Lise son sınıfta olan Juno Henderson'un sınıfına çekici ve onun cezbedici güzelliğini umursamayan yeni bir çocuk gelir.
Her erkeğin üzerinde etki sahibi olmaya devam eden Juno, yeni gelen çocuğu da etkisi altına alabilmek için uğraşlara girmeye baş...
"Owen'ı yatağına atmayı beceremedin değil mi Juno?" diyen Vanessa'nın yüzü gülmekten kızarmıştı.
"Senin cazibene kapılmayan bir adam ha? Böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali bile beni oldukça şaşırttı." diyen Lana ise ağzı bir karış açıktaydı.
"Dalga geçmeyi kesin," diye uyardı Juno onları. "Dün akşam bir bara gidip kafayı dağıttıktan sonra onun evinde kaldım. Çok içtiğim için sızıp uyumuşum. Eğer uyumasaydım şimdiye iddiayı kaybettiğiniz için ağlarıdınız." Juno, iki arkadaşının onunla dalga geçmesini engellemek için yalana başvurdu.
"Bizi şaşırtıyorsun Juno. Yoksa Owen'a aşık mı oldun?"
Juno, Vanessa'nın sorusuna karşılık kahkaha attı. "Ben kimseye aşık olmam bilmez misin?"
"Orası öyle tabi ama bakarsın belki de aşık olursun."
"Boş işlerle uğraşamam, ben hazzımı yaşayayım benim için yeterli."
Juno bulunduğu ortamdan sıkılırken arkadaşlarının ona saçma sorular sorması daha da sıkılmasına zemin hazırlıyordu. Onların yanından ayrılıp yüzme derslerinin olduğunu bilerek yüzme havuzunun olduğu tesise doğru ilerledi. Bugün en güzel bikinilerinden birini giyecekti. Kendisine ait dolabından çıkardığı bikiniyle birlikte soyunma kabinlerinin birine girip üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya başladı. Bikinisini giydikten sonra kabinden çıkıp boy aynasından kendisine baktı.
Lila rengindeki bikinisi vücut hatlarını mükemmel gösterirken Juno'nun hafiften bronzlaşmış tenine fazlasıyla yakışmıştı bu renk. Yine aynı renkte bonesini başına taktıktan sonra havuza doğru ilerledi. Koridor boyunca büyük bir duş başlığının altına girerek kısa bir duş alıp havuz başına geldiğinde ise hiç beklemeden balıklama atladı. Gözlerini suyun altında açıp yüzerken karşısına bir gövdenin çıkmasıyla birlikte kafasını sudan çıkardı.
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
Gözlerini yakan klora inat kirpiklerini kırpıştırdı ve karşısında Owen'ı gördü. Owen ona doğru gülümseyerek, "Bensiz mi yüzüyorsun?" diye sordu. Bu çocuğun tutarsızlığı Juno'yu öldürecekti. Zaten sabah erken kalktığın da ise sinirlenerek Owen'a haber dahi vermeden evi terk etmişti
"Öyle oldu." diyerek geçiştirdi Juno. Owen, onu belinden kavradığı gibi havuzun fayans duvarına yasladı. Sudan dolayı kabaran aletini Juno'nun kızlığını örten kumaşa doğru bastırdı.
"Çok güzel görünüyorsun. Lila sana yakışmış." Juno, Owen'ın iltifatları karşısında bir şey demezken Owen, başparmağını Juno'nun bacak arasına doğru getirdi ve bastırdı. Bunu beklemeyen Juno hazırlıksız yakalandı.
"Ne yapıyorsun? Okuldayız." diye uyardı Juno onu. Başka zaman olsa onun bu hareketlerine zevkle karşılık verirdi ama öğrencilerin kapıdan geçip havuza gelmeleri an meselesiydi.
"Bana cevap vermemenin cezasını seni parmaklarımla boşaltarak vereceğim." dedikten sonra parmak hareketini hızlandırdı. Juno sırtını duvara yaslarken bir yandan da etrafa bakıp kamera olup olmadığından emin olmaya çalıştı. Emin olduktan sonra rahatlayarak Owen'ın hareketlerinin tadını çıkarmaya baktı.
