Ecotone // Hyunmin ✓

•11

Kapının aralanması ile ayaklanarak banyosunu bitiren minik bedenle karşılaşırken Felix'in uzattığı yavruyu kucakladı. Annesi yeniden çıktığı odaya dönerken Seungmin'in kollarındaki Lena ise giydirilmek üzere geniş yatağa yatırılmıştı. Prens tatlı kızın yeni yıkanmış halini oldukça şirin bulurken ilk işi onu kurulamaktı.

Havluyu vücuduna sararken Lena her zamanki seslerini çıkartmakla meşguldü. Seungmin de bebeğin bu haline gülümseyerek dikkatlice giydirmesi gerekenleri onun üzerine geçirdi. Ardından ısırdığı emzik tarzı oyuncağı da eline tutuşturduktan sonra tertemiz kokan yavruyu kucaklayarak salona geçti. Felix daha sonra işini bitirip yanlarına gelirdi.

Koltuğa yerleşip Lena'yı da kucağına oturturken minik bebek hala emziği ile uğraşıyordu. Birkaç kere ısırıp çekiştirdikten sonra Seungmin'e doğru uzatırken prens onun ne demek istediğini anlayamasa da eline aldı. Devamında değişik heceler mırıldanıp mutfağı işaret ederken genç onun yiyecek bir şeyler istediği tahmininde bulunmuştu.

Bu sefer de başka bir odaya geçip yavrunun ne istediğini çözmeye çalışırken emziğini türlü türlü şeye batırıp anlamaya çalıştı. Sonuç ise böğürtlenli marmelattı. Masaya geçip Lena'yı üzerine oturturken kaseyi de yanına koyarak kendi kendine reçele batırışını izledi. Arada dökecek gibi olduğunda küçük yardımlarda bulunurken minik bebek oldukça eğleniyordu.

Ardından duyduğu ses ve ona doğru gelen beden ile kıkırdarken Chan bir süredir ondan uzak tutulan yavrusunu kucakladı. Onu omzuna yaslayıp özlediği kokusunu içine çekerken Lena da mutlu görünüyordu.

Ardından sıkıntılı ifadesi ile Seungmin'in yanındaki sandalyeye yerleşti. Her şeyden habersiz bebek marmelat yemeye geri dönerken prens de bir konuşma başlattı.

"Aranız ne zaman düzelecek? Lena dün gece seni yanında istemiş sanırım."

Çift bir süredir Felix'in tavrı nedeniyle gerekmedikçe konuşmuyor, farklı odalarda kalıyordu. Kimse omeganın ne yapmaya çalıştığını bilemezken onların arasındaki huzursuzluk Lena dahil tüm üyeleri etkiliyordu. Minik bebek daha çoğu şeyin farkında değildi fakat gece ebeveynleri arasında uyumayı özlemişti. İkisinin de feromonlarını alarak uyumaya alışkın olduğundan yaklaşık dört günlük ayrılık ona iyi gelmemişti.

Gece babasının okyanus kokusunu duyumsamadığından da Felix'e sorun çıkarmıştı. Sürekli huysuzluk yapıp ağlarken omega, çocuğunu eşinin yıkanmamış birkaç kıyafeti ile zar zor uyutmuştu. Tabi bu sırada diğer üyeler de yanına gelmiş fakat Felix reddettiği için Chan odadan içeri girememişti.

"Ne yapmaya çalışıyor hiçbir fikrim yok. Üçümüz de acı çekiyoruz böyle."

Yavrusunun yanağına kokulu bir öpücük bıraktıktan sonra saçlarını okşadı. Minik yavrusunu ancak bu şekilde gizli gizli sevebiliyordu. Fakat bu seferki pek gizli olmadığından yakalanması da çabuktu.

Omega yavrusunu eşinin kolları arasından çekip kucaklarken omzuna yatırarak Chan'a bir kere bile bakmadan arkasına döndü. Tek kelime etmeden odadan ayrılırken iç çekti. Her zamanki banyo öpücüğünü sadece Lena'dan alabilmişti, eşi ona küstü.

"Burada geçirdiğim kısa süreçte bile birbirinizi fazlasıyla sevdiğinizi farkettim. Eminim yakında eski halinize dönersiniz, fazla kafa yorma."

Chan onu yatıştırmaya çalışan prense buruk bir gülümseme verirken mutfağa başka biri daha girdi. Minho her zamanki durgun ifades ile hafif çıkık fakat belli olmayan karnını okşayarak yanlarına otururken masadaki meyve tabağından aldığı bir elmayı ısırdı. Lokmasını yuttuktan sonra da düşünceli duran adama hitaben konuşmuştu.