6. bölüm

853 81 185
                                    

"Bu çok tehlikeli... Felix'in bir klonu var!"

- 🗝 -

"Nereden biliyorsun?" Hyunjin gözlerini açıp genç adamın omzuna ellerini koyarken konuştu ama Changbin'in bakışları tekrar değişmişti. Gözlerini aşağı çevirip hızla eğildi ve elleriyle yere vurmaya başladı. "Çıkmamalı! Klon! O çıkmamalı!"

"Ahh ben de gerçekten bir şey biliyorsun sanmıştım. Hyung, hadi kalk eve gidelim. Sen zayıf görünüyorsun." Diyerek onun tavrını unursamadan kaldırdı Changbin'i Hyunjin. Ayaklarıyla yere vurmaya devam etmişti.

Otelden çıktığında öncelikle bir hastaneye götürmüştü genç adamı ama doktorların söylediğine göre yetersiz beslenme ve uzun süre yalnız kaldığından saçmalıyordu. Bir süre sakinleştirici ilaçlarla uyutulursa, uyandığında formuna kavuşacaktı.

Hyunjin genç adamı evine götürdü ve kendine gelene kadar yanında kalmaya karar verdi. O uyurken ona göz kulak olacaktı ve aklı yerine gelince düzgünce konuşacaktı. Bu süre zarfında Felix ve Jisung'u da evde yalnız bırakmıştı.

Ertesi gün duş almak için eve döndüğünde Felix ve Jisung kahvaltı yapıyordu, üstelik Felix saçlarını tekrar sarıya boyamıştı. Hyunjin evden çıkmadan önce Felix'in dudaklarını öptü ve sordu ellerini beline sarıp. "Seni sarışın görmeye alışkın olduğumu söylediğim için mi boyadın saçlarını?"

"Beğenmemiş görünüyordun."

"Hey ben seni her halinle beğeniyorum."

"Hadi ordan, beni ikna edebilir misin?"

"Elbette. Çillerin üzerine yemin ederim."

"Böylelikle ikna mı olacağım?" Felix'in dediği şey ile kaşlarını çatıp yavaşça eğildi Hyunjin, ve elini gencin alnına koyup ekledi. "Ateşin falan mı var senin? Çoktan yeterliydi dudaklarını büzüştürüp teşekkür etmen için."

"Oh? Ah! Evet teşekkür ederim." Felix'in sersemlemesiyle bir süre daha kaşlarını çattı Hyunjin, ardından o da gülümseyerek gencin saçlarını okşadı ve doğrulup ekledi. "Her neyse ben Changbin hyunga gideceğim yine. Bir sorun olursa beni ararsın."

Hyunjin evden çıktıktan sonra Jisung'la tekrar baş başa kalmıştı Felix. Yerine dönmeden önce başını tavana çevirdi ve sırıtarak, "beni delirtecek, onu istiyorum." Dedi. Ardından Jisung'un yanına adımlayıp önünden kahvaltılıkları alırken ekledi. "Odana git."

"Oda?"

"Ahh şu aptal... seninle mi uğraşacağım?!" Felix sinirle bağırdığı sırada Jisung'un bakışlarının hiç değişmediğini farkedince eğilip onun ellerini tuttu ve ekledi. "Bak, Lee Minho'yu seviyorsun, değil mi? Onun için kendine gelsen olmaz mı..? Hadi ama Hyunjin'le yalnız kalmak istiyorum!"

"Değişen tek ben değilim Felix." Jisung ifadesizce konuştu ve ayağa kalkıp Felix'in hazırladığı odaya yöneldi. Böyle bir tavırla karşılanmayı beklemiyordu. Onun arkasından kapıyı kapattı ve kitledi Felix, ardından koltuğa dönüp uzattı ayaklarını. "Rahat bir nefes alabilecek miyim?" Diye söylenmişti.

Bir süre kestirdikten sonra telefonunun çalmasıyla uyanmıştı. Arayan Lisa'ydı. Onu ablasıyla tehtit ederek şirkete çağırmıştı yine. Felix'te mecburen gitmişti. Şirkete vardığında daha Lisa'yla görüşmeden korumalar onun önüne bir ton dosya yığdı ve Jooyeon'un eğitiminde ona yardımcı olurken dosyaları da doldurmasını söylemişlerdi.

Felix söylenerek dosyaları inceliyordu. Bunları nasıl doldurması gerektiğini bilmiyordu. Bir süre söylendi dolayısıyla. "Eğitimmiş. Sorsanıza bana senin şu siktiğimin dosyalarıyla ilgili en ufak fikrin var mı diye?!"

US AND THEY/ HYUNLIXWhere stories live. Discover now