Cousin | Taekook

+34'

Gözlerimden çekilen bandanayla gözlerini bir ksç kez kırpıştırmış ardından zorlukla aralamıştım. Karanlığa alışan gözlerim bir anda ışıkla buluşunca etrafı kısa süreliğine bulanık görmüştüm.

Taehyung'un boynuma değen dudaklarıyla etrafta gezindirdiğim gözlerim şokla irileşirken hızla başımı öne eğdim. Beni öpmesini gerçekten beklemiyordum ve bir anda öpmesi gerçekten şaşırmama sebep olmuştu. Başımı önüme eğmeme bir şey demeden derin bir nefes alıp önüme ne ara koyduğunu bilmediğin sandalyeye gelip oturmuştu.

"Ellerimi çözmeyecek misin?" Diye Taehyung'a soru yönelttiğimde başını usulca iki yana sallamakla yetinmiş bana sözlü bir yanıt vermemişti.

"Acaba-" diyerek duraksadığımda meraklı bakışları benim bakışlarımla çakışmıştı. Düşünceleri dile getirme konusunda bir çıkmaza girsemde fazla düşünmeden dudaklarımı konuşmak adına araladım eğer durup düşünseydim kesinlikle söyleyeceklerimi söyleyemezdim. Biliyordum. O yüzden en iyisi düşünmemekti.

"Acaba hala daha o hastalığın bir izini taşıyor olabilir misin?"

Sorduğum soruyla an be an kaşlarının çatılışına ve çenesini kasışına şahit olmuştum. Pekala kararan gözleride sorduğum sorunun pek hoşuna gitmediğini belli ediyordu. Tamam düşündüğümde sorduğum soru benimde pek hoşuma gitmesede bi anda soruvermiştim işte hem ayrıca pekte mantıksız gelmiyordu bana sonuçta sağlıklı düşünen birisi sevgilisini kaçırıp bağlamazdı değil mi?

"Öğrenmek ister misin?" Sesindeki o alaycıl ton nabzımın atışını hızlandırırken sertçe yutkundum. Böyle bir cevap beklemiyordum hayır deyip kestirip atar sanmıştım ama verdiği cevap öyle yapmayacağının büyük bir kanıtıydı.

"Neyse sonra bizzat göstermeli olarak sorunun cevabını öğrenirsin şimdi konuşmamız gereken daha önemli konular var" diyerek oturduğu sandalyede oturuşunu biraz daha yayvanlaştırdığında usulca başımı salladım.

"Seni aldattığımı düşünüyorsun değil mi sevgilim?"

Yemin ederim ki sesindeki o boğuk tını bedeni olduğu yerde titrecek tarzdaydı. Benimle ilk defa böyle konuşuyor ve alaycıl bir şekilde yüzüme bakıyordu. Ben ise onun bu tavrı karşısında ne yapacağımı şaşırıyordum.

Beni aldattığını düşünmüştüm ama gerçekten bu düşünceye inandığım tartışılırdı. Taehyung birini aldatacak birisi değildi onu tanıyordum gördüklerimin sadece bir yanlış anlaşılma olduğunuda biliyordum. Orada o kızla bulunmasının bir açıklaması kesinlikle vardı ve Taehyung'ta o açıklamayı yapmak için şuan karşımda oturuyordu.

"Yanımda gördüğün kız Yoongi'nin kuzeniydi Hoseok'un saçını yolduğu kız ise Yoongi'nin kardeşiydi. İkiside Deagu'dan o sabah gelmişlerdi. Aslında bir nevi evden kaçmışlar. Yoongi'de ne yapacağını bilemediği için beni yanına çağırmıştı. Ama nerden bilebilirdik ki senin Hoseok'u dolduruşa getirip evi basacağınızı"

Son söylediğiyle utançla eğdiğim başımı hızla kaldırmıştım. Konuşmaya başladığında olayın hiç düşündüğümüz gibi olmaması nedeniyle utançla başımı öne eğmiştim içten içe Taehyung'un beni aldattığını düşünmesemde bu düşüncemi dile dökememiş ve aldattığını düşünüyormuşum gibi bir izlenim yaratmıştım. Ama Hoseok'u dolduruşa ben getirmemiştim hatta Yoongi'yi ne kadar sevmesem bile Yoongi'nin onu aldatmayacağını ona söyleyip durmuştum.

"Hoseok'u dolduruşa falan getirmedim" diye mırıldandığımda kaşlarını çatarak bakışlarını yüzümde gezindirmiş ardından alaycıl bir şekilde gülümseyerek başını sallamıştı. Onun bu tavrı onu çok pis dövme isteğiyle dolup taşmama sebebiyet versede sessiz kalmayı tercih ettim.

Sandalyeden kalkıp bir adım atarak önümde diz çöktüğünde bakışlarımı yere indirdim. Bir anda neden sandalyeden kalkıp önümde diz çöktüğünü anlayamamıştım.

"Bana neden güvenmedin?" Diye sorduğunda üst üste bir kaç kez yutkundum. Ses tonu ne alaycıl ne de sert çıkmıştı. Tanımlayabileceğim gibi değildi.

"Ben korktum sadece sana daha yeni kavuşmuşken Yoongi'nin beni sana kötülemesinden ve seninde benden uzaklaşmandan korktum" diyerek derin bir nefesi içime çekip gözlerimi Taehyung'un gözleriyle buluşturdum.

"Korktum sadece tekrardan beni bırakmandan. Yemin ederim ki niyetim kötü değildi Hoseok'u da ben doldurmadım hatta Yoongi'nin onu aldatmayacağını söyleyip durdum. Ama inannadı. Taehyung lütfen beni kötü birisi olarak gör-"

Dudaklarımın üstüne kapanan dudaklarıyla neye uğradığımı şaşırırken içtenlikle sarfettiğim sözlerimde havada asılı kalmıştı. Dudakları o kadar yumuşaktı ki insanın aklını başından uçuracak dereceydi ve ben aklımın çoktan başımdan uçtuğunu hissediyordum. Elleri yanaklarımı bulurken ve beni daha da kendisine çekerken tek düşündüğüm dudaklarının nasıl bu denli yumuşacık olduğuydu?

Dili dudaklarımı aralamam için baskı uyguladığında daha fazla direnmeden dudaklarımı dili için araladım o da zaman kaybetmeden dili aralık dudaklarımdan içeriye sızıvermişti.

Bütün kanım çekiliyormuş gibi hissederken onun sert öpüşüne bir yandan karşılık vermeye çalışıyordum ama kalbim duracak gibiydi nefes alışlarım sekteye uğramıştı. Bayılacağımı hissediyordum.

Taehyung nefes alamadığımı anladığında yavaşça geriye çekilmiş alnını alnıma yaslayarak sağ elinin baş parmağıyla sağ yanağımı okşamıştı.

"Senden asla vazgeçmem" diye dudaklarım üzerine fısıldadığında gözlerim salyalarımla ıslanmış dudaklarına kaydı. Dudaklarının çok yumuşacık olduğunu söylemiş miydim? Ahh her neyse dudakları yumuşacıktı işte.

Dudaklarına kayan bakışlarımı farkettiğinde dudakları muzip bir edayla kıvrılmıştı.

Tanrım hiç iyi değilim.

Yanağımdaki bir eli ensemi bulurken başımı biraz daha kendine yakınlaştırıp dudaklarımın ortasına kendi dudaklarını sertçe bastırıp geri çekilmişti.

Dudakları yumuşacıktı.

Dudaklarının bu sefer ki hedefi boynum olurken refleksle başımı yana eğmiştim bu durum onu kıkırdadırken bende sert bir soluğu içime çektim.

"Benimsin" diye fısıldadı tenime. Seninim demek istedim ama heyecandan dilim dönmedi.

Ard arda boynuma öpücükler kondurup kokumu içine çektiğinde usulca gözlerim kapandı. Boynumu kokladığını hissedebiliyordum ve bu his gerçekten tarif edebileceğim türde bir his değildi. Kelimelerin çok daha ötesindeydi.

"Bu zamana kadar hiçbir şeye bağımlı olmadım, ama kokuna olabilirim"

Ağğğ ne diyorsun Taehyung öyle denir mi? Kalpp var bizdee.