your name engraved herein \\ soogyu

0.5

Şimdi şöyle bir şey var ben Louisyi peder olarak yazmak istemediğim için Louis diyorum ama bazı mantıksız gelen kısımlar olursa Louisnin bir din adamı olduğunu bilin. Veeee anıların hepsini aslında Louisye anlattığını da göz ardı etmeyin. İyi okumalar.

"Louis. Hiçbir arzun yok mu?" dedi Gyu titrek sesiyle. "Tanrı, yasaklı yedi günahı listeledi. Gurur, açgözlülük, kıskançlık, şehvet, oburluk, öfke ve üşengeçlik. Tanrı herkesin günahtan uzak durmasını istiyor." yükselen sesini biraz alçalttı "Özellikle şehvetten." Gyu'nun yanından sinirle kalktı Louis. Artık sinirli olan tek kişi o değildi. Birine aşık olmanın nesi yanlıştı. Sadece vücudunda bulunan çıkıntılar mı belirliyordu o duygunun aşk mı yoksa şehvet mi olduğunu? Gyu da sinirle ayağa kalktı. "Ama ben aşktan bahsediyorum, şehvetten değil. Şehvet sadece fiziksel yakınlıktır. Beni kalbinde gerçekten kabul etmesini istiyorum. Hala tanrıya inanıyorum. Tanrı, 'Ona inananlar sonsuza dek yaşayacak.' demedi mi?" Çoktan Gyu'ya dönmüştü Louis. Son lafını duyunca Gyu'yu ittirerek "Gitmelisin. Tanrı'yı yanlış anlıyorsun!" diye bağırdı ve Gyu da öğretmenini ittirerek "Tanrı, 'İstersen elde edersin. Arayan bulur. Kapılar, onu çalana açılır.' dedi." bağırıyordu Gyu. Tükenmişti artık. "Kapıyı son gücümle çalıyorum. Neden duymuyor? Louis, sen kimseyi benim gibi sevmedin. O yüzden asla anlayamazsın!" Durgunluk oluştu. Sadece birkaç saniyeliğine, hiçbir şey demeden gözlerinin içine baktılar.

^^Annesi kapının girişindeki vantilatörü yavaşça uyuyan oğlunun baş hizasına getirdi. Bu sıcak havada bile beraber uyuyakaldığı arkadaşına sarılarak uyuyordu, terlemiş olmalıydı. Biraz baktı oğluna ve en yakın arkadaşına. Küçük bir mutluluk doğdu içine ve yüzünde küçük bir tebessüm oluştu...

^^ "Herkese günaydın. Yeni bir döneme başlıyoruz. Okulumuz, Eğitim Bakanlığının politikasına uygun olarak kız öğrenci kabul etmeye başlayacak ve saç modeli kısıtlamalarını kaldıracak ama bu, aylaklık edebileceğiniz anlamına gelmez. Erkekler, kızların dersliklerinden uzak dursun. Onuncu sınıftaki kızlar, sizi taciz eden bir erkek varsa lütfen bunu hemen Öğrenci İşleri Ofisine bildirin." megafonlardan duyulan sesler eşliğinde okulu ikiye ayıran tel örgüye bakıyorlardı. Gyu ellerini tele sürüyerek yanındaki Louis'ye sordu. "Bu tel örgüye gerek var mı?" aldığı cevap 'saçmalık'tı. Arkasından 3 kişi seslendi Gyu'nun. Bunlar Jaeyun, Minho ve Mingi'ydi. Kısıtlamaların kalkmasından dolayı herkesin dış görünüşü değişmişti. Beomgyu'nun uzun saçına övgüler yağdırdılar. Minho biraz daha yanaşıp "Kızların ilgisini çekmek için buna çok zaman harcadın mı?" O sırada Jaeyun ve Mingi tellere yapışmış, kızlarla konuşmaya çalışıyorlardı. Beomgyu'nun arkasını dönmeyle dudakları yukarı kıvrıldı ve sebebi olan kişinin yanına doğru ilerlemeye başladı. Soobin'in yanına vardığında ikisi de otuz iki diş sırıtıyorlardı. "Neden herkes saçını uzatırken sen kısa kesiyorsun?" Jaeyun uzaktan onları izlerken "Siktir, dedi, yine o ucube." ve yavaşça ikilinin yanına ilerlediler. Minho, Soobin'i ittirirken Mingi Gyu'yu kenara çekti. "H sınıfına giden o ucubeye dikkat et." dedi Jaeyun ve Mingi devam etti. "Adı 'Birdy' olan herkes ucubedir. Arkadaşımın sınıfında bir tane vardı." Minho da onaylarcasına "Ortaokulda benim sınıfımda bile vardı." Jaeyun elini karşısındaki Gyu'nun omzuna attı ve "H sınıfına dikkat et. Bir şey yapmaya kalkışırsa bize sesleniver, hemen geliriz." dedi ve onları izleyen Soobin'e ne bakıyorsun deyip bakmamasını sağladı. Soobin arkasını dönüp giderken Gyu'nun dörtlü de beraber yürümeye başladılar. Ama Gyu yönünü değiştirip Soobin'in peşinden gidiyordu. Soobin'in yanına ulaşınca arkasından seslenen arkadaşlarına döndü "Onunla aynı sınıftayım. Onunla gitmeyip sizinle A sınıfına mı geleyim?" ve Birdy ile beraber yeni sınıfına ilerledi.

^^ Orkestra çalışmasındalardı. Harmoni içerisinde parçalarını çalarken içeriye müdür daldı ve müziği kesti. "Erkeklerle kızlar ayrı ayrı çalışmalı. Sizi kulüpte disipline edemeyeceğimi sanmayın." Louis müdüre yaklaştı ve ne olduğunu sordu. Müdür sanki herkes sesini duymasını ister gibi yüksek bir sesle "Ergenlik dönemindeki erkekler çok azgındır. Ya üniversite giriş sınavından kalırlarsa?" Louis sakinliğini koruyarak "Flört etmek ve ders çalışmak farklı şeyler. Çalışmalarını isteyebilirsiniz, ama onları mahkûm gibi ayırmamalısınız." dedi. "Louis, lütfen bu işe karışma. Tanrı, sevgiyi öğretmeni istiyor. Kız ve erkek arasındaki aşk değil. Bu bir okul kuralı, işimi zorlaştırma." sonrasında öğrencilere dönüp "Size ayrılın dedim. Neden hala beraber oturuyorsunuz? Ayrılın!" diye bağırdı. "Müdür Bey, gruptan ben sorumluyum. Benim bir yöntemim var." dedi Louis. "Senin yöntemin, Öğrencileri buraya toplayıp fingirdeşmelerine izin vermek." Ardından bir kız ayağa kalktı ve "Efendim, bu kadar çirkinleştirmeniz şart mı?" dedi arkadan Louis ona sus işareti yaparken. "Çirkin konuştuğumu nerede gördün?"  Kız hala çekinmiyordu. "Sadece duydum. Bakasım gelmedi." Müdür daha da sinirlendi. "Hangi sınıftasın sen? Ne cüretle benimle böyle konuşursun? Burası nasıl bir okul sanıyorsun?" dedi. "Bu kadar kaba olmanıza gerek yok. Sadece konuşmaya çalışıyorum. Niye bizi kötü gösteriyorsunuz?" müdür kıza daha da yaklaştı. "Kaba olmasaydım sözlerimi ciddiye alır mıydın? Söyle!" Bu sefer farklı bir ses duyuldu. Konuşan Birdy'ydi. "Bizi ayırmak bir araya gelmemizi engelleyecek mi? Biz mezun olduktan sonra lütfen dünyayı ortadan ikiye bölün ve toplama kampları dönemine geri dönün." dedi müdüre yaklaşarak. Gyu endişelenmişti. "Tavrına dikkat et. Okuldasınız. Burası üniversiteye girmenize yardımcı olan bir yer." Soobin yine konuştu "Üniversiteye girdiğimiz sürece, normal sosyal aktiviteleri öğrenmemiz gerekmiyor mu?" müdür parmağını sallayarak "Sen bir öğrencisin. Öğrenciler okul kurallarına uymalı." Soobin bu sefer bağırıyordu. "Hangi kural son sınıfların gruptaki dokuzlara ders veremeyeceğini söylüyor?" kız yine konuştu "Gruba katılmanın ne anlamı var?" tamam dedi müdür. "İkinizi de aklıma yazdım. Dikkatli olsanız iyi edersiniz." Soobin "Tabii efendim. H sınıfı, 12. sınıf, Choi Soo Bin." deyince kız da "A sınıfı, onuncu sınıf, Choi Jisu." Gyu etrafa boş  boş bakarken Louis'nin isteği üzerine müdür sınıftan çıktı.

