•|Dışlanmak..|•

534 25 43
                                    

Küçük kız  yaşına yaş katmaya devam dev çınar ağacın önüne oturmuş, sırtını yaşlı ağaca yaslamıştı.Toprağın büyüttüğü güzel çiçeklerin kokusunu taşıyan hafif bir meltem esti. Küçük kızın kahverengi ince saçları kokulu meltem de dalgalandı. Ancak bu kızın pekte umrunda gibi durmuyordu.. o daha çok az ötesinde oynuyan çocukları, dolu gözlerle izliyordu.

Çocuklar kendi aralarında topla oynuyor veya ebelemece gibi eğlenceli oyunlar oynuyorlardı.
Kendisini pekte umursadıkları söylenemezdi.

Küçük kız kendini biraz daha ağaca yasladı.
Kendi ellerine bakıp kendini sorgulamaya başladı.
Herkesin ten rengi normaldi.
O zaman neden onun ten rengi bembeyazdı?

Kendisinin gerçekten ten rengi çok açıktı, hatta beyaz bile denilebilirdi. Kendisi de bunun normal olmadığının farkındaydı ama nedenini bilmiyordu.
Bazı ebeveynler çocuklarına onun bir cadı olduğunu veya bir hastalık yüzünden böyle göründüğünü söylüyorlardı.

Tabii bu olayda çocuklara yansıyıp ön yargılı olmalarını sağlıyordu. Hatta küçük kızın evsiz olduğu ve sokaklarda yaşadığı dedikoduları etrafta dolanıyordu.
Pekte yalan değildi bu dedikodular...

Bunun yanında ise küçük kız bazı geceler aç yatıp kalkıyordu. Günler boyu bir şey yemediği bile olmuştu.
Kendisi zar zor çöplerden bulduğu veya insanların ona acıyarak verdiği şeylerle yaşıyordu. Ona zorbalıkta yapıyordular.Özellikle ergen çocuklar... Sürekli onunla uğraşıyordular.BDaha geçen onu bir çıkmaz sokağa sıkıştırıp hem dövmüş hem de taşlamıştılar.
Zavallı kızın her yerinde yara oluşmuştu...

Ama o yaralar bir haftaya varmaz gidiyordular.
Yaraları hemen kabuk bağlıyıp iyileşiyordu. Bunu duyan köy sakinleri ise ona karşı daha da korku ve kin besliyordular.

Gözleri çok açık bir maviydi.
Hem de biraz fazla açık..
Daha önce böyle bir şey görmemiş köylüler ise daha da telaşla diyordu.
Neden sadece onun ten rengi beyazdı?
Neden herkes ona böyle davranıyordu?
Sürekli bu konuda kendini suçlayıp ağlıyordu minik kız..

Açtı ve yorgundu.
Üzerinde kıyafetler ise zamanla kirlenmiş, eskimişti.

Küçük kız bunları düşünürken yanına yaklaşan toprağı sert adımları ile döven ayak seslerini duydu.
Başını kaldırmadı. Onun yerine bacaklarını kendine çekip alnını diz kapaklarına yasladı.

Adım sesleri onun yanına gelince durdu. Gelen kimse artık ona baktığını hissediyordu. Kafasını bile kaldırmadan karşısında ki kişinin ayakkabısına baktı. Artık her kimse deri çizmeler giymişti.

"Hey! Cadı! Sana diyorum.Yoksa sağır mısın?"

Bu soru üzerine küçük kız başını kaldırdığında başından aşağı kaynar sular döküldü. Çünkü karşısında ki kişi geçen gece onu sıkıştırıp taciz etmeye kalkışmış olan kişiydi. İyi kıyafetli veya yüzünün iyi olmasına bakmayın, bu adamın kalbi kötüydü.
Küçük kız korkudan titremeye başladı. Şimdi ne yapacaktı?

Mavi gözleri daha da doldu, belki de şimdi oturduğu yerde ağlamaya başlıyacaktı?!

"Sonunda seni buldum!" dedi adam kısık sesle. Sesinde ki tını daha çok zafer kazanmış gibiydi.

𝐊𝐮̈𝐜̧𝐮̈𝐤 𝐊𝛊𝐳 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬Where stories live. Discover now