Hamile ve Öfkeli

7✅

Lütfen yorum ve votelerinizi esirgemeyin 💋😘

Ertesi gün

Onur'dan intikam almam için sadece şu zili çalmam yeterliydi. Gerisi de gelecekti. Hafifçe öksürüp, telefonumun ekranından kendime baktım.

Hayatımı alt üst etmeye çalıştı o, bebeğime ölümü layık gördü. Gerekirse onu öldürecektim. Eminim ki hiç gözüme bile gelmeyecek.  

Derin bir nefes alıp zili çaldım. Bu sefer kapıyı hizmetçi bayan açtı. 'Hoş geldiniz efendim' deyip beni içeriye davet etti. İçerisi mevsime göre sıcaktı. Ellerim uyuşmuştu.

Hizmetçi bayan tekrar yanıma gelip 'Bir isteğiniz var mı' sordu. Bende kafamla 'Hayır' işareti yaptım. Montumu alıp salona geçmemi rica etti.

Salonda Ayfer hanım vardı hararetli hararetli telefonla konuşuyordu. 'Çabuk geliyorsun, çabuk. Sus cevap verme bana Onur sus. Ne demek kürtaj yaptırırım baban duyarsa gebertir seni.'

Onur mu kürtaj mı?

Yuh. Yuh. Yuh. Bu uçkurundan tavana astığımın oğlu yine birini hamile bırakmış oranlarda anlaşılan. Kesin o ateşli ateşli öpüştüğü sarışındır. Gerçi o sarışında korunmadan ilişkiye girecek göz yoktu o ayrı.

Onur'un tek ihtiyacı hadım bence. Yoksa dünyada bakire kalmayacak.

Ben öksürüp Ayfer hanımın dikkatini çekmeye çalıştım. Oda beni fark etti ve eliyle 'Gel' işareti yaptı.

'Sus Onur biletini aldım yarın gece geliyorsun şimdi kapatmam gerek' dedi ve telefonu hızla sehpaya fırlattı.

Ben hamile olduğum için fazla ayakta duramıyordum, hemen oturacak bir yer buldum ve oraya kuruldum.

Meraklı gözlerle Ayfer hanıma baktım oda bana 'Özel hayatımıza burnunu sokma küçük hanım' bakışı atıp 'İstersen odana çık, yeni evraklar var ellerinden öperler' dedi.

Ben burada ne yapacağım Allah'ım, kadın düne kadar melekken şimdi de şeytan kesildi başıma. Ben yavaşça odama çıktım. Masam bir yığın dosyayla doluydu. Oflayarak masaya kuruldum.

Nerden çıkmıştı ki bu çalışma işi zaten. Allah'ım sen yardım et bana ne olur.

Ama evraklardan önce,

Bu Onur yarın gece dönecek miydi ? Kürtaj kelimesi geçtiğine göre bi kızı hamile bırakmıştı. İnşallah Türkiye'ye gelmek nasip olmaz ona, orda gebertirler.

Kendi kendime konuşmayı bırakıp işe koyuldum. Evrakları hemen bitirmem gerek. Ayfer'in gözüne girmem lazım yoksa Onur ne yapar ne eder beni kovdurur. Kovdurusa intikamım gecikir ve ben haklayana kadar onu biri yakalamış olur. Kovulmamak için buradaki işime dört elle sarılmam gerek.

Onur'un ağzından

Buranın havası suyu artık iyice kafamın içine işlemeye başladı. Kafamın sağ lobunda "Baş koymuşum Türkiye'min yoluna... " çalarken, sol lobunda "Ben sende tutuklu kaldım..." çalıyordu.

Ne yapıp ne edip ülkemin topraklarına ayak basmam lazımdı. Hem eğer ev adresini değiştirmemişse gizli gizli Gökçe'yi bile görebilirdim. Öyle bir bahane bulmalıyım ki, annem biletimi bile alsın. Aslında gerçek bir nedenim vardı ya, onu Amerikan versiyonunu yazsam... Yine muhteşem fikirlerimle kendimi kurtarmış bulunuyorum. İlk önce anneme müthiş kurgulu bir mesaj attım.

"Can, burada Güney Dokata aşiretinden bir kızı hamile bıraktım. Bana acil bilet ayarla adamlar peşimde. Eğer beni bulurlarsa sıçtım. Sakın ha anneme birşey deme!"