^^ Gyu ve Birdy yemeklerini yiyorlardı. "Kızlardan uzak durmalısın." dedi Gyu. "Okulun bu konuda ne yapacağı belli olmaz. Hiç belli olmaz." Soobin yemeğinden kafasını kaldırdı ve "Tıpkı o sinir bozucu öğretmen gibi konuştun." yemeğini bitirip masadan kalktı. Arkasından bakan Beomgyu'ya "Çabuk yemeğini bitir. Askeri şarkıyı çalışacağız. Gyu tek başına kaldığı masada yemeğini yerken karşısına baktı. Karşısında ondan gözlerini ayırmadan yemek yiyen biri vardı. Her yeri yara bere içerisinde olan bu kişi, içindeki zehrin herkese bulaşmasını isteyen eşcinsel çocuktu. Dediği gibi olmuştu. Şu an gözünü ayırmadan izlediği kişi zehri tam kalbinde pompalıyordu. 

^^ Koridordan geçen yaralı çocuğu durdurmaya çalıştı Gyu. Biraz daha ilerleyip durdu ve ona döndü çocuk. "Sorun ne?" , "O yaralar nasıl oldu? Yoksa Jaeyun ve arkadaşları-" lafı yarım kalmıştı çünkü itiraz etti çocuk. Ve yaralarını ayrı ayrı göstererek "Bunu başka bir sınıf yaptı, sınıf arkadaşlarımın biri buraya tuğlayla vurdu. Bu da-" beklemesini istedi Gyu. Başını biraz önüne eğdi ve "Sana şunu soracaktım, erkeklerden hoşlanmaya ne zaman başladın?" ve biraz durdu "Doktora görünmeyi hiç düşündün mü?" tekrar duraksadı "Ya da bir kız arkadaş  edinmeyi mi düşündün?" karşısındaki çocuk, elini Gyu'nun saçlarında gezdirdi ve iki eliyle boynuna sarılıp yüzünü yavaşça Gyu'ya yaklaştırdı. Gyu ne olacağını fark edince tek eliyle çocuğun boğazından tuttu. "Küçüklüğümden beri erkeklerden hoşlanıyorum. Hiç değişmedi...ve hiç değişmeyecek." ellerini Gyu'dan ayırdı, kendini uzaklaştırdı. "Teşekkürler." dedi ve arkasını dönerek uzaklaştı. 

AAAAAAAAAAAAAAAAA bu sefer de 1049 kelime olmuşşş. Hava çok sıcak ve aceleyle yazdım. Daha çok bölüm atmak istiyorum ama çok yorucu. Destek olmayı unutmayınnnn. Bu arada ileriki bölümler için ne kadar içimde bir heyecan olsa da ağlayacağımı bildiğim için bir türlü cesaret edemiyorum. Ayrıca Lia rastgele konulmuş bir karakter o yüzden sorgulamayın lütfen tesekkürler<33