-26- Beklenen An Bu Mu?

741 74 41
                                    

Dudaklarımda baskı daha da sertleşirken şaşkınlıktan hareket edemiyordum. Ama o hareket etmemi ister gibi dudaklarımdan hafif çekildi. Sıcak nefesini dudaklarıma verirken gözlerime baktı.

"Karşılık ver Vitam."

Diyip tekrar öperken yutkunarak yavaşça karşılık verdim. Ellerini belime koyup beni kendine bastırırken nefes nefese ayrıldım. Yanaklarım alev almıştı biliyorum. Ama umrunda değildi.

"Yersiz yersiz öpme. Ortalığı topla-"

Ve tekrar dudaklarıma kapanırken kaşlarımı çattım. Sertçe öpüp geri çekilirken gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

"Çok konuşma. Öpesim geliyor. Gidip sağlık tarafı ile ilgilen ve çocuklara bak. Burayı ben hallederim güzelim."

O bana ne dedi? Güzelim ki dedi? Yüzüme alaycı bir gülüş koydum ve gözlerine baktım.

"Yaaa güzelin miyim cidden?"

Göz devirirken kollarını belimden çekti ve burnumu öptü.

"Gidip işlerini hallet hadi. Buraları toparlamamız gerek lider Vita."

Asker selamına durup gözlerine baktım.

"Anlaşıldı lider Delta."

Bu halime gülüp giderken arkasından salak salak bakıyordum. Kalbimin hızına ve midemdeki AbdulKerim Sıddık kelebeklerine şimdi anlam verebiliyordum. Hayir yani kızgınlıkta anlamayıp şimdi anlamamda traji komikti he. Okuycular 26 bölüm iyi sabır etmişler buna. Valla Pamir hareket etmese elliye yolu vardı sayın okuyucular.

"Mal mal sırıtıp neden Pamir abinin götüne sikecekmiş gibi bakıyorsun?"

Gelen sesle irkilip başımı çevirdim. Burak bana kaşlarını çatarak bakarken ben dediklerini anlamaya çalışıyordum.

"Bak tamam birbirinize aşıksınızda. Adamın götüne milletin içinde öyle bakma ayip."

Diyerek kafama vurdu ve arkasını dönerek yürümeye başladı. Dediklerini anlarken yanaklarım alev almıştı.

"S-Saçma salak şeyler demez misin acaba!? Bir kere gözüm kaydı. Masallahi var iyi götü var tamam mı?"

**************

Bir hafta sonra...

Herkes anca toparlanmıştı. Sürülerine geri dönerken herkes boş boş takılıyorduk. Bu süreçte Pamir pek beni siklemiyordu tabii. Sinirleniyor muydum? Evet. Bundan ötürü ben de onu siklemiyordum. Trip is coming.

Üzerime siyah bir gömlek altımada siyah kot pantolonumu giydim ve odadan çıktım. O esnada Sena yanıma geldi.

"Abi ben okula gidiyorum. Hadı bay bay."

"Aramayı unutma. Ablanı da haberdar et."

Başını aşağa yukarı sallayıp giderken mutfağa gittim. Şu anlık aynı evde kalıyorduk önlem olarak. Ve bu sıkıcıydı.

Kendime bir kahve yapıp bahçeye çıkarken cebimden paketimi çıkardım. Bir sigara alıp ağzıma koyarken ucunu yakarak içmeye başladım. Dışarıyı izlerken bir anda kendimi kırmızı bir odada bulmuştum. Lan... lan noluyor.

Ellerime bakarken bom boştu. Anlamayarak etrafıma bakarken sonrasında bir ses yankılandı.

"Burada ne işin var?"

Bu kurdumun sesiydi. Biliyordum. Doğrusu uzun süredir ona ulaşamıyordum. Mühür konusunu ona dediğimden beri trip yiyordum resmen kurdumdan.

"Valla onu sana sormak lazım. Birden kendimi burada buldum kurtcuk."

O esnada kurdum karşımda belirirken ellerimi cebime koyarak ona baktım sinir bozucu bir sekilde gülerek.

"Sen de biliyorsun ki mühürlenmeliyiz. Senin yüzünden Pamir ve kurdu beni siklemiyor. Senin tribini çekemem. Hem sen seçtin ruh eşimizi. Boktan tripler atma."

Dediklerime sinirle hırlarken dişlerini gösterdi bana. Goz devirdim.

"Neler olacağını biliyorsun?"

Dediği şey ile yutkunup gözlerimi kaçırdım ondan.

"Şimdiden geriliyorsun. Eğer mühürleneceksek bağlanacağız da demek bu ve bir yavru olabilir. Cidden buna hazır mıyız?"

Tekrar istemsizce yutkunurken ona baktım. Elizabeth ve Wendy sizden özür dilerim.

"Bunu yapmamız gerek. Ruh eşiyiz ve artık lider bir sürünün liderlerinden sayılırız. Ve... seviyoruz onu. Kurdu zorlanıyor. Her zaman bizi işaretleyerek duramaz."

Arkasını döndü. Başka tarafa bakarken gergince ona bakıyordum.

"Dene o halde. Bakalım izin veriyor muyum."

Dedikten sonra birden gözlerim kendime geldi. Kırılma sesi gelirken anlamayarak yere baktım. Ayaklarım sıcak kahve ile ıslanırken cam kırıklarıda etrafa dağılmıştı. Sigaramda yere düşerken birden arkamdan ses gelmişti.

"Ne oluyor? İyi misin?"

O esnada sesin sahibi olan Pamir gelirken yeri görmesi ile durdu. Başımı çevirip ona bakarken o endiseyle bana bakıyordu. Hemen gelip beni belimden tuttu ve kaldırarak veranda da ki kanepeye oturttu. Önümde eğilip çoraplarımı çıkarırken ayaklarıma bakıyordu endise ile.

"Dikkat etsene. Ayakların şimdiden kızarmış."

"Vita ile konuşuyordum... dalmışım."

Bakışları bana dönerken gözlerime baktı. Sonra ayaklarıma geri döndü.

"Ayaklarına krem sürelim. Sonrada olanları anlatırsın."

Başımı aşağa yukarı salladım. Ayağa kalktı ve beni kucağına aldı. Yürüyebilsem itiraz ederdim. Ama ayaklarım valla kötü durumda. Taşısın banan!

Beni taşıyarak odama götürecek sanırken kendi odasına gotürmüştü. Yatağa oturttu beni. Onu izlerken uzaklaşarak odadaki banyoya gitti. Önüme dönerken kızarmış ayaklarıma baktım. Bir süre sonra gelirken önümde tekrar egild. Elindeki kremi eline sıkarken ayaklarımdan birine değdirmesi ile acıyla inledim. Alttan bana bakarken üflemeye başladı. Az da olsa acısı giderken üfleyerek ayaklarıma krem sürmüstü. Ayağa kalkarak banyoya geri gitti ve geri geldi. Yanıma otururken uzun süre sonra olan bu yakınlık beni heycanlandırmıştı bile. Ona bakmamaya çalışırken konuşmaya başladı.

"Sanırım mühür konusu?"

Başımı sallarken sıkıntı ile nefes verdim.

"Onu ikna etmeye çalıştım. Ama bağlanacağımızı ve yavru olacağını söyledi. Ve bundan korkuyor... benim gibi. Dene bakalım. Bak bakiyim izin veriyor muyum dedi..."

Bunu demem ile bir hırlama sesi duydum. Pamir'e bakarken bana bakıyordu. Yavaşça yaklaştı ve gözlerime baktı.

"Deneyelim mi o halde?"

Sorduğu soru ile yutkunurken gözlerimi kırpıştırdım.

"Bir yavruya... ve mühürlenmeye hazır mıyız?"

Sorduğum soru ile ellerimi tuttu.

"Ben seninle her şeye hazırım sevgilim."

******

Burda picliğine kescem. Öbür bölüm smut full neredeyse çünkü nihahahah.

Şeytan'ın Meleği (Bitti)Where stories live. Discover now