Olay yeri

1.1K 89 16
                                    


Yaklaşmakta olduğum yere kısa bakış attım. Hava hafiften kararmaya başlamıştı. Arazi gibi bir yerde gözüme ilk çarpan şey poşete geçirilmiş tıpkı korkuluk gibi tarlanın ortasında bulunan cesetti.

————————————

Kimi zaman kendimi zaman akışında o kadar unuturum ki; ne olduğumu, kim olduğumu hatta neden var olduğumu bile sorgulamak aklıma gelmezdi. Kimi sorgularım arasında neden bu işi seçtiğim de vardı. Ne için? Kendim için mi yoksa başkaları için mi bunca çaba? Tabi bunlar gelip geçici şeylerdi. Zaman akıyor ve ben yeni güne uyanıyordum. Neden şimdi sorgulama aşamasına geldim onu bile bilmiyorum. Belki buna ihtiyacım vardı. Tıpkı karşımdaki manzara gibi. Kendim için bir çaba göstermek belki de ikinci plandaydı. Dedim ya zaman akıyor ve benim sorgulamalarım zaman akışında akıp gidiyordu.

Donuk bakışlarımı direksiyona çevirip aracı yavaşça durdurdum az ileride. Kapıyı açar açmaz iki polis memuru yanıma geldi. Biri gözlüklü ve hafif kiloydu, diğeri biraz daha sıska ve yaşına tezat bir hali vardı. Karşımdaki bedenleri inceleme işine son verip yanlarına yaklaştım.

"Hoş geldiniz Savcı Bey."

Kafamı salladım yavaşça.

"Olay nedir?"

Gözlerim cesetin üzerinden ayrılmıyordu.

"Sabah saatlerinde tarlasını biçmeye gelen yaşlı çift görmüş. Kurbanın gece öldürülüp sabah buraya getirildiği yönündeyiz."

"Üzerinde herhangi bir şey buldunuz mu?"

"Sadece küçük bir not bulduk Savcım."

Gözlerimi tarlanın ortasında tıpkı İsa'nın çarmıha gerildiği gibi duran bedenden çekip polis memuruna döndüm. Elindeki küçük bir not kağıdı vardı.

"Tanrı günahlarına kılıf uydurmam için onu seçti."

Not kağıdını kısık sadece kendimin duyacağı şekilde okudum. Ne demek istiyordu?

İşin aslı bir inancı olduğunu hiç düşünmemiştim. Bir şeyler eksik geliyordu düşünmem için. Kimse doğuştan nasıl inançlı geliyorsa o da öyle geliyor sadece bu diyerek kestirip atmıştım. Bunu Tanrı için yapmak ahmakça gelmişti. Soruşturduğum kimi suçluların dosyasını incelerken çoğu tanrı için yaptım diyordu lakin çoğu inançsız çıkıyordu. Burda ne anlatmaktan çok ne üzerine durmam gerektiğini sorguluyordum.

"Uzun zamandır araştırma yapıyoruz bu konu hakkında ama hiçbir delil onu bulmak için yeterli değil savcım."

Başımla onu onayladım. Karşımdaki birkaç metre uzağımda asılı bedeni izledim. Yanına gidip gitmemek arasında kararsızdım. Çünkü yeterli bilgiyi almıştım.

Adımlarım benden bağımsız ona ilerledi.

Tellerle sarılmış çiti aşarak boş arazide benden başka olay yeri polisleri ve ceset vardı. Etrafa kısa bakış attım. Yanına yaklaştıkça kan kokusunu daha çok hissetmeye başladım.

Kanları bile kurumuş değildi. Akmaya devam ediyordu.

Bulgu edinmek için tek tük yerleri çeken polis memuru bana döndü.

"Henüz yeni."

Onayladım ve cesetin tam karşısında durdum.

"Herhangi bir şey çıktı mı üzerinden?" Aynı soruyu bu kez başka polis memuruna sordum. Bu az önce konuştuğum gözlüklü polis memuru olduğunu fark ettim.

"Sadece küçük bir not kağıdı bulduk Savcı bey. Arkadaşlar verdi mi size?"

"Evet, verdi." Kafasını salladı. Ceseti incelerken bir şey dikkatimi çekmişti. Kanlar akmasına rağmen çoğu yeri temizdi. Kıyafetleri özellikle. Bir tek dizleri çamur içindeydi.

GİRDAP (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin