8

123 10 6
                                    

(yazım yanlışlarından bazıları düzeltildi. )

Gizem'in yanından ayrılalı 1 saat geçmişti. Nasıldı acaba? Baksam dikkat çekerdim. Bir an bir gürültü koptu.

Ne olduğunu anlamadan silahımı çıkarttım. Etrafa baktım Gizem'in bulunduğu kulübeden ses gelmişti. Umarım bir şey olmamıştır.

Hiç kimse yerinden kıpırdamadı. Hatta bazıları göz devirdi. Tam o anda bir bağırtı koptu. Bir adam küfür edip o kulübeden çıktı.

Ardından da Gizem. Gözlerinde haylaz bir parıltı vardı. Yanımdaki hareketlilikle oraya döndüm.

" Gizem sana kaç kere dedim patlama yapmak yok"

"İstediğini diyebilirsin senin dediklerini takmadığım için sıkıntı yok ki"

"Patlama sebebi ?"

"Benden habersiz iznim olmadan içeri girdi bende torpile çakmak tuttum"

Bunu derken o kadar umursamazdı ki anlatamam. Hele cümlesini bitirip omuz silkmesi yok mu.

Gözleri ne olduğunu anlamadan bana döndü.

Onun bana dönmesi ile yüzümdeki sırıtışı sildim ama sanırım yakalanmaştım.

Kaşlarını kaldırıp sırıttı. Sonra da önüne döndü.

"Ulan , neyse gel benimle"

"Rica edersen niye olmasın"

"Gel dedim"

"Gelmicem"

"Eğer gelmezs-"

"Eğer biraz daha bana sesini yükseltirsen ajan olduğunu her yere yayarim."

"Benimle. Gelirmisin."

"Tabii"

Ben şokla Gizem'i dinlerken onlar çoktan başka bir kulübeye girmişlerdi.

Burada bir çocuk olduğunu Arda komutana söylemem lazımdı ama işte ulaşma konusunda sıkıntı çıkmıştı.

En azından geçen konuşulan belgeyi bulsam da burdan çıkınca bir işe yarar belki.

BEN DENİZ YAZARIN ANLATIMI

Salı günü olmuştu. Gizem arada dışarı çıkıyor kedi besliyor çiçek filan topluyordu.

Kalender ile göz göze gelince bilerek Kalender'in gözüne bakıyordu. Kalender ise suçluluk duyuyor ve gözünü kaçırıyordu.

Kalender bahsedilen belgeleri bulamamıştı.

Bugün teslimatı günüydü.  Sanki teslimat olabilirmiş gibi heyecan vardı.

Ama kimsenin aklına gelmiyordu.

TÜRK ASKERİ buna asla izin vermezdi.

Saat 8 olmuştu. Son bir saat kalmıştı. Gizem kulübesindeydi.

Kalender ana kulübeye girmiş ve kimse yokken etrafı kariştırıyordu.

Ama bir türlü işe yarar bir bilgi bulamamıştı.

Yarım saattir buradaydı. Hayret kimse gelmemişti.

Sanırım erken konuşmuştu. Çünkü tam o anda kapı açıldı.

"NE ARIYORSUN SEN BURDA"

"Ben sade-"

"SUS AÇIKLAMANI SONRAYA SAKLA , BURAYA GELİN HEMEN"

"NOLDU HABO"

"ALIN ŞU HAİNİ "

Kalender yakalanmıştı. Neyseki az kalmıştı da teslimat yeri değişmedi. Yada o öyle sanıyordu.

BÜYÜK OYUNWhere stories live. Discover now