5 / dance with the villian

805 67 56
                                    

İyi Okumalar ✨  |  ACE 🃏

Seoul  /  20.57

"Babanızın yokluğunu aratmıyormuşsunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Babanızın yokluğunu aratmıyormuşsunuz. Şirket çalışanları sizden oldukça memnunmuş diye duydum, Bayan Kim."

İlgili gibi gözükmeye çalışarak küçük bir tebessüm yerleştirdi yüzüne. "Elimden gelenin en iyisini yapıyorum Bay Park. Babam başarılı bir iş adamıydı. Onun mirasını devam ettirirken onun adımlarını izlemeye özen gösteriyorum." Karşısındaki adamın yüzündeki tatmin olmuş ifadeyi gördüğünde oynadığı rolün başarılı olduğunu anladı.

"İzninizle diğer iş ortaklarına selam vermeliyim." Küçük bir baş selamı verdi. "Mutlaka görüşelim Bayan Kim." Bir an olsun kulak asmadığı adama sahte bir gülücük vererek masadan ayrıldı. En nefret ettiği ortamlardan birindeydi. İş insanları için düzenlenilmiş bir bağış daveti.

Birçok zengin sosyete bir araya gelir, elit konuşmalar altında dedikodular yaparlardı. Herkes herkesten nefret eder ama hepsi birbirlerine gülümserlerdi. Hwan alışmıştı bu duruma. Geniş balo salonunda ilerlerken gözleri etrafta gezindi. Babasının dinlenmesi gerektiği için onun yerine Hwan katılmıştı. Onu böyle ortamlarda dikkatli olması gerektiği hakkında uyaran Bay Kim oldukça sıkıcı geçeceği konusunda hiçbir şey söylememişti.

İç çekerek kırmızı elbisenin eteklerini düzeltti. Daha fazla sosyalleşmek istemiyordu. Orta yaşlı adamların sapık bakışlarına yeterince katlandığını düşündü. Kokteyllerin olduğu masayı gördüğünde rahatladı. Biraz olsun alkolün ona iyi geleceğine emindi.

"Tekrar görüşeceğimizi biliyordum."

Kendinden emin çıkan ses tonunu duyduğunda, şampanya bardağına uzanmakta olan eli durakladı. Lee Minho'nun burada olabileceği ihtimali aklına dahi gelmemişti. Ne de olsa onun yerine böyle etkinlere katılacak bir babası vardı. Yavaşça arkasını dönerek siyahlar içindeki bedeni süzdü. "Beni takip ettiğini düşünüyorum." Başını hafifçe yana yatırarak dalga geçti.

Minho sırıtarak kafasını iki yana sallamış ve bakışlarını birkaç saniyeliğine başka yöne çevirmişti. "İnan bana tesadüf yaratmak isteseydim burayı seçmezdim."
Hwan kaşlarını kaldırıp indirdi. Ardından arkasındaki masaya geri dönerek eline iki bardak aldı ve Minho'ya doğru adımladı. "Belki bu işe yarar." dedi, elindeki bardaklardan birini Minho'ya uzatırken. "Biraz olsun gevşemek adına."

Minho hiç beklemeden ona uzatılan bardağı parmaklarının arasına aldı. İçkiyi dudaklarına götürürken karşısındaki kadını süzmeyi unutmamıştı. Dehşet derecede güzel yüzünün yanında kırmızı ruju ile eşleşen elbisesi onun üzerinde harika duruyordu. "Adından daha fazlasına ulaşmama izin vermiyorsun. Ama evren sanki sana inat bana yardım ediyor."

ace | lee know  ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin