18.Bölüm

417 47 17
                                    

By sunfcherry

Not: Medyadaki şarkı tavsiye amaçlıdır... Biraz da arabesk dinleyin (:

___________

Seijun hızlı adımlarla hastaneye varmıştı. Nefes nefese kalmasını aldırmadan koşar adımlarla hastanenin doğru katına ve doğru koridoruna gitti. Orada tanıdığı yüzler olduğundan rahatladı , biraz dinlendi. Ona en yakın kişi Mitsuya olduğundan ona doğru yönelip Baji'nin iyi olup olmadığını sordu.

"Takemichi sana ne dediyse durum hâlâ öyle." dedi Mitsuya. Draken hemen lafa atlayarak "Endişelenme Baji güçlüdür bizi yarı yolda bırakıp gitmez." dedi. Seijun onaylar bir biçimde kafasını salladı. Hayatından değer verdiği kişiler hep çekip gidiyordu Baji'nin de çekip gitmesine izin veremezdi.

Seijun karşısındaki iki genç adama bir soru yöneltti ,

"Onu görme şansımız var mı ?"

"Evet. Odada şuan Mikey var. O çıktından sonra sen girersin." dedi Mitsuya. Ama Seijun onlardan önce kendisi girerse bencillik edeceğini söyledi. Ama Draken bunu reddetti ve önce Seijun'un girmesi için ısrar etti.

Seijun odaya girdiğinde ilkten Baji'nin yatmış olduğu yatağa yaklaşamadı. Cesaretini toplaması gerekiyordu , bunu yaptığında yatağa yaklaştı. Baji'ye bakmakla yetindi. Bir şey demek istiyordu ama ne diyeceğini bilmiyordu , bu yüzden düşünmeden aklına ne gelirse söyleme gereği duydu ,

"Korkusuz Baji Keisuke ,deli yürekli Baji Keisuke , önüne geleni dövecek kadar psikopat olan Baji Keisuke. Bu sözler senin hakkında duyduklarım. Doğru değil miydi bunlar ? Belki de doğruydu , belki de benim hayatımdan çekip gitme zamanın geldiği için böyle oldu. Uyanacağını biliyorum ama yine de şuana kadar hayat yüzüme çok nadir güldü bu yüzden korkuyorum."

Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti Seijun ,

"Hayatıma yeni girdin ama sana fazla bağlanmış gibi hissediyorum. Sanırım yalnız ve çaresiz hissettiğim zamanlarda hep yanımda olduğun için. Seni lanet olası , neden bu kadar iyi kalplisin!"

Tekrar derin bir nefes aldı Seijun. İçinden sanırım gitmem gerekiyor diye düşündü ve odadan çıkmak için kapıya yöneldi o anda elini tutan biri oldu Seijun'un.  Arkasını döndüğünde elini tutan eli ve ona bakan gözleri gördü. Bu el ve gözlerin sahibi Baji Keisuke idi.

Seijun uyandın şeklinde fısıldadı. Baji nebulizatörün ağızlığının altından gülümsemeye çalışıyordu. Bir romantik komedi dizisinde başrol olan çift için çekilen sahne gibiydi. Peri masallarındaki aşk gibi bir ândı bu ân.

O anda doktorlar geldi , Seijun'u odadan çıkardılar. Sonuçta her ihtimale karşı kontrol yapılacaktı. Baji için endişelenen herkes aynı Seijun gibi sevinçliydi. Koridordaki tanıdık yüzlere bakan Seijun , o tanıdık yüzler arasında arkadaşı Chiasa'nın yüzünü göremeyince Seijun'un daha az önce ilkbahar olmuş mevsimi şimdi tekrardan kış oldu. Şuanlık yapacak bir şey yoktu mevsimi ilkbahar yapan olaya odaklanmalıydı.

_____________

Baji'nin kontrolleri bittiğinde herkes Baji'nin kaldığı odaya hucüm etmişti. Chifuyu , Baji'nin yemek yemesine yardım ediyordu. Herkes birbirleriyle sohbet ediyor , yemek yiyordu. Seijun ise tekli koltuğa oturmuş sessiz bir şekilde oturuyordu. Belki Chiasa'yı düşünüyordu belki de öylece dalıp gitmişti.

Hakkai , Baji'nin sırtına şakayla karışık vurdu ve ona laf attı.

"Seijun'un sesini duyunca nasıl uyandın ama ! Biz o kadar konuştuk uyanmadın." Bunu dedikten sonra gülmeden edemedi. Seijun duyduğu söz karşısında gözlerini büyüttü. Baji'nin ise ağzındaki yemek boğazına takılıp öksürmeye başladı. Öksürüğü geçince "Ne alakası var , gözlerimi bir açtım baktım odada biri var. Bir şey dedi mi onu bile bilmiyorum." dedi.

Bunu duyan Seijun gözlerini kıstı ve içinden "O kadar söz söyledim hiçbirini duymadı yani ? Boşuna ettim o kadar sözü ?" dedi.

Ardından Draken konuştu ,

"Baji'nin iki gün daha hastanede kalması gerekiyor. Hastaneye gelişinin ilk beş saatinde Mikey , Chifuyu ve ben nöbet tuttuk sonrasında Hakkai , Takemichi ve Mitsuya nöbet tuttu. Bu sabah ise Pan-chin ve Kawata kardeşler nöbet tuttu. Şimdi nöbeti kim devralacak ?"

Baji'ye göre yanında kimsenin kalmasına gerek yoktu. Ama diğerleri buna katılmadı. Şu ana kadar nöbet tutmamış olanlar meşguldü. Bu yüzden şimdi ne yapılacağına dair konuşulurken Seijun "Ben kalırım!" dedi. Ardından "Tabii , sorun yoksa... Önemli bir işim yok , son zamanlarda okulu aksatmış olsamda bir günden bir şey olmaz." diye devam etti.

Odadaki herkes Seijun'un dediğini onayladı. Herkes odadan çıkarken aralarından biri "Yarın okula gidebilirsin yarın sabah burada olacağım" dedi. Seijun ise bu kişinin kim olduğunu anlayamadan denilen şeyi onayladı.

Herkes gittiğinde odada sessizlik oluştu. Seijun , Baji'nin yatağına yakın olan koltuğa oturmuş. Yere bakarak düşüncelere dalmıştı. Seijun'un düşüncelerini Baji konuşarak bozdu ,

"Suratını asma , yalan söyledim."

Seijun denilen şeyi anlamadı ve karşısındaki kişiye bunu belirtti. Baji ise ,

"Uyanmadan önce dediğin şeyleri duyduğumu söylüyorum. Daha doğrusu uyandıktan sonra kendime gelmeye çalışırken ki dediklerini..." dedi. Seijun'un yanakları kızarmıştı. O yüzden yüzünü Baji'den saklamaya çalışırmışçasına aşağıya eğdi.

Baji elini Seijun'un elinin üzerine koydu. Bunu yaparken zorlanmıştı çünkü bu iş için biraz uzaktaydı. Seijun , tekrardan Baji'nin yüzüne baktı. Bu sırada Baji tekrardan konuştu ,

"Seni asla bırakmayacağım , endişen olmasın."

____________

Seiji <333

Destek amaclı vote ve yorum atmayı unutmayın ♡

Bu arada 3 gündür bölüm atmıyorum kusura bakmayın çünkü düzgün bir bölüm olması için biraz yavaş yazıyorum.

Bölüm için olur veya herhangi bir şey için yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim. Uygun bir dilde yapılan her türlü yoruma kabulüm ♡ >>>>>>

Wabi-Sabi | Baji Keisuke Where stories live. Discover now