six

329 44 8
                                    

Yaklaşık dokuz ay önce

LONDRA

Baekhyun ağır adımlarla ilerliyordu büyük otelin koridorunda. Bu oteli biliyordu, evliliklerinde bir çok kez geldikleri bir yerdi.

Eğlence yeri mükemmeldi ve aşırı lüks bir oteldi ikisi içinde. Şuan hala Baekhyun için lüks olsa da Chanyeol için değildi.

Onlar ayrıldıktan sonra Chanyeol'un tek yaptığı şey çalışmak olmuştu. Bu yüzden servetine servet katmış, çok büyük işler yapmıştı.

Şimdi ise arada bir tatil için geldikleri bu otelde yemek yiyordu. Baekhyun bunu eski bir dostundan öğrenmişti.

Onunla buluşmuş yemek yemişti. Birazcık da içmişti tabii. Yoksa burada olmasının bir açıklaması olamazdı.

Yıllar sonra bu ülkeye bu şehre gelmek bile Baekhyun için zorken şimdi Chanyeol'un burada olduğunu bile bile gelmişti buraya. Ayaklarına dur diyememişti.

Bakışları yüzüğüne kaydı. Titrek bir nefesle kaçırdı gözlerini. Buraya gelmek bile eşine ihanetti. Baekhyun bunu yolda kabullenmişti.

Büyük restorana girdiğinde bakışları hızla etrafta dolandı. Chanyeol karşısında başka bir adamla yemek yiyordu. Yüzünde ciddi bir ifade ile konuşuyordu. Üzerindeki takım, ona çok yakışmıştı.

Yıllar sonra onu böylesine inceliyor olmak Baekhyun'un kalbinin deliler gibi sızlamasına neden olmuştu. Boşanma davasına bile katılmamıştı.

Chanyeol'u en son gördüğü yer o lanet hastaneydi. Baştan aşağıya titredi. Kalbi acıyla atıyordu.

Özlemle atıyordu. Ona bakmayı bile deliler gibi özlediğini yeni fark ediyordu.

Hızlı adımlarla geçti küçük bir masaya. Su söyledi ve Chanyeol'un yan profilini izlemeye başladı. Çok konuşmuyordu, genellikle dinleyen taraftı.

Karşısındaki adam bir kaç dakika sonra ayaklandığında Chanyeol da onunla birlikte kalktı ve tokalaştılar. Baekhyun ise sessizce izlemeye devam etti.

Adam arkasını dönüp ilerlemeye başladığında Chanyeol sandalyesine yeniden oturdu. O sırada ise göz göze geldi sevdiği adamla.

Yıllar sonra yeniden, göz göze geldiler. Chanyeol bir yemekte içilecek orandan fazla içmişti. Kafasının güzelleştiğini hissediyordu ama yaklaşık bir yıldır hiç Baekhyun'un hayalini görmemişti.

Şimdi karşı masada oturuyor olarak görmesi mantıksızdı. Zorlukla yutkundu, kıpırdayamadı. Baekhyun ise yıllar sonra gözlerinin dolmasına engel olamadı.

Baekhyun'un gözleri Chanyeol'un hızla ayaklanmasına neden oldu. Hızlı adımlarla yaklaştı yanına. Baekhyun ise bakışlarını kaçırdı.

Ne diyeceğini, ne yapacağını bilmiyordu. Hızla kalktı, "Buraya gelirken ne düşünüyordum ki?" Zorlukla yutkunduğunda hissetti Chanyeol'un varlığını yakınında.

"Baekhyun." Kalın, boğuk ses tonundan ismini yeniden duymak adını koyamayacağı şeyler hissettiriyordu ona. Gözlerini kaldırdı, yakından baktı Chanyeol'un yüzüne.

"Gerçekten buradasın." Baekhyun ne diyeceğini bilmiyordu. "Londra'da, burada."

Chanyeol hala inanamıyordu o yüzden aynı şeyleri söyleyip duruyordu. "Tatil, onun için geldim." Diye mırıldandı Baekhyun. "Bir şeyler içmek için geldim buraya. Tesadüf."

Normalde onun yalan söylediğini hemen anlayan Chanyeol bu kez anlayamadı. Kalbi deliler gibi atıyordu. Aklı karışmıştı.

"Yıllar sonra, burada karşılaştık o zaman." Chanyeol hafifçe gülümsedi. "Ben," o sırada bakışları Baekhyun'un yüzüğüne çarptı. Baekhyun'un yeni eşiyle bu otele gelmiş olma ihtimali onu sarstı. Chanyeol'un yüzünden her şeyi okuyan Baekhyun zorlukla yutkundu. "Arkadaşımla geldim." Diye mırıldandı bir anda.

Fault/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin