam etti. Yanındaki adamın  dudaklarından öpmeyeli ne kadar olmuştu? Wang Yibo kendine sinirlendi. O kadar kadınla olduktan sonra neden hala daha bu adamı arzuluyordu. Xiao Zhan' i burada yalnız başına bırakıp gitmek istedi, ama sanki bir kuvvet buna engel oluyormuş gibiydi.

Wang Yibo' nun adamları lüks bir siyah arabayla gelmişti. Wang Yibo' nun babası bir mafyaydı, bu yüzden Wang Yibo da biraz büyüyünce babasının mesleğini kendi mesleği bellemişti.

Wang Yibo, Xiao Zhan' i tekrardan kucağına aldı. Korumalarına emir verip  onu taşımalarını isteyebilirdi ama yapmadı. Ona başka birisinin dokunma ihtimalli onu sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.

Adamları tarafından açılan arabaya bindi. Xiao Zhan şu anda Wang Yibo' nun kucağındaydı. Wang Yibo sinirle Xiao Zhan' i yana doğru sert bir şekilde ittirmişti. Baygın olması Wang Yibo için pek önemli bir şey gibi gözükmüyordu.

Xiao Zhan' nin ağzından acıyla bir inleme sesi kaçmıştı. Wang Yibo' nun bu ittirişi Xiao Zhan' ni ayılmasına sebep olmuştu. Xiao Zhan gözlerini yarım bir şekilde açıp Wang Yibo' ya bakmıştı. Wang Yibo sinirle uyanan çocuğa bakmıştı.

" Sen evden gecenin bir köründe çıkarak ne yaptığını sanıyorsun!"

" Sen de eve gecenin bir körü eve bir kadın getirerek ne yapmaya çalışıyorsun!"

" Bana sesini yükseltme Xiao Zhan!"

Xiao Zhan aylar sonra Wang Yibo' nun ağzından ilk defa kendi adını duymasıyla şaşırmış ve aynı zamanda mutlu olmuştu. Xiao Zhan istemsizce gülümsemeden edememişti. Wang Yibo' nun gözleri Xiao Zhan' nin gülümseyen dudaklarından durdu. Aylar sonra ilk defa ona bakarak gülümsemişti. İçinde bir şeylerin tamamlandığını hissetmişti Wang Yibo. Annesinin ve bebeğinin katilinin gülümsemesiyle nasıl yıllar sonra bu kadar huzurlu hissedebilirdi?

La Mort Et L'amour/ YiZhanDonde viven las historias. Descúbrelo ahora