Siyah saçlı Omeganın, Thitaya yaklaştığını fark etmesiyle doğruldu. İçinde ki öldürme dürtüsünü bastırmaya çalıştı. Yüzüklerle bezenmiş parmakları ile dudaklarıyla oynuyordu.
En sonunda Omeganın, kendisinin ısırarak parçalamak istediği kırmızı duda...
'İsim, yaş, nerede yaşıyorsun? Çok fazla soru biliyorum, çok kaba Bırak biraz çizgiyi geçeyim Şimdi, adım attığım tehlikeli yoldan kaçındım.'
[Han Jisung - Close] . . .
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
"Jisung! Ya Han Jisung!!! Sana sesleniyoruz. Öldüysen haber ver de derse gidelim biz."
Changbin'in aşağıdan bilmem kaçıncıya seslenişinden sonra anca aşağıya inebiliyordum. Bugün, diğer günlere nazaran kendime biraz daha fazla özenmek istemiştim.
"Geldim, geldim. Ne çok seviyormuşsunuz beni. Bensiz hiçbir yere gitmiyorsunuz."
"Arabanın anahtarı sende. Ne diye seni bekleyelim. Hadi çok konuşma da çık şu evden bir."
Göz devirip kapıya doğru ilerledim. Kolumdan biri geri doğru çekti. Seungmin üstümü süzüp, kollarını önünde birleştirdi. Daha sonra diğer ikili de aynı pozisyonu aldı. Bende üstümü süzüp, ne olduğunu anlamaya çalıştım.
"Ne oldu? Neden öyle bakıyorsunuz? Olmamış mı?"
"Yok olmuş, olmuş da. Sen böyle giyinmezsin normalde. Hayırdır?" Seungmin lafını bitirince kaşlarımı çattım. "Yoo ben hep böyle giyiniyorum."
"Yoo sen hep böyle giyinmiyorsun hyung" Changbin yanıma gelip üstümü koklamaya başladı. "Napıyorsun ya?!"
Changbin geri çekilip yandan bir sırıtış attı. "İlaç kullanmamışsın feromonların için. Kimi etkileyeceksiniz bugün Jisung Bey?"
"Hah! Kimi etkileyeceğim canım(!). Canım istemedi kullanmak. Hem siz demiyor muydunuz 'nerede kaldın' diye. Hadi hadi gidelim." diyerek dışarı çıktım. Kaçtım da denebilir.
⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤⏤
Sabah erkenden kalkıp evin yakınlarındaki yürüme yolunda sporumu yaptım. Eve gelince duşumu aldım. Üstüne diğerleri için kahvaltı hazırladım. Fakat ben bunları yaparken herkes horul horul uyuyordu. Bu da benim sinirimi bozmuştu. Saçlarımı son kez aynada kontrol ettikten sonra aşağı indim.
Eve taşınmadan önce Avustralya'dan binlerce para döküp aldığım koltuklarım şu an iki kurt yavrusu tarafından işkenceye uğruyor olması kalbimi tekletmedi değil. Hyunjin iki tekli koltuğu karşılıklı birleştirmiş ama yatış şeklinden dolayı bir tanesi ileri kaymıştı ve göbeği koltukların ortasından aşağı doğru bakıyordu.
Chan, canım koltuklarımın yastıklarını bacakları arasına almış boğuyordu. Kafamı tavana kaldırıp sabır diledim. Ellerimi belime koyup tam bağırmaya hazırlanıyordum ki yerde kırmızı bir leke gördüm.
