14. bölüm

552 47 48
                                    

"En yakın arkadaşın Yang Jeongin... o hayatta Felix, klonundan ayrı bir bedende..."

- 🗝 -

"Saçmalayarak aklımı çelmeye çalışıyorsun." Felix sert tavrından yalnızca bir an ödün verip, tekrar gardını düşürmeden ekledi. Ama Jisung oldukça ciddi görünüyordu.

"Hayır!" Dedi, ardından hafiften doğruldu ve Hyunjin'e dönüp ekledi. "Sen oradaydın, görmedin mi?"

"Benim gördüğüm tek şey Jeongin'i kendi ellerimle öldürdüğümdü."

"Hayır. Eğer ölmüş olsaydı şimdi klonu nasıl yaşayacaktı? Klonu da hayatta kendi de. O gün Jeongin ölürken bedeninden beyaz bir ışık çıkmadı mı? Bu demek oluyor ki ruhu bedeninden ayrıldı, ya klonu ya kendisi. Klonu onun asıl bedeninde olduğuna göre Jeongin bir başkasının bedenine girdi."

"Nasıl bu kadar eminsin?"

"Çünkü ben de aynısını yaptım. Jisung'un gerçekten klonuyla çelişiyor olması mantıklı mıydı? Onun bedenine sahip olabilene kadar başka bir bedende vakit geçirdim. Daha doğrusu o beni çağırdı. " jisung'un dedikleriyle kaşlarını çattı ve bir an doğruldu Felix. Öfkesini kenara bırakıp mantığını konuşturmaya çalıştı. "Kimin bedenindeydin?"

"Tanıdığınız birinin bedenindeydim."

"Kimin diye sordum."

"Sevdiklerin adına bunu bilmek istemeyeceğini düşünüyorum."

"Sanane! Söyle işte." İkili kendi aralarında konuşmaya devam ederken Hyunjin bir kaç saniye düşüncelerine daldı. Ardından gözlerini şaşkınca açtı ve Jisung'a dönüp konuştu. "Lisa mı?! Klonum geçen gün Jooyeon gibi Lisa'nın da ağır panik atak krizleri olduğunu söylemişti ve onun çekmecesinden aldığı ilaç sadece Jisung'da gördüğüm ağır reçeteli bir ilaçtı. Lisa'nın ölümü çok ani olmamış mıydı? Bence bu doğru."

Hyunjin'in dedikleriyle dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı Jisung'un. Omuz silkti ve kendini ele vererekten girdi lafa. "Sen göründüğünden daha zekisin."

Onun da kabul etmesiyle kısa bir sessizlik sürdü ve bu defa Felix düşünceleri içinde dehşete düşerken gözlerini açtı ve konuştu. "Chaeyoung Lisa'nın ruhunun bedeninden ayrıldığını söylemişti. Bu demek oluyor ki doğru, ama neden?"

Felix tamamen doğru olarak kavramıştı olayı ama Jisung onu onaylamaktansa pişkince sırıtmayı tercih etti. Felix sorusunu yeniledi. "Neden Lisa'nın yerine geçtin." Ama Jisung tekrar tatmin olmayacağı bir cevap sunmuştu. "Söylersem üzülürsün."

"Amacın beni üzmek değil miydi zaten? Söyle gitsin."

"Hayatını bir yalan uğruna yaşamaya devam edersin öyleyse. Hayalin tüm arkadaşlarını geri kazanmak değil miydi?"

"Evet."

"Pekala, zaten yakında öleceksin. En azından o vakte kadar toz pembe hayatında eğlenmene izin vereceğim."

"Ne demek istiyorsun?" Felix kaşlarını çatıp tekrar sorunca Jisung sonunda dayanamayarak iç çekti ve gözlerini devirip bıçağı tutan elini tutup girdi lafa. "Hadi artık, öldürmek istiyorsan öldür beni ya da defol git buradan. Ayırt etmen gereken bir şey var, ben senin arkadaşın Jisung değilim. Ben sadece kafası sadece negatif duygulara basan bir yabancıyım."

US AND THEY/ HYUNLIXOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz