Bölüm 8: Dün gece

68 6 22
                                    

"Öpüştünüz mü yani?"

"Yok ya sadece dudaklarımız değdi."

"E öpüşmüş oluyorsunuz işte?"

"Aptal mısın taklit mi ediyorsun enişte?"

"Bebeğim sen dinle sadece ben hallederim."

"Off merak etme kocana saldırmam."

"Yeosang sus da anlatmaya devam et."

"Öyle işte sonra üzerimi değiştirdi, rahat uyumam için. Sonra sıkıca yorganı üzerime örttü ve anlıma öpücük kondurup gitti... Pekte hatırlamıyorum zaten."

"Niye içtin ki?"

"Ya çok içmedim."

"Seonghwa hyung bir şişeyi sahnede bitirdiğini yarım da masada içtiğini söyledi?"

Karşımdaki kısa boylunun sorgulayıcı bakışlarıyla aptal bir şekilde gülümsedim.

"Hehet! Ben gidim de makyajımı yaptırayım."

"Kaçma gel buraya!"

Masadan kalkarak topuklarımı popişime vura vura kulise koştum. Kendimi Jongho'nun gazabından kurtardığımda makyaj sandalyesine oturdum.

"Bugün erkencisin oppa?"

Sesini duyduğum anda arkama dönerek gülümsedim.

"Evet biraz işim vardı. Eğer müsaitsen makyajımı şimdi halledebilir misin?"

"Tabii ki hallederim oppa."

Kocaman gülümseyerek yanıma geldi ve söylediklerimi tek tek uyguladı yüzüme.

"Gerçekten her işte bir parmağın varmış. Yani Jongho'dan duyduğuma göre neredeyse her dalda diploman varmış."

Tatlı sesiyle güldü ve elindeki ruju kapatıp çekmeceye koydu. Bu esnada da konuşmaya başlamıştı.

"Ben buralı değilim hyung. Geldiğim yer çok uzak bu sebeple de her konuda diplomam olursa asıl mesleğim olmasa da herhangi bir iş bulabilirdim. Arkamda destek çıkan birisi yoktu ve bir de küçük kızım vardı. Ona her olanağı sağlamak benim en büyük görevim."

"Çocuğun Mingi'den değil mi yani?"

"O benden de değil. Evlat edindim."

"Çok güzel bir duygu olmalı..."

"Onu ilk aldığımdaki duygumu anlatamam sana. Dünyalar resmen benimdi. Ona gerçekten iyi bakıyordum ta ki ailem mahvedene kadar. Ordan kaçıo buraya geldim ve burda da bir şekilde Mingiyle tanıştım."

Anlattıkları ve yüzündeki gülümseme içimi ısıtmıştı.

"Mükemmel bir annesin."

Dediklerim ile yanakları kızarınca telaşlanıp odadan çıkmıştı. Genç yaşta anne olması zor olmalıydı ama o gerçekten mutluydu ve kendiyle gurur duyuyordy bu çok belliydi.

Düşüncelerimden ayrılmama sebep olan şey içeriye giren Hongjoong hyung ve arkası dan giren ikiliydi.

"Erken gelmişsin?"

"Evet biraz çalıştım."

"Güzel. Kıyafetleriniz giyinme kabinlerinizde. Ben saçımı halledene kadar giyinin hemen."

Hong hyungu dinleyerek Hwa hyung, ben ve Wooyoung kabinlerimize girdik. Karşımda gördüğüm kıyafet küçük dilimi yutmama sebep olmuştu.

Tamamen siyah görünüşlü bir kıyafetti. Sade siyah. Üst kısmı ceket gibi görünse de göğsümden bel oyuntuma kadar, belimin ve göğsümün bir çok yerini ortaya seren açıklıklar vardı. Çıplak gitsem daha iyi olurdu sanki? Alt kısmı ise bikini gibiydi. Bunun içinde nasıl rahat edecektim? Hongjoong hyung çıldırmış olmalıydı gerçekten. Ben bacağı açık oturan birisiyim, nasıl bunu giyebilirim ki???

Boy band》Seongjoong / WoosangWhere stories live. Discover now