1.Bölüm

9.1K 326 57
                                    


KARA Ailesi

"Nasıl yaptın bunu bana söylesene, nasıl bu kadar gaddar olabildin?" Genç adam odanın ortasında volta atarak dolaşıyor, her adımda etrafı titretiyordu sanki.

"Maddi durumumuz yoktu, bakamazdık ona." 'Hah'  diye bir ses çıkardı genç adam, babasının laflarına asla anlam veremiyordu.

Dört çocuğa bakan beşinciye de bakardı. Bakmalıydı. Babasının yaptığı hataya asla akıl sır erdiremiyordu, erdirmeyecekti de.

"Hangi yetimhaneye bıraktın bari, onu hatırla." Yaşlılığın verdiği yorgunluk ve sahip olduğu hastalık  ile öksürdü çok acı bir şekilde.

"Onu buldum oğlum, öleceğim için onu buldum."

Genç adamın ayakları birden durdu, kalbi acıyla kavruldu.  Kabul etmek istemediği bir gerçek daha, babası ölüyordu. "Zarfın içinde tüm bilgiler var, ona ait."

Genç adam babasının baktığı dolaba doğru ilerledi, kalbi hala acıyla kasılıyor canı yanıyordu. Bunu annesine nasıl açıklayacağını ise kestiremiyordu.

Titreyen ellerle açtı zarfı, gözlerinin önüne dökülen fotoğraflar ile kalbi titredi. Kız kardeşi çok güzeldi, melek gibiydi. Annesinin küçük versiyonuydu.


3 Hafta Sonra

Duygu'dan

"Geççek geççek elbet buda geççek gör bak-"

"Sus artık be!" Aylin'in bana çemkirmesiyle daha sesli söylemeye başladım şarkıyı, gıcıklık değil miydi işte?

"UMUDUN GÜNÜNÜ GÜN ETÇEK, OH OH ZİLLERİ TAKIP OYNAYACAĞIZ SONRA."

"Ben var ya, ben seninle yarışamam Allah'ın cezası." Odadan ayaklarını yere vura vura odadan çıktı, gülümsedim.

Kendimi yatakta kaydırdım, rahat bir pozisyon aldım. Bacak bacak üstüne atıp tavanı izlemeye devam ettim, en rahat ettiğim pozisyondu bu.

Uykunun güzel kollarına kendimi bırakacağım sırada, hayvan gibi dürtülmemle araladım gözlerimi.

"İnşallah, son nefeslerini alıyorsundur da o yüzden beni böyle uyandırmışsındır."

"Kalk Duygu, Müdire Hanım seni çağırıyor." Dudaklarımdan akmış olan salyaları sildim, bıkmıştım.

"Ne istiyor yine? Hiçbir  şey yapmadım bu hafta."

Aylin, suratını buruşturarak baktı bana. "Bir şey yapmana gerek yok, kadın zaten seni sevmiyor."

Oflayarak kalktım yataktan, huzurum yoktu. Biraz, sadece biraz uyumak istemiştim.

Dağılan saçlarımı düzeltme ihtiyacı duymadım, dış görünüşüme önem veren biri olmamıştım hiçbir zaman.

"Ne yaptım yine?" Bodoslama daldığım odada Müdire Hanım yalnız değildi. Tanımadığım iki adam, bir kadın vardı odada. 

"Gel Duygu, otur şöyle."  Nazik konuşması, daha önce görmediğim gülümsemesi kafamı karıştırmıştı.   

"İyi misin Müdire Hanım, başına güneş mi geçti?"  Hafifçe öksürüp boğazını temizledi,

"Otur lütfen."  Masanın hemen önünde duran koltuğa oturdum, odada bulunanların bakışları üzerimdeydi.

Kimdi bunlar?  Benden ne istiyorlardı? 

Ölü Yıllar Where stories live. Discover now