your name engraved herein \\ soogyu

0.3

Bu bölümdeki şarkıyı medyaya ekledim.

^^okullar açılırken^^Üzgün annesinin hızlı adımları eşliğinde yeni okulunun bahçesinde ilerliyordu Gyu. Müdürün yanına giderken on göz ucuyla bakan kişiden habersizdi. Müdür konuşmaya başladı "Bu notlarla sadece Sosyal Bilimler'e nakil olabilir. Merak etmeyin, ondan vazgeçmeyeceğiz." , "Babası çok üzülecek." dedi Gyu'nun annesi. Müdür rahatlatmak istercesine "Yine de avukat veya muhasebeci olarak çok para kazanabilir. Okulumuz, Eğitim Bakanlığının politikasına uygun olarak önümüzdeki dönemde kızları da kabul etmeye başlayacak. Kızlar da bize katılacağı için korkarım ki...Sadece derslerine odaklan. Bu okulda ilişkin olması kesinlikle yasak. Anlıyor musun?" diyen müdüre kulak misafiri olmuştu Soobin. 

^^Açılış töreni yapılırken korodakiler müzik aletleriyle marşı çalıyor o sırada bayrak göğe çıkarılıyordu. Ta ki müdürün bayrağı çeken öğrencilere dönüp "Yüksetmeyin. Yarı gönderde kalsın." deyip konuşmaya başlamasına kadar. "Dün haberleri izleyenler biliyor. Saygıdeğer başkanımız dün vefat etti. 13 Ocak saat 15:50'de. Bugünden itibaren bir ay boyunca bayrak yarı gönderde olacak. Finallerden sonra, kış tatilinden önce anmaya gitmek istiyorsanız resmi izin alabilirsiniz. Şimdi bir dakikalık saygı duruşu." Herkes başını öne eğerken Soobin gizliden etrafına bakınıyordu. Beomgyu'yu görünce gözlerini ona kilitledi. Gyu bakışları fark etmiş olacak ki başını kaldırmadan gözleriyle Soobin'e baktı. Soobin "Gidelim." diyordu. Gyu'nun dudaklarını okuyarak anlaması biraz zaman aldı.

Busan'a giden trende uyuyakalmışlardı. Soobin cam kenarında başıyla cam arasına çantasını koymuş, Gyu ise Soobin'in omzunda uyuyakalmıştı. O sırada muavin'in sesi duyuldu. "Lütfen dikkat. Busan istasyonuna yaklaşıyoruz. Bu durakta inecekseniz lütfen hazırlanın. Bir sonraki durak..." Uyanan Soobin, Beomgyu'yu hafifçe dürterek uyandırdı. "Busan'a geliyoruz." Paylaştıkları kulaklığın tekini çıkarıp doğruldu Gyu. Camdan dışarı baktı. Sonra ikisi de gülümseyerek ayağa kalktılar ve açılacak kapılara doğru yöneldiler. İstasyonda taksi tutup varacakları yeri söylediler. İkisi de şaşkınca dışarıyı izliyorlardı. İnsanlar ellerinde bayraklarla sokaklarda yürüyorlardı. Anma yerine vardıktan sonra taksinin parasını ödeyip çantalarını alıp çıktılar. Ağlayan bir sürü insan vardı. Polis kalabalığı yönetmeye çalışıyordu. "Sol taraf gruplar, sağ taraf diğerleri için. Düzgünce sıraya girin." polislerin sesleri eşliğinde anma töreni başladı. Gyu ve Soobin sırt çantalarındaki beyaz zemin üstüne siyahla yazdıkları uzun pankartı çıkardılar. İkisi bir ucundan tutup ilerlemeye başladılar. Beomgyu şaşkın bakışlarla etrafa bakarken, Soobin birden ağlamaya başladı. Gyu da ona ayak uydurdu ve ellerinde okulun temsilcisi olduklarını belirten pankartla ve sahte göz yaşlarıyla yürümeye devam ettiler.

Tapınağa gelince ellerini birleştirip dua etmeye başladılar. "Yüce tanrım. Lütfen bizimle ilgilendiğin gibi başkanla da ilgilen. Teşekkürler başkan." dedi Soobin. "Harika bir adamdı." diye devam ettirdi Beomgyu:                                                                                        —Umarım Nirvana'ya ulaşırsın.   (S)                                                                                                 —Yaptıklarını bilmiyor olabilirim.   (B)                                                                                              —Tanrı olasın.  (S)                                                                                                                                   —Ama bence harika biriydi. Çünkü herkes onu çok severdi. (B)                                              —Teşekkürler.  (S)                                                                                                                               —Cennette endişeden ve hastalıktan uzak olsun. Lütfen onu yakınında tut. Amin.  (B)  Gyu'nun cümlesini bitirmesiyle onu izleyerek tebessüm etti Soobin.