6 / pain

766 73 85
                                    

İyi Okumalar 🖤 | ACE ♠️

TW: Uzun bölüm.


Seoul  /  14.35

"Hayır."

Belki de yüzüncü kez gözünü devirdi Hina. "Ben kararımı verdim Jeongin." dedi, oldukça net olduğunu belirtmek istercesine. Kravatını gevşeterek ona üstten bir bakış atan Jeongin bu durumu sinir bozucu buluyordu. "Bu konuda karar verme hakkı senin değil. Dersine dön." Hina tüm bu sözleri umursamadı. Canı eğlence istiyordu ve ne istiyorsa onu yapacaktı.

"Beni yanlış anladın sanırım. Senden izin istemiyorum Yang Jeongin. O kavgaya ben de geleceğim." Aralarında mavi tutamların olduğu saçlarını omzundan geriye ittirerek Jeongin'in yanından geçerken ona omuz attı.

Jeongin gözlerini devirerek bir iç çekti. "Çocuk gibi davranmanın sırası değil Hina. Karşımızdaki tipler tekin değil." Arkasından gelen Jeongin'in sızlanışlarına oflayarak cevap verdi. "Umrumda değil." Kolundan tutulup durdurulması ile bıkkın bakışlarını sinirle ona bakan oğlana çevirdi. "Bu bir oyun değil. Yaralanabilirsin, sonu karakolda bitebilir. Yine ablandan seni kurtarmasını istemeyeceksin herhalde."

Hina kolunu kurtararak omuz silkti. "Benim istememe gerek kalmıyor. Subin her hareketimi şikayet ettiği için benden her zaman bir adım önde oluyorlar." Sinirinin bozulduğu ses tonundan belli oluyordu.

Jeongin tekrardan derin bir iç çekti. Karşısındaki kızı uzun zamandır tanıyordu. Onu kolayca ikna edemeyeceğini biliyordu. "Ne yaparsam yapayım yine de bir yolunu bulup geleceksin, değil mi?"

Hina dudaklarını büzerek keyifle kafa salladı. Ortada bir kaos içeren bir olay varken bunu kaçıracak değildi elbette. "Her türlü geleceğim. Hem o piçler benim de sinirimi bozdular." Yumruk yaptığı elini diğer elinin avcuna bastırdı. "Hele o sarışını bir elime geçireyim..."

Kendi kendine mırıldanarak gözlerini başka bir noktaya kilitledi. O sırada kafasında neler yapacağını kurgulamakla meşguldü.
Jeongin pes ederek omuzlarını düşürdü. Yüzünü kıza doğru eğerken iki elini kızın omuzlarına yerleştirdi. Göz göze geldiklerinde ciddi bir ses tonu ile konuştu. "Polisleri görürsen kaçıyorsun. Karşı taraf daha kalabalıksa kaçıyorsun. Araya girmiyorsun ve dikkatli oluyorsun. Anlaşıldı mı?"

Hina'nın kılına zarar gelsin istemiyordu. Bunun için her şeyi yapmaya hazırdı. Hina kafasını olumsuz anlamda sallamak istese de bunun yerine yavaş hareketlerle onayladı. "Öyle yaparım." Güven vermeye çalışmıştı ama Jeongin'in bu numaraları yemediğini biliyordu.

Jeongin geriye çekilip ellerini cebine soktu. "Yürü hadi. Başımıza bela almaya gidiyoruz."




Seoul / 16.02




ace | lee know  ✔ Where stories live. Discover now