+28'

17.5K 1.1K 211
                                    

Jungkook sırtını yatak başlığını yaslayıp bağdaş kurarak bakışlarını bir kaç santim uzağında duran Taehyung'un yüzüne çıkardı. İçinde anlamlandıramadığı hisler kol gezerken nasıl davranması gerektiğini veyahut ne söylemesi gerektiğini hiç bilmiyordu. İlk defa içerisinde bulunduğu bu durumda köşeye sıkışmış gibi bir kaplamıştı etrafını.

Taehyung ona aşık olduğunu söylemişti bu gerçekten bu yaşına kadar öğrendiği en güzel gerçekti bunu inkar edemezdi kendisininde Taehyung'a karşı arkadaşlıktan çok öte hisler beslediğide apacık ortada olan bir durumdu.

Ama ortada aileri varken bulundukları durumda neye karar vermelerini gerektiğini ikiside bilmiyordu. Eskisi gibi isteselerde olamazlardı ama medeni iki kuzen gibi de hayatlarına devam edemezlerdi. Çünkü birbirlerine karşı yıllardır bastırdıkları hisler artık patlak vermişken böyle bir durum söz konusu olamazdı. Hoş olmasını ikiside istemiyordu. Ne Taehyung Jungkook'tan ne de Jungkook Taehyung'ta uzak durmak istemiyordu.

Sessizliği ilk bölen ise Jungkook oldu

"Teyzemler dönünce ne olacak?" Diye sordu. Evet şuanlık dönmeleri ertelenmişti ama illaki bir gün döneceklerdi.

"Bir şey olmayacak" diye yanıtladı Jungkook'u Taehyung , sakin bir ses tonuyla

"Peki bundan sonra ne olacak?" Diye sordu bu sefer Jungkook. Gerçekten ne olacağını merak ediyordu hayatlarına nasıl devam edeceklerdi?

Taehyung gülümseyerek Jungkook'un bacağının üzerindeki elinin üzerine elini koyup dudaklarını araladı

"Özgür olacağız Jungkook. Ben artık hislerimi içimde tutmak istemiyorum ben artık baskılanmak istemiyorum. Ben seni özgürce sevip öpebilmek istiyorum"

Taehyung'un sözleri Jungkook'un yüzünde tebessüm oluşmasına sebep olurken Jungkook başını aşağı yukarı sallayarak hevesle

"Bende" diye fısıldadı.

Taehyung onun bu haline kıkırdayarak kollarını beline sarıp ani bir hareketle Jungkook'u kucağına çekti. Jungkook ani gelişen hareketle şaşkınlığı atamazken dudakları üzerine kapanan dudaklarla ellerini sıkıca yumruk haline getirdi.

Dudakları üzerinde hissettiği sıcak ve yumuşacık dudaklar ölüm sebebi olabilirdi. Zira neredeyse her saniye atışını hızlandıran kalbide bunun yalnızca bir parçasıydı.

Fazla ileriye gitmeden Taehyung kendisini geri çekerek bu sefer dudaklarını Jungkook'un açıkta kalan beyaz boynuna bastırıp kokusunu içine çekerek sert bir öpücük kondurmuştu. Sabaha kadar Jungkook'u öpebilir ve kokusunu içine çekebilirdi hatta bunu günlerce ve haftalarcada yapabilirdi çünkü bedeni ve kalbi Jungkook'a açtı. Yıllardır bastırmak zorunda kaldığı duyguları sebebiyle gerçekten Jungkook'a karşı büyük bir açlık hissediyordu. Hem duygusal anlamda hemde fiziksel anlamda.

Boynuna tekrardan sert bir öpücük kondurup burnunu sürttüğünde Jungkook kıkırdamamak için kendisini sıkıyordu çünkü Taehyung'un burnunu boynuna sürtmesi feci derecede onu huylandırmıştı.

"Jungkook"

Taehyung'un fısıltısı odada yayılırken Jungkook mayışmış bir ses tonuyla

"Hımm" diye aynı Taehyung gibi fısıldamıştı.

Jungkook neredeyse Taehyung'un öpücüklerinin büyülü olduğunu düşünmek üzereydi zira birden uykusunun bu denli bastırmasının başka bir açıklaması olamazdı.

Ya da sevgiye daha doğrusu Taehyung'un sevgisine aç olan yanının şuan doyuruluyor olmasıydı belkide onu bu denli mayıştıran.

Jungkook çocukluğundan beri Taehyung'un ilgisini hissetmiş ve sevgisiyle beslenmişti bir anda hem ona verilen ilgilinin hemde sevginin kesilmesi onun için çocukluğuna dair travma oluşturan olaylardan yalnızca birisiydi. Bu zamana kadar ki hırçınlıkları hep bu yüzdendi çünkü Jungkook ilgiye aç bir çocuktu daha doğrusu Taehyung'un ilgisine aç bir çocuktu ve istediğini alamayışı onu her seferinde daha da büyük bir nefretin içine sürüklemişti.

"Sana aç olan bir yanım var ve ben onu nasıl doyuracağımı bilemiyorum" diyen Taehyung ile Jungkook anlık nefesinin kesildiğini hissetmişti. Beklemediği sözleri birden işitmesi ve Taehyung'un gittikçe kalınlaşan sesi nefesini kesen etkenlerden yalnızca bir kaçıydı.

Bu sefer çenesine konan öpücükle göz kapakları titrerken derin bir nefes aldı

"Jungkook" diye tısladı Taehyung gittikçe boğuklaşan sesiyle

"Çok güzelsin" diyerek bu sefer dudaklarını alnına bastırdı. Jungkook ise Taehyung'un kucağında adeta heyecandan titreyecek kıvama gelmişti. İçi yanıyordu ama vücudu soğukta kalmışçasına titriyordu. Taehyung ise onu daha da zorlamak istercesine yüzünün her bir köşesine öpücükler kondurup duruyordu.

Taehyung'un dudaklarının hedefi bu sefer Jungkook'un yanağındaki yara izi olurken oraya ard arda bir sürü öpücük bahşedip burnunu sürtmüştü.

"Bu yara izi yüzünden günlerce ağlamış ve bir daha güzel gözükmeyeceğini düşünmüştün ben ise senin yüzünde böyle bir ize sebep olduğum için kendimi asla affedememiştim" Taehyung'un fısıltıyla konuşuyor olması Jungkook'u gittikçe daha da mayıştırırken sadece başını sallamakla yetinmişti. Heyecandan kasılan midesi ve ağrıyan kalbi nedeniyle iki kelimeyi bir araya getirip düzgün bir cümle kurabileceğini düşünmüyordu. En iyisi sessiz kalmaktı.

"Ama Jungkook nasıl olurda bir izin seni çirkin yapabileceğini düşünürsün? Tanrı seni bu denli güzel yaratmışken"




















Sınavlarım başladığı için bölüm yazıp atamadım geciktiğim için kızmayın.

Taehyung bebeğim halis misin?

Yazarken kafayı yiyorum çok tatlılar.

Bi de düzenlemeden attım yazım yanlışlarım varsa görmezden gelinn.

Öptüümm 😘

Cousin | TaekookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang