Önce Dost Olalım/6

1K 160 61
                                        

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle okuyun isteseniz...

Azra ve Engin beyin konuşmalarını çok merak eden sabırsız okuyucularıma gelsin. 😌😍
Niye kıyamıyorum ben acaba?! 😒

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Fatma heyacan içinde olan görümcesine bakarak iç çekti. Başını hafifçe çevirerek " Hoş buldum Engin abi. Çok şükür bizim afacanlarda iyiler..." diyerek kocasına bakıp
" Yavuz, şu derenin etrafında ki, çiçekler ne kadar da güzeller böyle. Biraz orada otursak benim için çok iyi olacak...Malum dördüzlerle sürekli olarak çıkamıyorum " dedi.

Yavuz karısının demek istediğini anlamıştı. Engin'de zeki bir bilim adamı ve doktor olarak anlamıştı Fatma'nın amacını.
Azra kekeleyerek ayağa kalkıp
" Fatma lütfen oturun. Daha sonra birlikte orada da otururuz..." dedi.

Yavuz kız kardeşinin omuzundan tutarak " canım sen akıllı ve zeki bir kızsın ve Fatma'nın ne demek istediğini de anlamış olman gerekiyor. Biz zaten üç dört metre ilerinizde tam karşınızda olacağız...Engin'le konuşun... Zaten bu yüzden davet etti seni..." dedi.
Kız kardeşinin daha fazla heyecanlandığını görünce tebessüm ederek " hem bende fırsatını bulmuşken karımla başbaşa biraz vakit geçireyim, aşk tazeleyelim yeni tanışmış sevdalılar gibi..." diyerek karısını koltuğunun altına alarak Azra'nın konuşmasına fırsat vermeden ilerledi.

Azra el mahkum geriye oturdu ve ellerini birbirine kenetleyerek oynamaya başladı.
Engin boğazını temizleyerek Azra'nın gergin ve heyacanlı haline bakarak
" hoş geldin Azra nasılsın?" Dedi.

Azra titreyen sesiyle " hoş buldum Engin bey" deyip soluksuz kaldığını hissederek derin bir nefes alarak " Siz nasılsınız?" Dedi.

Engin " bu ürkek kızla nasıl ve ne konuşmam gerek ki?" Diyerek iç çekti " hamd olsun bende iyiyim Azra. Şu gözlüklerini çıkarsan da, konuşurken daha rahat olsak umarım bir mahsuru yoktur " dedi. Maksadı gözlerinden düşündüklerini az da olsa anlaya bilmekti. Çünkü gözler yalan söylemezdi...Duyguları saklayamaz açık ederdi hemencecik.

Azra el mahkum gözlüklerini de çıkarıp çantasına koydu. Ama daha helali olmayan bu adamla uzun uzun bakışmanın doğru olmadığını da biliyordu...Dini kurallar doğrultusunda gerçekleştirecekti bu evlilik maksatlı görüşmeyi.
Engin kemikli ve uzun ellerini masanın üzerinde birleştirip, kendinden emin ve dik bir şekilde oturarak " Azra seninle açık yüreklilikle konuşmak istiyorum...
Karım, olacaksan bunları bilmek en doğal hakkın..." demişti ki Azra ağzından duyduğu" karım" kelimesiyle anlık olarak başını kaldırarak karşısında ki adama baktı.

İlk defa gözlerini fark etmişti. Simsiyah saçları ve simsiyah sakalına rağmen bal sarısı kehbibar gözleri vardı. Ve esmer tenine o kadar da güzel uyuyordu ki. Dimdik, güçlü kuvvetli ve sportik duruşu nefesini kesmişti adeta...
" Spor yaptığı her halinden belli oluyor. Özellikle de ağırlık çalışmış kol kaslarına bakılırsa...
Nişanlısı Leila boşunaya bu kadar sevmemiş bu doktoru... Etkilenmeyecek bir adam değil ki..." diye içinden geçirip " babam bypass ameliyatı olduğu zaman,  hastanenin bahçesinde astrım krizi geçirdiğim zaman yaptıkları ve ilgilenişi sonucunda da resimlerimizin ve videolarımızın çekilmesiyle adeta mahrem haller içinde görünen bir genç kız ve genç erkek sanılmıştık...Şimdi o görüntüler aklıma gelince çok utandım " diye düşünerek hemen başını önüne eğip beklemeye başladı.

Engin karışında ki kızın ne kadar çekingen olduğunu gördüğü için daha fazla vakit kaybetmeden " Azra, tüm olanları biliyorsun...Ben bir yola çıktım, sende kabul etmişsin...
O yüzden merak ettiğin şeyleri açık açık sormanı istedim...
Biliyorsun ki ben evleneceğim gün nişanlımı kaybettim... " dedi dolan gözlerine ve titreyen sesine mani olamayarak.

Sabr-ı Sükut 3. Seri ( Aşık-ı Mehcur )Where stories live. Discover now