Taş-Kağıt-Makas! - DenNor

87 6 95
                                    

O randevuya gitmeyi cidden çok istiyordu. Norveçli bunu fark etmişti de ama...

Danimarkalı azimle Norveçli sevgilisine bakmıştı. Eğlence parkına gitmek istiyordu ama Lukas'ın istediği şey evde tüm gün oturup o tatsız tuzsuz meyan kökü denen şeylerden kemirmekti. Bir anlaşmaya varmaları gerekiyordu ve hayır, kesinlikle onun istememesi burada geçerli bir kriter değildi. Farklı şeyler isteseler bile Matthias sevgilisi olmadan zevk alamazdı bir kere.

"O zaman! Adil olması adına taş kağıt makas oynayacağız vermek için!"

Sarışın, dik saçlı sevgilisine ruhsuz yüzüyle bakıp umursamazca "olur" diyivermişti sadece. Yine de Matthias heyecanlı heyecanlı karşısında dikilmeyi bırakmamıştı. Hemen oyun için gaza gelmiş, duruşunu biraz öne eğik bir hale getirerek yerleşmişti.

"Tamam! Şimdi! Taş~ kağıt~ makas~" kazanacağına o kadar emindi ki elini makas şeklinde açarken. Kibirli ve sevecen bir çocuk gibiydi...

Karşısındaki sıska sevgilisinin elinin yumruk halinde durduğunu görünce ise yavru köpek gibi üzgün bir yüz almıştı neşesinin yerini.

"Oh hayır... kaybettim..."

Bir süre Norveçli ona boş boş bakmıştı. Yani? Oyunun amacı bir kazanan belirlemek ve onun istediğini yapmak değil miydi? Kazanmıştı işte.

"..." ancak Danimarkalının üzüntüsü şiddetleniyordu. Sessizdi. Sessizdi öyle olmasına ama dudakları büzülmüş, gözleri ıslaklıktan ötürü parlak bir halle duruyordu. Dişlerini sıkıyordu ses çıkmaması için bir de.

"Ah..."

Matthias tam bir bebekti.

Derin bir nefes vermişti sevgilisinin durulmasını beklerken. Ancak Matthias'ın gözleri dolunca belli belirsiz bir kalp sızısı hissetmişti Lukas. Kızararak yanaklarını şişirmişti.

Mattias'a bakıp ellerini onun yanaklarına koymuştu şlap diye.

"Hayır..." utançtan ölüyordu... "...Hayır sen kazandın... bu taş yumuşaktı."

Derin bir sessizlik oluşmuştu şimdi. Bunun işe yarayacağını hangi akla hizmet düşünmüşse...

İşin sonunda Matthias koluna girmişti Norveçlinin. Suratında kulaklarına varan bir gülüşle elinde pamuk helva tutuyorken, diğer elinde bir sonraki oyuncak için biletini sıkmaktaydı. Aradığı oyuncağı bulduğunda o yöne doğru meraklı kuçu kuçular misali koşuştururken ifadesiz Lukas'ı da sürükledi peşinden.

________o________
Kısa bir şeyler... öylesine...

Sevimli bir şeyler yazmak istedim.

Minicik Hetalia HikayeleriWo Geschichten leben. Entdecke jetzt