+37'

13.4K 749 153
                                    

Taehyung'un anlatımından

Yanımda uyuyan Jungkook'a bakışlarımı sabitlerken derin bir nefeside eş zamanlı olarak ciğerlerime çekmiştim.

Jungkook o kadar güzeldiki ona bakarken kendimden geçiyordum başkalarının gözüne belkide güzel gelmeyebilirdi belkide başkalarının gözünde çok sıradandı ama benim gözümde öyle değildi hiçte öyle olmamıştı. O benim gözümde hep dünyamdaki en güzel insan olmuştu annem sonra.

Jungkook benim güzel aşkım.

Ona bakarken hala zihnimde tazeliğini sürdüren o cehennem gibi anılar geliyordu gözümün önüne nefes alamadığımı hissediyordum. Sanki görünmez bir el boğazımı sıkıyordu ve ben gittikçe nefessiz kalıyordum. Zordu hemde çok zor. Onu bu denli benimsemişken ondan uzak durmaya çalışmak gerçekten zordu o benim benliğimdi ve ben zamanında kendi benliğimi terk etmiştim. Nefret ediyordum.

Aklıma geldikçe her geçen saniye biraz daha babam denilen o şerefsizden nefret ediyorum. Baba olmaya layık olmayan o itin hayatımı bu denli mahvetmiş olmasından nefret ediyorum. Yaşımız hala küçüktü hatta reşit dahi değildik ama birbirimize geç kalmıştık daha doğrusu ben Jungkook'a geç kalmıştım. Onun beni yavaş yavaş kabullendiği ve kalbinde bana dair çiçekler yeşerttiği zamanlara tanık olamamış onu bir buzluğa dönüştürmüştüm. Soğuktu Jungkook soğukluğu sizi yakacak ve acı çektirecek kadar yoğunluktaydı. Hakkıyla acımıda çekmiştim.

Beş yıl tamı tamına benden nefret ederek geçirdiği daha doğrusu nefret etmeye çabaladığı ve ikimizide dünyaya dar ettiği zaman dilimi. Az bir zaman değildi. Ve hiçte kolay gelip geçmemişti hala izleri duruyordu hem vücudumda hemde ruhumda.

Herşeyi siktir edip ona kendimi açtığımı gün nefes aldığımı hissetmiştim aynı şuanda olduğu gibi beş yılın ardından ilk nefes alışımdı. Çocuk bağlanmıştım ona dünyamın merkezi yapmıştım ve bu bağlılık çoğu zaman canımı yakmıştı. Ama şuan yanımda kollarım arasında mışıl mışıl uyuyordu ve ben değil beş yıl on yıl dahi olsa sonucunda ona kavuşmak varsa sabırla o günü beklerdim.

Jungkook benim dünyamdı, hayatımdı ve zaafımdı. Jungkook yoksa ben bir hiçtim.

Şuan beraberdik ama korkuyordum yine bir terslik olmasından ve birbirimizden kopmamızdan deli gibi korkuyordum. Seviyordum Jungkook'u hemde her şeyden fazla ama bu sevgi öldürüyordu beni hemde her şeyden fazla.

Belimdeki kollarını daha da sıkıştırıp başını göğsüme gömüp ağzını şapırdattığında kıkırtılarım odayı doldurmuştu. Bebek gibiydi yeminim olsun kollarım arasında yeni doğmuş bir bebek gibiydi ve ben dayanamıyordum. Bedeni ne kadar yakınımda olursa olsun onu kendime katmak istiyordum. Bir bütün yapmak istiyordum bedenlerimizi.

"Taehyung"

Göğsümden gelen boğuk sesiyle parmaklarımı saçlarında dolandırmaya kısa süreli ara verip saçlarının arasına minik öpücükler kondurmuş ve konuşmak adına dudaklarımı aramalıştım.

"Efendim güzelliğim"

Jungkook mırıldanarak göğsüme öpücük kondurduktan sonra başını geriye çekerek bakışlarını gözlerime çıkarmıştı. Uykudan yeni uyandığı için gözleri hafif şiş duruyordu gözleri gibi dudaklarıda şişmişti ve uyku mahmurluğuyla saf saf gözümün içine bakıyor oluşu onu içime sokma isteği uyandırıyordu bende.

Çok güzeldi uykudan yeni uyanmış hali dahi o kadar güzeldiki güzelliğini anlatmaya kelimeler bulamıyordum.

"Saat kaç? Annemlerin gelmesine ne kadar kaldı?" Diye mayışık bir ses tonuyla konuştuğunda kıkırdayarak şişmiş gözlerinin üzerine sırasıyla dudaklarımı bastırmış ve en sonunda alnımı alnına yaslamıştım. Yakalanmaktan korktuğunu biliyordum teyzem ve eniştem iş yemeğine gitmişlerdi ve geleceklerini söylemişlerdi. Bende bu fırsatı değerlendirebileceğimizi düşünerek anneme Namjoon'lara gideceğimi söylerek evden çıkmış ve soluğu Jungkook'ların evinde almıştım. Beraber geçirdiğimiz güzel dakikaların ardından Jungkook koltukta uyuyakaldığında onu odasına getirerek yatırmıştım ve son halimiz bu şekildeydi.

"Daha bir saat var bebeğim"

Jungkook'un sorusuna sonunda düşüncelerimden sıyrılıp cevap verdiğimde başını usulca sallamış ve

"Çok zamanımız kalmamış" diyerek dudak büzmüştü. Dudaklarını büzmesi her ne kadar hoşuma gitse ve onu öpme isteğimi kabartsada gözlerindeki hüzün içimin dağlanmasına yetipte artıyordu.

O da bende bu durumdan memnun değildik ama mecburduk. Özgür olmak istiyorduk ama kısıtlanıyorduk ve gün geçtikçe bu durum daha da can sıkıcı hale geliyordu. Her geçen günde birbirimize biraz daha yakınlaşıyorduk ve bunun getirisi olarakta sevgimizde içimizde büyüyordu. Birbirimizi özlüyorduk heran beraber olmak heran birbirimize dokunmak istiyorduk çoğu zaman ise istemekle kalıyorduk.

Evet okulda beraberdik her dakikamız birlikte geçiyordu ama bir süreden sonra o da yetmiyordu bu çok farklı bir şeydi tarif edemeyeceğim kadar farklı.

Bir insan bir insanı yanındayken özler miydi? Ben özlüyordum. Şuan Jungkook yanımdaydı ama ben şuan bile onu özlüyordum. Bazen bu durum kafayı yiyormuşum gibi hissettiriyordu. Belkide yemiştim.

"Sabah yine beraber olacağız güzelim. Yine kollarımda olacaksın"

Dudaklarımdan dökülen kelimelerle Jungkook'un bakışlarındaki hüzün dalgalanırken yumuşacık dudaklarını yanağıma bastırıp

"Haklısın sevgilim" diyerek kıkırdamıştı. Böyle davranmasının sebebinin benim üzülmemem için olduğunu biliyordum. Biliyordum ve Jungkook'u çok seviyordum.

Mesela o uyurken yumuşacık saçlarının tutamlarından tutun sık kirpiklerini sayarak vakitimi geçirecek kadar çok seviyordum.

"Yoongi ile Hoseok hala küs mü?"

Birden aklına neden onların geldiğini anlayamasamda başımı usulca aşaği yukarı sallayarak sorusuna cevap vermiş daha sonrasında konuşmak adına dudaklarımı aralamıştım.

"Yoongi Hoseok'u affetmemekte kararlı bana kalırsa haklıda bildiğin güvensizlik yaptı"

"Ama pişman. Hoseok böyle olsun istemedi ki sadece anlık sinirine yenik düştü bence Yoongi seviyorsa ilişkilerine bir şans daha vermeli"

Yoongi'yi iyi tanıyordum sevdimi sonuna kadar severdi ve vazgeçmek nedir bilmezdi Hoseok'u da sevdiğine emindim ama araya güvensizlik girdiğinde ne olursa olsun ne kadar severse sevsin Yoongi affetmezdi. Güven onun kırmızı çizgisiydi ve Hoseok o çizgiyi anlık bir sinirle geçmişti.

"Bebeğim eminim dediğin gibi Hoseok pişmandır ama Yoongi'yi tanıyorum güven onun için çok önemli yani bilemiyorum umarım barışırlar küs olmalarını bende istemem"

"Onlar için bir şey yapamaz mıyız?"

Jungkook'un sorusu ile kaşlarım istemsiz çatılırken düşünceli bir şekilde

"Bilmiyorum" diye cevapladım sorusunu.











Uzun zamandır aktif olamadığım için böyle güzel ve uzun bir bölümle gönlünüzü almak istemedim.

Nasılım ama?

Bir farklılık olsun diyede bölümü Taehyung'un anlatımından yaptım. Umarım beğenmişsinizdir.

Hadi bir sonraki bölümün nasıl olacağına da siz karar verin. Yani düz yazı mı? Texting mi? Jungkook'un anlatımından mı? Taehyung'un anlatımından mı?

Kararı size bırakıyor ve kaçıyorum.

Öpüldünüzzz

Cousin | TaekookWhere stories live. Discover now