four

363 51 14
                                    

"Baekhyun neyin var?" Derin bir nefes verdim ve bakışlarımı aynadaki aksimde gezdirdim. Jongin sonunda bir şeyleri fark etmişti.

Rahatsız ruh halimin farkına varmış ve sorma gereği duymuştu. "O adamdan hoşlanmadım." Diye mırıldandım ağzımın içinde. Ona yalan söylüyor olmak sinirlerimi bozuyordu.

Benim güzel bir evliliğim vardı. Chanyeol ne zaman bir yerlerden çıksa her şey mahvoluyordu.

Hayatımı darmadağın etmesine izin vermeyecektim. Ona hala, öfkeliydim.

Sakinleşmek adına derin bir nefes verdim. Jongin ise yorgun bir nefes aldı. "Hadi ama Baek. O adam resmen benim tek şansım. Verdiği teklifi duysan, dudağın uçuklar. Evet bir tık garip biri. İşkolik falan ama olsun. Sorun değil, iş sonuçta."

Başımı olumsuzca salladım. Bu işin sonunda Jongin'in her şeyi öğrenmesi beni korkutuyordu.

Yanıma geldi. Elleri yavaşça gergin omuzlarımda gezindi. "Rahatla bebeğim. Her şeyi iyi olacak." Başımı hafifçe salladım ve içini rahatlatmak adına gülümsedim.

İyi olmayacaktı. Hiç bir şey daha iyiye gitmeyecekti. Biliyordum.

"Yarın Soo ile buluşacağım. Kafamı dağıtırım biraz. Yemek falan yeriz." Jongin başını hafifçe salladı. "Olur." Değişen ifadesinde gezdirdim bakışlarımı.

"Sana ne oldu? Rahatsız oldun gibi." Omuz silkti. "Hiç, uzun zamandır görüşmemiştiniz iyi olur." Başımı hafifçe salladım. "Doğru, özledim arkadaşımı."

/////////////////////////

Yazarın anlatımından

Jongin evden çıkarken telefonunu çıkardı hızla cebinden. Bakışları isimlerde gezinirken gördü onun ismini.

Derin bir nefes verdi ve hızla tıkladı üzerine. Telefonu kulağına götürdüğünde hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştı arabasına.

"Jongin." Kyungsoo'nun sesini duyduğunda derin bir nefes aldı. "Selam." Diye mırıldandı sonrasında. "Aramanı beklemiyordum." Dedi Kyungsoo. "Yani, günlerdir aramadın. Açmadın da."

"Baekhyun, bugün seninle görüşmek isteyecek büyük ihtimalle. Kabul etmemen ikimiz içinde iyi olan, o yüzden aradım." Kyungsoo derin bir nefes verdi. "Sen benden kaçıyor olabilirsin, ama ben kaçmayacağım." Diye mırıldandı.

"Aramızdaki çekim başından beri vardı. Küçük şeyler yaşamamız beni hayatından uzaklaştırmana yetmemişti ama yatmış olmamız yetiyor öyle mi?" Kyungsoo'nun acımasız sözleri ile Jongin yorgun bir nefes aldı.

Kyungsoo Jongin için bir anlık akıl bulanmasıydı.

"Kafam karışmıştı. Devam eden bir şey yok olmayacakta. Ben Baekhyun'u seviyorum, biliyorsun." Kyungsoo titrek bir nefes verdi. "Beni öperken hiç onu seviyormuş gibi durmuyordun Jongin."

Telefon suratına kapandığında Jongin telefonu hızla yan koltuğa attı ve arabayı çalıştırdı.

Kendini boka batmış gibi hissediyordu.

Baekhyun ise kahvaltısını ettikten sonra evine yakın olan han nehrine doğru ilerlemeye başlamıştı. Bu sabah güzel bir yürüyüş yapmak istiyordu.

Spor bebek için önemliydi. Bunu diğer hamileliğinden de biliyordu. Aklına gelen anılar ile yüzünü istemsizce olumsuzca salladı.

Onu düşünmemeliydi. Onunla geçirdiği o güzel anılar gelmemeliydi aklına. Çünkü hepsi kötü sonla bitmişti.

Bebeğini kaybettiği akşamı hala dün gibi hatırlıyordu. Kendini suçlamıştı, diğer sürücüyü suçlamıştı.

En çok da sevdiği adamı suçlamıştı. Chanyeol'un acısını çekmesine bile müsade etmemişti.

Fault/ChanbaekWhere stories live. Discover now