Lise son sınıfta olan Juno Henderson'un sınıfına çekici ve onun cezbedici güzelliğini umursamayan yeni bir çocuk gelir.
Her erkeğin üzerinde etki sahibi olmaya devam eden Juno, yeni gelen çocuğu da etkisi altına alabilmek için uğraşlara girmeye baş...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
JUNO HENDERSON
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
OWEN ANİSTON
🍷
Sabahın ilk ışıkları Juno'nun güzel vücudunun üzerine doğru serpilirken genç kız olduğu yerde gerindi. Gözlerini yavaşça açıp etrafı bulanık gözlerle incelemeye koyuldu. Arkasındaki boşluğu fark etmesiyle yerinde doğruldu. Kaşlarını çattı, Owen neredeydi?
"Kaşlarını çatma hemen sana kahvaltı tepsisi hazırladım." Odayı dolduran sesle Juno'nun renkli gözleri kapıdan kendisine doğru tepsiyle gelen Owen'a baktı. Kucağına bırakılan tepsiye ağzı açık bir şekilde baktı. "Öyle aval aval bakacağına yemeyi denesen?"
Juno gördüklerine inanamıyordu. Hayatında ilk defa bir erkek onun için kahvaltı hazırlamıştı. Babası bile şu yaşına kadar midesine giren lokmadan bihaber yaşıyordu. "Sen benim için mi hazırladın bunları?"
"Başka kimin için olacak?" dedi Owen. "Dün sana dokunurken bir kemiğe dokundum sanki. Bu kadar zayıf olup da o dolgun göğüslere ve güzel kalçaya nasıl sahip olduğunu da anlamış değilim."
Juno, Owen'ın sözlerini duymuyordu bile. Kendisine Harry dışında hiçbir erkek merhamet göstermemişti. Hayatına giren bu yabancı ona ilklerini yaşatacak gibi duruyordu.
"Yiyecek misin artık?" Owen huysuzca mırıldanırken Juno karnının açlığını bilerek tepsideki kahvaltı malzemelerini yemeye başladı. Yemek yerken Owen onun her hareketini izliyordu. "Yeni uyanmış ve dün gece makyajını silmeden uyudun ama hâlâ güzelliğinden bir şey kaybetmemişsin. Şaşırtıcı doğrusu."
Juno lokmasını yutup güldü. "Ben her halimle güzelim."
"Ona ne şüphe."
Juno kahvaltısını bitirdikten sonra yataktan çıktı ve Owen'ın ona verdiği şortu altına giydi. İpliklerini sonuna kadar bağlamasına rağmen hâlâ beline tam oturmamıştı. Genç adam haklıydı, Juno fazlasıyla zayıftı. Midesine adam akıllı bir şey girmiyordu, tek alkolle yetinmeyi biliyordu. Artık onu da çıkarmalıydı hayatından, Owen öyle istemişti sonuçta.
