-6- Aklımı Şey Edeyim...

3.2K 231 29
                                    

Soğuk limonatamdan bir yudum alıp şezlongama daha da yaslandım. Ah, neler oluyor dediğinizi duyar gibiyim. Hadi ne olduğuna kısa bir özet yapalım!

O anlaşmayı ilk kabul etmeyecektim ama özel evinde eğer bir havuz varsa kabul edeceğimi ve kılımı bile kıpırdatmayacağımı söylemiştim. Elbet bu Burak içinde geçerliydi. Deniz için geçerli değil kudursun. Alfa işlerini halletsin. Her neyse evet varsa ne alaka dedi bu Delta. Üzgünüm ama bu Vita fakir ruhlu diyemedim. Tatile bile gidemiyorum diyemedim. Her neyse. Anlaşma basitti. Onun yanında kısa süreliğine kalacaktım. Ortalık sakinleşene kadar. Daha sonrasında ise duruma göre istersem burada işe başlayabilirdim bar çok tehlikeli olursa. Çaktırmayın maaşlarıda iyi. Öhm her neyse. Elbette barmenliğe devam edecektim. Ama Deniz'in bir başka şubesinde. Ve diğer şart ise bana zarar gelmemesi için Delta'nın beni kokusu ile duruma göre işaretlemesiydi. Bu sahipli demekti ama ben bunu istemiyordum. Ne yazık ki durumlar bunu gerektiriyordu... Ben hala hayallerimin peşindeyim. Bekar kalacağım.

"Ahh bunca yıldır ilk tatilim... Burak zengin olup daha çok tatil yapmalıyız."

Burak başını aşağa yukarı salladı. Limonata bardağını bana uzatırken ben de bardağımı kaldırıp onun ki ile tokuşturdum. Sonrasında bir yudum aldım.

"Şu avukatlık işlerini bir çözeyim paraya vuracağım. Az kaldı!"

Gözlemlerimin altından kıs kıs güldüm ve gökyüzüne baktım.

"Bir hafta burada tatildeyiz... Sonra işteyiz..."

İç çektim mutsuzca. Şu an bir içki istiyordum ama midem bu aralar hassastı çünk- aklıma gelen şey ile Burak'a baktım.

"Mal Burak... Biz bir şeyi unuttuk."

Hızlıca telefonumu çıkartıp takvime baktım. İki gün... Arhg siktir ya.

"İki gün sonra kızgınlığım var..."

Bunu dememle Burak içtiği limonatayı püskürttü. Sonra sinirli gözlerini bana çevirdi.

"Mal. Hakiki mal. Patentli mal. O ZAMAN NEDEN BURADAYIZ BİZ GERİ ZEKALI AMİP YAVRUSU!"

Ben sessiz kalıp kara kara düşünmeye başladım. Omega olsam odaya kapatırdım kendimi... Tek sorun Vita olmam... Vita'lar tam bir delidir bu konuda. Çocuk ve çiftleşme konusunda daha delilerdir... En kötüsü ise... Feremonları daha yoğundur. Bir sokağın başından bile yoğunlukla alabilirsiniz. Sorun şu. Bu evde en kötü bir Delta var. Korumaların çoğu Alfa desek... Biz siki tuttuk. Gergince Burak'a baktım.

"Delta ile konuş. Evi t-"

"Benimle neyi konuşuyorsunuz? O kadar ses çıkardınız ki merak ettim."

Arkamdan gelen ses ike başımı çevirdim. Gergince gülümseme yolladım, ğzında sigara olan, gri takımı ile tüm ihtişamını bize gösteren adama. Bana soğuk bir şekilde bakıyordu.

"Şey... Pamir'cim... Beycim. Öhm... Hesaba katmadığımız bir şey çıktı."

Kısık sesle konuşurken gerginlikle gözlerimi kaçırdım. Bu adam beni dövecek gibi abi. Rahat konuşmak istiyorum alo!

"Dinliyorum Vita?"

"İlk önce adım Kuzey. Her neyse. Şey... İki gün sonra Burak ve benim gitmemiz gerek."

Anında kaşlarını çattı. Sinirlendiği anlındaki damarlardan belli olurken yutkundum. Burak ile kısa bir bakışma yaşarken Delta konuşmaya başladı.

"Siz bunu çocuk oyuncağı mı sanıyorsunuz? Burası çocuk çiftliği değil. Ben sizin keyfinizi bekleyemem. Saçma salak konuşmayın."

Bunu sert bir şekilde ikimizin yüzübe bakarak demişti. Ulan ben adamın yüzübe nasıl diyeceğim şimdi kızgınlığımın yakın olduğunu.

Şeytan'ın Meleği (Bitti)Where stories live. Discover now