Bir iddia ve okulun en popüler çocuğuna atılan ilk mesaj...
Nereden bilebilirdim ki hayatımı değiştiren olayların tamamen planlı olduğunu. Geçmişte yaşanan şeyler yüzünden intikam ateşine düşünülmeden atıldığımı.
Ve bu intikam için ailemden görmedi...
Yine alarmın çalması üzerine lanet bir güne daha günaydın. Ahiretliğimin evine Sultan Hanım ile yerleşmiştik. Henüz yeni taşınmamıza rağmen Sultan Hanım okula gitmem için ısrar ediyordu. Ne kadar da gitmemek için çabalasamda ,
" Bana bak hamamböceği yersin terliği okul yoluna değil hastane yoluna gidersin haa!" diyordu.
Bu kadına minnoş diyenin aklını sorgularım! Zoraki bir yataktan kalkmayla odadan çıktım. Mutfağa baktım , yine Sultan Hanım döktürmüştü. Sabahın köründe üşenmiyor muydu bu hatun ya ?
"Oooo Sultanım neler yapıyorsunuz böyle?"
"Mert oğlumun midesi kahvaltı görsün diye çeşit çeşit yapıyım dedim. Nasıl olmuş?"
Elimi yaptığı kreplere götürdüm ama elime şaplağı da yemiştim.
"Aa! Ne yapıyorsun ya ?"
"Sana değil bunlar. Mert oğluma."
"Mert... oğlun. Mert oğlun? Bana değil Mert oğluna? Oğlun Mert'e..."
"Ne tekrarlayıp duruyorsun be başımda? Git ötede tekrarlamanı yap."
"Alacağın olsun Sultan Hanım. İki günde satıldık demeyi çok isterdim ama sen hemen sattın beni!"
"Senin yerine gelen daha iyi. Sana niye hizmet ediyim Mertoş varken ?"
"Ohohoo. Mertoş mu ? Babaanne hayırdır ya , hem o krepleri sen nasıl kalp şeklinde yaptın ?"
Ölüyorum anlasana gözlerimin önünde babaannem ahiretliğime yürüyor. Bana bile bir gün böyle kalp şeklinde krep yapmamıştı. Burnumu çeke çeke mutfaktan çıktım. Mert'in odasına doğru gidip kapıyı çalmadan hemen girdim.
"Kalk lan ezelî düşmanım!"
"Sultanım biraz daha ya..."
"Ne Sultanı lan ne oluyor ya bu evde !"
"Hımmmm.. hmm"
"Rüyanda babaannemi falan görmüyorsun demi Mert !?"
"..."
Ses vermiyordu masasının üstünde duran bardağı alıp yüzüne içindeki suyu fırlamıştım. Yerinden sıçrayıp, beni sinirle kolumdan çekip yatağa düşürdü. Bir kolunu yatağa yaslayıp yüzüme doğru döndü.
"Kızım sen salak mısın?"
"Bana kızım falan deme! Babaannemi sugar momy falan yapmayı düşünüyorsan valla zengin değiliz."
"Ne ?"
"Fakir olduğumuzu bilmiyor muydun?"
"Yav kızım ne alaka amına koyuyum!?"
"Sen benim ahiretliğimdin, şimdi dedem olmayı mı planlıyorsun sen ya ?"
"Şu konumda deden değil kocan falan olurum anca."
"Sen çektin beni yatağa benim suçum ne ?"
Bunu dedikten sonra Mert beni yataktan itekleyerek yere düşürdü. Sonra kafasını yerdeki bana doğru uzatıp baktı.
" Ne sugar momy si ne oldu ?"
"Babaannem sana krep yapmış kalp şeklinde ve bana yeme dedi, sadece sanaymış artı sende "Sultanım biraz daha ya." diyince yanlış şeyler düşündüm."
"Sabah beni uyandırmaya geldi ondan öyle dedim ben. Hem okula gitmemek için yapıyorsun demi bunu?"
"Tüh yakalandık."
Mert kafasını çekip yastığa yatıp,
"Hazırlan hadi geç kalmayalım "dedi.
"Aman beee. Geç kalsak ne olacak ki canım sendeee."
Mert ağzını açıp bana cevap verecekti ki Sultan Hanım ' ın o güzel sesi duyuldu kapının oradan.
"Bir, okula geç kalsan terlik yersin . İki , Mertoşa bir daha canım falan deme. Üç, iki dakika içinde masada olursan anca kreplerden yeme şansı elde edebilirsin yoksa hepsini Mert yer. Demi Mert oğlum. "
Mert yatakta doğrulup bana zafer kazanmış gibi bir bakış atıp,
"Yerim tabi Sultanım. Hemde hepsini yerim. "
Babaannem Mert'e bakarak bana,
"Bir dakikan kaldı hamamböceği " dedi.
Hemen yerden kalkıp tuvalete gittim, elimi yüzümü yıkadıktan sonra hemen kahvaltı masasına koşup nefes nefese sandalyeye oturdum. Benim çektiğim çile Mert Beyinki sefaydı. Yavaş adımlarla tuvaletten çıkıp mutfağa girdi. Gözlerimi ona dikip oturana kadar ona baktım. Sonra kızgın bir surat yapıp, tabağıma bakıp krepleri düşman öldürüyormuşcasına yemeye başladım. Yemeğimi yiyip odada üstümü giyindikten sonra tuvalete gittim. Ben tuvaletteyken Mert kapıya vurdu.
Bense aynanın karşısına geçmiş ağzımda diş fırçasıyla yavaş yavaş dişlerimi fırçalıyordum. Yaklaşık on dakika sonra işimi bitirip çıktım. Mert kapının kenarına elini koymuş öylece kapıya bakıyordu. Yalandan şaşırmış numarası yaparak,
"Aa...aaaa! Ne oldu sana böyle? Kusura bakma erken çıkmaya çalıştım ama işim yeni bitti."
Mert dişlerini sıkarak,
"Sonu 'sim' le biten kelimeler kullanma Arzen!"
"Ay ne oldu çiŞİN mi geldi ? Benim çiŞİm de yeni bitti. Tekrardan kusura bakma geç çiŞİNİ yap sen."
"Arzen...Arzen ah Arzen çık kapının oradan Arzen."
Kahkaha atarak kapının önünden çekildim ve Mert ateşe düşmüş gibi tuvalete daldı. Gülerek odama doğru yol aldım. Odaya giderken mutfağın kapısından babaanneme bakıp bir ihtiyacı olup olmadığını sordum ve odamıza girdim. Çantamı alıp içine telefonu koyacaktım ki gelen mesaja gözüm takıldı. Mesajlara girip bakınca Çapkın Patron'un attığı mesajı gördüm.
Çapkın Patron :
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yüzümde gülümseme olmuştu. Hiç pes etmez miydi bu Aras ? Hemen harflerin üzerine basarak bende ona mesaj attım.
"Günüm çok iyiydi selfini attın daha iyi oldum. Gözlükler yakışmış link alabilir miyim?"
