2

583 61 22
                                    

Heeseung

"Sınavınız son konulardan olacak. Bu sefer herkesin gerçekten çalışmasını rica ediyorum çünkü çalışma kağıtlarınız çok da iç açıcı değil." Fizik hocası Bayan Min Jake'in yanında durmuş ve ona çalışma kağıdını verirken gözlerini kısmıştı. Sonra alayla gülümsedi. "Özellikle sen Jaeyun." Kardeşim kağıdını almadan önce, "Jake'i tercih ediyorum." diye belirtmişti ama aldığı cevap beklediği gibi değildi. "Umrumda mı?" Bayan Min konuşarak diğerlerine kağıtlarını dağıtırken Jake kağıdına şaşkınlıkla baktı. Bu kadar düşük beklemiyor olmalıydı. Kıkırdadım ve kendi kağıdımı masama koydum. Çok çalışmamıştım ve beklediğim gibi almıştım.

"Ne? Bu kadın şaka mı?" Sesini alçaltarak konuştu ve hızlıca solundaki Sunghoon'a döndü. Notunun yazdığı yere baktığında 'doksan' puanını görmüştü. Gözleri irileşti. "Sana cevapları ben söyledim." Bunun üzerine Jungwon gülerek konuştu. "Bayan Min sana taktı Jake, buna alışman gerekiyor." Sınavlarda böyle katı olmuyordu ve hakkı olanı veriyordu bu yüzden çok da sıkıntı edilecek bir şey değildi. Kağıdımı çantama koyup geriye yaslandım. Teneffüs zilinin çalmasına daha çok vardı ve muhtemelen bu ders kardeşimle Bayan Min'in kavgasıyla geçecekti.

"Hey, babamdan mesaj gelmiş." Sunoo hocaya göstermeden telefonuna bakmaya çalışırken, haberi vermesiyle ben de sıramın altından çıkarmıştım. Jay bizim aksimize bakma gereği bile duymamıştı. Onlar çok iyi anlaşamıyorlardı. Yani sadece Jay bunu istemiyor gibiydi. "Neden konseye gidiyoruz?" dedim Jungwon'a dönerek. Genelde haberler önce ona gidiyordu. Bilmediğini göstermek adına omuz silkti. Durduk yere bizi konseye çağırmıyorlardı. Ya bir sorun çıkmıştı ya da Mephisto, Lord Frigo'nun uyarılarını dikkate almadan yine kendine bir sürpriz parti veriyordu. Evet, kendine.

"Babam bir şey söylemiyor. Bu ilk defa oluyor."

"Söyleyecek bir şey bulamıyordur belki de." Jay her zamanki gibi karşı düşüncesini dile getirdiğinde göz devirmekle yetindim. Babamız bizi büyüdüğümüz o berbat yetimhaneden kurtarmıştı. En azından müteşekkir olmalıydı. "Tamam okuldan çıktıktan sonra oraya geçeriz. Problem değil." Telefonumu kapattım ve sıramın altına yine yerleştirdim. Doğrusu bunu yansıtmasam da, gerçekten gerilmiştim. Konseye bir sorun olmadığı müddetçe biz gitmezdik. Yetişkin vampirler değildik, hepimiz çocukken vampir olduğumuzdan yetişkin sayılmıyorduk. Ve haftalık konseylere çağırılmıyorduk böylece. Ama şimdi ya Mephisto gereksiz yere gerilmeme sebep olmuştu, ya da gerçekten büyük bir problem vardı.

"Hwang ikizleriyle ilgili olabilir mi?" Arkamda oturan Jungwon, sessizce konuşarak kulağıma doğru eğildi. Birkaç saniye düşündüm. Hwang ikizleri herkesin normal sandığı ama özellikle doğaüstü dünyanın çok iyi tanıdığı avcılarda. Ailelerini vampirler öldürmüştü ve nedenini sır gibi saklıyordu konsey. İntikam arzularını anlıyordum ama yine de canice vampir katlemelerini doğru bulmuyordum. "Onların devri sona erdi. Lise bitti, yani artık tamamen avcı konseyine bağlılar. Onun dışında bir görev yapamazlar."

Konseylerin hepsi birbirlerine bağlantılıydı. Birçok tür birbirlerinden nefret etse de, konseyler sorun çıkarmadan barış içinde yaşamak adına uğraşıyorlardı. Bir yasa ihlal edilmediği sürece, birbirimizi etkileyen görevler verilmezdi. Zaten vampir konseyi çalışan-patron ilişkisiyle de yürümüyordu. Gerektiğinde yardım eder, onun dışında kendi hayatımızı yaşardık "Peki Nishimura'lar?" Evet, onlar hakkında da kısa bir süre önce müdürün kızı tarafından okula kayıt yaptırdıklarına dair dedikodular duymuştuk. Yine de hala kendilerini görememiştik. Bazen sadece ilgili olan vampirleri korkutmak için yapılan bir plan olduğunu düşünüyordum. Çünkü onlar henüz lise çağındalardı ve bizimle birlikte bitireceklerdi. Konseye bağlı değillerdi. Kısaca onlar tehlikeliydi.

drunk dazed ✵ lee heeseungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin