crying doesn't fix anything

1K 70 89
                                    

bolum sarkisi: WWE the undertaker theme song-rest in the peace

iyi okumalar <3

Odasına getirilen tepsideki yemeklere bakarken yutkundu Pete. Bunları yiyebilirdi, sorun yoktu lakin içinden bir ses sürekli sorgulamasına neden oluyordu her şeyi. Big'in yanında güvendeydi, çocukluk arkadaşı her daim korurdu onu. Buna şüphesi yoktu ama yine de, yine de....

Pekâlâ, öncelikle burada güvende değilim.

Her ne olursa olsun Vegas'ın yanında değilsem, tehlikedeyim, çünkü Vegas tehlikenin ta kendisi.

"Merak etme zehir yok içinde, yemeğin kendisi zehir gibi zaten."

Big alayla odaya girdiğinde gülümsemeye zorladı kendini Pete, kafayı yiyecek gibi olsa da gülümsemek zor olmamalıydı.

"Acı ve baharatlı yemekler benim için sorun değil. Unuttun mu, ben güneyliyim."

Big dudaklarını bilmiş gibi büzüp başını sallarken karnına ufak bir yumruk attı Pete. Bu kendi aralarında kes sesini, zaten gerginim anlamına geliyordu ki, kaşlarını merakla kaldırır uzun saçlı genç.

"Niye gerginsin sen?"

Gülümsedi ve sorun yok dercesine elini salladı yemeklere gömülmeden önce Pete. Şu an Big'in yaptığı güney yemekleri jestinin tadını çıkarmak istiyordu. Sonuçta, Vegas'ın evinde yediği yiyecekler güney yemekleri kadar lezzetli ve baharatlı değildi. Hatta neredeyse hiç baharatı yoktu çünkü Vegas'ın hassas bir midesi vardı ve en ufak baharat bile gece uyuyamamasına neden oluyordu.

"Hâlâ Vegas hakkında mı endişelisin Pete?" Yanına oturan arkadaşına döndü Pete lakin daha konuşamadan devam etti Big sözlerine. "Zamanında bitmedi mi her şey, şimdi ne diye peşinde bu it senin?"

"Yalnızca benim için bitmiş demek ki." parmağındaki köri sosu yalarken kayıtsızca omuz silkti Pete. Big onun sakinliğine anlam veremezken titreyen bacaklarından bir haberdi. Duygularını gizleyebilirdi Pete her daim fakat konu vücuduna gelince çaresiz kalıyordu.

İç çekti Big, gözlerini yemeğe dikmiş arkadaşına bakarken. "Pete, eğer baban beş yıl önce zorlasaydı seni...gerçekten de evlenecek miydin onunla?"

Sessiz kaldı ve ağzına kaşık dolusu pilav tıktı Pete. Gözleri kendiliğinden dolarken başını salladı yavaşça. Big boğazının düğümlendiğini hissederken ayağa kalktı ve hiçbir şey söylemeden çıktı odadan.

Pete ise dolan gözlerini tavana dikmiş, ağlamamak adına kendini sıkmıştı. Sonuçta, her şey geride kalmıştı değil mi? Ağlamasına gerek yoktu.

Ağlamak hiçbir şeyi düzeltmezdi çünkü.

"Sen kafayı mı yedin?!"

Kinn sinirle ayağa kalktığında ağzındaki sigarayı çıkardı ve başını geriye yatırıp dumanını halkalar halinde üfledi Vegas. Keyfi oldukça yerindeydi ki, bunu zerre haz etmediği kuzeni bile bozamazdı.

"Eski gücümde olmadığımın ben de farkındayım, lakin..." gülümsedi odaya giren Porsche'a karşı ve devam etti sözlerine. "...bu halime rağmen aşık atamazlar benimle."

call me master | vegaspete Where stories live. Discover now