🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
Bu bölümün birazı önceden yazık olduğu için bekleyip soranlar için attım. Keyifle okursunuz inşallah.
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Doktor Engin bey konuşmalarının sonra ki günü tek yakını olan dayısı Hacı beyle karısı Selvi yengesini Azra'yı istemeleri için memleketten getirmişti. Dayısının çocukları da katılmıştı isteme merasimine.
Azra bu geceye özel olarak fuşya renginde satenden, sade ve şık bir abiye giymişti yine aynı renkte ki şalıyla adeta bir prenses olmuştu.Doktor Engin karışısında ki kızı böyle görünce " Turhanlar bugün biricik prenseslerini Engin Akyürek'e kraliçe olarak verecekler " diyerek iç çekti
" bu kız adeta demir leydi çünkü vakur duruşundan asla ödün vermiyor, kararlarından katiyyen dönmüyor. En zor anlarında, zor şartlar da bile daima demir leydi bir duruşu var. Bunu dün o konuşmamızdan sonra, Yavuz'un yeni ihalesini aldığı barajın arazisine bakmaya gidince daha iyi anlayıp fark ettim.Narin ve naif duruşunun yanında o dağda kayaların arasında dimdik sarsılmadan şikayet edip nazlanmadan duran çok başarılı bir harita mühendisi olduğunu gördüm. Daha yeni mezun olmuş olmasına rağmen bu kızda tam bir yöneticilik ruhu var, Yavuz Turnanın kız versiyonu. Kıvrak zekası sayesinde sorunlara çabucak çözümler üretebiliyor...Onca insanı aynı anda görevlendirip yönete biliyor. Bende dün bu kıza demir leydi lakabını taktım çokta yakışıyor bu lakap " diyerek iç çekti " ah Leila'm affet
beni " deyip yanan yüreğinin üzerine elini koyup daima gözlerinin önüne gelip dönüp duran güzel günlerin anılarıyla zorla yutkunarak tebessüm etmeye çalıştı.Yenilen yemekten sonra, Azra kahveleri yapıp ikram edince Hacı bey Allah'ın emri, Peygamber Efendimizin sünnet-i üzerine Yalçın beyden Azra'yı istedi. Yalçın bey dolu dolu gözlerle zorlanarak doktor Engin'in gözlerinin içine bakıp
" biricik kızımı, yıllardır tanıdığım ve evladım gibi sevdiğim Engin'e emanet ediyorum artık. Rabbim iki cihanlık birliktelik ve evlilik, muhabbet versin aralarına..." deyip ağlamıştı.
Turhanların hepsi şu anda ziyadesiyle üzgünlerdi. Azra zaten zor tuttuğu gözyaşlarına babasının ağlamasıyla mani olamamıştı.Hacı bey " o zaman gençlerin söz yüzüklerini takalım " deyince Azra ve Engin ayağa kalkıp kendileri için hazırlanmış alana geçtiler.
Azra başı önünde öylece bekliyordu.
Yalçın bey ve Hacı bey de ayağa kalkarak geçlerin yüzüklerini taktılar. Yalçın bey biricik kızının yüzüğünü kendi elleriyle takmıştı.Yüzük merasiminden sonra önceden ayarlanan imam tarafından, doktor Engin'in 200 gr altın mehir vermesiyle dini nikahları da kıyılıp dualar edildi.
Engin'de, Azra'da bir hoş olmuştu. Artık Allah katında karı ve koca olmuşlardı.
Engin yan tarafında, başı önünde oturan güzel karısına baktı.
Azra başı önünde büyüklerinin ve imamın evlilikle ilgili verdiği sohbeti dinliyordu" demir leydi hanım " diyerek iç çekti.*****
Sözden sonra çok yoğun çalışmaya başlayan doktor Engin hastalarını mağdur etmemek için, gece gündüz fark etmeksizin tüm ameliyatlarını yapmış ve akabinde hemen
İngiltere' de de çalıştığı hastaneye gitmişti. Yeni ilaçlar ve tedavi teknikleri üzerinde oldukça faydalı buluşlar yapmış ve son klinik deneyleri kalmıştı. Oldukça yoğun olduğu için Azra'yla ancak kısa bir süre de olsa telefonla konuşma fırsatı buluyorlardı ama bu konuşma karı ve koca gibi değil de yeni tanışmış iki dost gibi oluyordu. Seviyeli ve temkinli...İkisinin de tuhafına giden şeyse birbirlerine bu kadar seviyeli ve temkinli yaklaşırken düğün hazırlıklarından konuşmaları oluyordu. Doğru ya O'nlar artık karı ve kocaydılar.
Azra'da çok yoğundu bir taraftan inşaat şirketlerinde ki işleri bir yandan düğün hazırlıkları çok yoruyordu. Doktor Engin bu süreçte mecburiyetten dolayı Azra'ya destek olamadığı için üzülüyordu ama maddi olarak tüm olanaklarını seferber etmişti. Ama Azra çok minimalist ve mütevazi takılan bir kızdı " israfa gerek yok gerektiği kadarı yeterli Engin bey. Evlilik bir farzı ve sünnet-i ihya etmektir ve sevabı da oldukça büyüktür...İsraf yaparak bu kutlu vazifemizi, günaha bulamayalım... " diyordu ve bu tavrı doktor Engin'i oldukça şaşırtıp hayran bırakıyordu.

YOU ARE READING
Sabr-ı Sükut 3. Seri ( Aşık-ı Mehcur )
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Mehcur ; Aşktan uzak...