8. Bölüm

80.9K 7.4K 5.3K
                                    

Biz geldikkk 🥳🥳

Yorum bırakmayı unutmayalım olur mu?
Yıldızlara bastıysak keyifle okuyun ✨

Yorum bırakmayı unutmayalım olur mu? Yıldızlara bastıysak keyifle okuyun ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8. Bölüm:

Ezbere Biliyorum Seni

Kapının açılmasıyla Yiğit'in içeri doğru atılması bir oldu. Demir'in üzerinde uyuyakalmıştım, uyku sersemiydim, Yiğit dan diye içeri girmişti. Hangi birine odaklanacağımı bilemedim. Aklım tam olarak uyuyakaldığım o noktadayken Harun abi kapı girişinde gözüktü ve oldukça da tedirgin duruyordu.

Şokun etkisini ilk atlatan Demir olmuş, oturduğu yerden çoktan ayaklanmış Yiğit'i kucaklamıştı da ben ne yapacağımı bilememiştim. Resmen sersem bir haldeydim.

''Kenan.'' Dedi Harun abi bize açıklamak ister gibi ama devam etmesine izin vermeden abimin sesi duyuldu.

''Açtın mı kapıyı?'' demişti ve ben nasıl yerimden fırladım bilemedim. Buradaydı. Abim buradaydı. Neden buradaydı? Harun abi ardına kadar kapıyı açarken Demir ile aramda fazlaca bir mesafe bırakmaya çalıştım ama korkudan elim ayağıma dolaştı. Kanı da canı da çekilmişti bedenimin. Sanki yanlış bir yerde, yanlış bir şekilde basılmışız gibi panikledim. Dışarıdan bakılınca tam da böyleydi zaten.

Kapı ardına kadar açılınca abimin arabanın kapısını kapatmış barakaya doğru gelişini izledim. Nereden çıkmıştı bilmemekle birlikte Demir'in de yüzünün sorgularcasına Harun abinin üzerinde olduğunu fark ettim. Tam ağzını açacakken Yiğit ''Şimdi sizin bebeğiniz mi olacak?'' diye sormasıyla kıpkırmızı kesilip irileşmiş gözlerimi üzerine tuttum.

Demir'in de benden aşağı kalır yanı yoktu. Sorduğu soruyla afallamış, nasıl bir tepki vereceğini bilemezken abimin git gide yaklaşmasıyla sorgulayacak zamanı bulamadı ve ''Tıp oynuyoruz.'' Dedi Demir bir anda. ''Kazanırsan akşama dondurma.''

Yiğit akıllı bir çocuktu. İstediği her şeyi kabul ettireceğinin bilinciyle ''Yetmez!'' Demişti Yiğit heyecanla.

Demir'in kaşları çatılınca ''Futbol oyuncağından. Kaleli hem de. En büyüğünden.'' Diye isteğini belirtti.

''Fırsatçı mısın lan sen?'' diye sormuştu Demir ama abimin birkaç adım kalışıyla anı kurtarmak adına 'Tamam!'' Diye onayladı ve Yiğit iki elini birden keyifle ağzına kapadı.

Kalbim biraz daha böyle atarsa ölecek gibiydim. Yiğit'in böyle bir soruyu neden sorduğunu anlamamakla birlikte Demir'in en azından şimdilik susturmuş olması içimi bir nebze olsun rahatlatmıştı. Şimdi tek odağım abimdi ve o da tam Harun abinin yanında kapıda durmuştu. İkimizin arasında mekik dokuyan bakışlarından bir şey anlamak pek mümkün olmasa da ikimiz de bir çıkarım yapmaya uğraşıyorduk.

Visal: Ahu DöngüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin