⌜Gelecekten Kesit⌟

542 93 43
                                    

"Minho senin için var oldu Han Jisung. O sadece senin için dünyada. Sen yok olursan o da yok olacak."

"B-Ben bunu anlayamıyorum. Nasıl? Neden çözemiyorum. Ne kadar çok çözmeye çalışsam daha da batıyorum. O neden benim için burda olsun ki? Hem ben onu istemeden bir anda çıkageldi. Bir anda belirdi hayatımda."

Kahin aklı karışık çocuğun yüzüne gülümseme ile baktı.

" Sana soracağım sorulara aklına gelen ilk cevapla ve gerçeklerle yanıtla. "
Jisung kafasını salladı ve soruları bekledi

" Görmekten hoşlandığın renk?"

" Lila"

"En sevdiğin koku?"

"Şarap"

"En sevdiğin çiçek?"

"Gerbera Papatyaları, masum ve sadık aşk anlamına geldiğini öğrenmiştim. O zamandan beri favorim." Jisung sevecen gülümsemeyle Kahine bakıyordu.

Kahin bilmiş bakışları ile sorularına devam etti.

"Yapmaktan hoşlandığın bir şey?"

"Müzik! Müzik dinlemeyi de şarkı söylemeyi de çok severim."

"Çok fazla istediğin ama cesaret edemediğin bir şey?"

"Hmm... Dövme istiyorum ama cesaret edemiyorum canım acır diye"

"Minho'da dış görünüş olarak en beğendiğin?"

Jisung utangaçla gözlerini büyüttü. Bir elini ensesine götürdü. "Ş-şey dudakları sanırım. Yani böyle dolgun, doğuştan kırmızı. Hem siz bilemezsiniz böyle konuşurken büzülüyor daha da dolgun oluyor. O zamanlarda ben böyle asılıp-Öhhöm pardon pardon nerden bileceksiniz. Şey başka soru peki?"

Jisung kırdığı potla, söylediği şeylerle kıpkırmızı kesilirken kendini cimcikliyordu bir yandan 'Salak Jisung, salaksın sen ya neler dedin'

"Son sorum. Gelecekten beklediğin bir şey?"

"Ruh eşim" Buruk gülümsemeyle kahinin kocam gülümseyen yüzüne odaklandı.

"Peki bu soruları neden sordunuz? Benim Minho'ya ne olduğunu öğrenmek için geldiğimi unutmuş olabilir misiniz? Yani yaşlısınız sonuçta. Olabilir sorun etmem. Hii.. Yoksa siz beni tanımak için mi sordunuz? Aaa şey ama ben kadınlarla ilgilenmiyorum. Aslında kendimden büyüklerle de ilgilenmiyorum. Bir de kahin olduğunuz için sanırım korkuyorum biraz si-"

İki kere bastonu sertçe yere vuran kahinle Jisung da sıçradı yerinde.

" Çok konuşuyorsun çocuk! Yaşlıyım ben! Yüzyıllardır yaşıyorum. Sessiz ol kafamı şişirdin!"

"Ş-şey çok özür dilerim. Stres yapınca duramıyorum. Aslın-peki sustum" Kahinin kötü bakışlarıyla gözlerini zeminin eski mermerlerine çevirdi.

"Sana bu soruları sordum. Çünkü Minho'nun senin için var olduğuna inanmıyorsun. Dahası sen Minho'nun sana bağlı olduğuna inanmıyorsun."

Jisung hemen iki elini havada iki yana sallayıp itiraz etti. "Hayır hayır öyle değil." kahin bastonu tekrar sertçe yere vurdu.

"Sus! Beni dinle çocuk! Minho'nun göz rengi Lila. Sırf senin sevdiğin olduğu için. Minho'nun feromonu Şarap, sırf sen seviyorsun diye. Minho'nun mühür çiçeği Gerbera Papatyaları, sırf senin için. Minho senin sevdiğin her şeyi kendi içinde kendi oluşturdu. Bunu dış etkenler yapmadı. Kurdu sana bağlı, ruhu sana bağlı, Minho her şeyiyle sana bağlı. O senin istediğin her şeyi taşıyor vücudunda, kalbinde... "

" Minho'yu huzuru müzik dinlerken bir anda çıkan fotoğrafta tanıdın. Huzurunu bulduğunda Minho çıktı karşına. Senin çok isteyip cesaret edemediğin dövmeye kadar her şeyi üstünde taşıyor Minho."

" Ruh eşin Minho senin. Gelecekteki beklentin tam yanı başındaydı bir hafta önce. Sen onu istemedin. Ruh eşini istemedin. Sen reddettin ruh eşini. Thita'na yok ol hayatımdan, çık git dedin."

"Herkes, bende dahil size Gamma yok olursa Thita'da yok olur dedi. Sen yok olursan yok olacak Minho. Sen ölünce değil, onu reddedersen ve hayatından yok olmak istersen Minho yok olacak. Thita'nı sen yok edeceksin. Evlat aşkıyla yanıp tutuşan bir aileye yıllar önce bir şans verdik, mucize verdik biz. Ama bu mucizenin karşılığı vardı. Bunu da o çocuk çekmek zorundaydı. Günah uğruna doğmuştu. "

" Bağlı olduğu insan da ondan koparsa artık hayatta kalmasının bir amacı yoktu. Minho seni istedi, çok sevdi. Sana hayrandı o. O kadar sevdi ki seni kendi hayatını küller halinde havaya karışmasına müsaade edecek kadar sevdi. Kendinden vazgeçti senin için. "

Kahin hıçkıra hıçkıra ağlayan çocuğa sabit bir ifadeyle baktı. Bastonuna tutunarak ayağa kalktı. Arkasını döndü gitmeden önce son vuruşu yaptı.

" Ruh eşini reddetmeseydin o çok sevdiğin dudaklarda kendi mührünü görecektin. Lila Gerbera Papatyaları çok sevdiğin dudaklarda bezenecekti."

"Son olarak diyeceğim şu çocuk. Eğer ruh eşini istiyorsan gönlünü al, kırgın kalbini onar, kurdunuz dizginle. Kül olmadan yanına git. Çünkü şuan canıyla savaşıyor. Acısını ciğerlerimde hissediyorum. Affettir kendini Thita'na Gamma. Bu da benim size olan son şansım ve mucizem."



Bu akşam bende size ufak bir hediye.

Uzun zamandır atmadığım bölümlerin yerini umarım doldurur bu kesit.

Biraz spoi gibi ama emin olun sadece bundan oluşmuyor hiç bir şey

Sizi çoooooook seviyorum bebitolarımmmm

My Thita ~ MinsungOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz