İnsanlarin bu denli sinir bozucu olmasini ve surekli benim cevremde olmalarini ne istiyorum ne de kaldirabiliyorum.Benim Hulya gibi bi sorunum varken bi de Selen cikti zaten basima.
Sabah telefon sesiyle uyandim. Arayan Selen'di. Allahim simdi niye benim tum enerjim bitecek?
-Gunaydin.
-Ne var?
-Nasilsin?
-Uykum var.
-Bende iyiyim,saol.
-Uykum var dedim sana.
-Sey,ben olanlari Yagmura soledinmi diycektim.
-Orasi seni ilgilendirmez. Yaparken dusunecektin. Simdi kivranma!
Telefonu yuzune kapattim. Asagi indim.Yagmur'un guzellik uykusundan uyandirmak icin odasina gittim.Odasinda yoktu. Asagi inip,tum odalari gezdim. Hicbiyerde yoktu. Nerde bu kiz ya? Telefonu elime aldim ve hizlica Yagmur'u aradim. Yukardan telefon sesi geldi. Gidip baktigimda Yagmur'un telefonuyla karsilastim.Ne tesaduf? Ya gercekten nerde bu? Yapisik ikizini (telefonu) yaninda goturmemis.Aklima bizimkileri aramak geldi.Belki onlarin yanindadir. Hepsini aradim ve hepsi gormediklerini ve ona ugramadigini soyledi.Can'i aradiktan 5dk sonra nefes nefese eve geldi. Oturup Yagmur hanimi beklemeye basladik. Ama Can yerinde bi sabit durmuyodu ki! O yana bu yana donup duruyodu. Hazal ve Melis bile bu kadar endiselenmemisken Can'daki neyin kafasi?10 dk daha bekledik. Kapi caldi.Can hoplaya ziplaya kapiyi acmaya gitti.Ama gelen Yagmur degildi.Melis gelmis. Hazalin isi varmis o yuzden gelememis falan iste. Ama ben de iyice endiselenmeye basladim ya. Yagmur'u bekliyoduk ole sessiz sakin.En sonunda Can evdeki donme turunu bitirip aramaya cikcakti ki kapi caldi. Gelen Yagmur'du. Nefes nefese kalmisti ki ben daha ona bakana kadar Can Yagmur'a sarilip dondurmeye baslamisti bile. Yagmur tabi ciglik atip duruyo!
-Caaaan
Ya biraak.
Biraksana orangutan seni ya
Senin yuzunden orangutana kufur ediyom.
Caaaan
Lan biraak.
Yaaaa birak.
En sonunda sanirim Can da pes ederek birakmisti.O diilde Can niye bu kadar fazla tepki veriyo?Anlamıyorum doğrusu.Ama şüphelenmiyor da değilim hani. Şimdi herkes Yağmur'u soru yağmuruna tutuyo.
-Nerdeydin?
Sabahın köründe?
Eeee cevap veeer.
Nerdeydin?
Hı hı nereye gittin?
Yağmur bıkarak konuşmaya başladı;
-Ya yarın Selin'in doğum günü ya ona hediye almaya gittim. Hediyeyi aldım gelirken köpek kovaladı.Hediyeyi de yolda düşürdüm sanırım.
Ben de doğum günümü tamamen unutmuştum aslında.Ayrıca ben unutuyorum da neden kimse hatırlamıyo ki? Kimsede bi kıpırtı falan yok hani? Bu kadar değersiz miyim?
Selin'in Doğum Günü;
Sabah uyandığımda Yağmur yine evde değildi.Üzerimi giyip aşağı indiğimde kahvaltının hazır olduğunu gördüm.Başında da annem vardı.Koşarak yanına gittim ve sarıldım.Onu da yemeklerini de öyle özlüyorum ki.Kahvaltı masasına oturarak tabağıma herşeyden aldım.Ağzıma tıka basa doldurarak biten tabağıma yenilerini koydum.Ya anne niye bu kadar lezzetli bunlar ya?
Kahvaltımı bitirdikten sonra anneme yardım etmek için mutfağa gittim. Ama annem yardım istemediğini söliyerek 'doğum günü çocuğunun'gidip hazırlamasını söyledi. Paldır küldür odama çıktım. Dolabımı açtığımda öyle güzel bi elbiseyle burun buruna geldim ki.Anneeee! Ya ben bu kadını çok seviyorum ya.Elbiseyi hızlıca üzerime geçirdm.Saçlarıma yapmaya da üşendim doğrusu.Kuaföre giderim ya.Şimdi kim uğraşacak?Aşağı indiğimde annemin gözünün içindeki mutluluğu gördüm.Beni gördüğü için mi yoksa ne bilem işte başka bişey için mi anlamadım.Kapı çalmıştı koşarak açtım. Bizimkiler gelmiş. Hepsiyle teker teker sarıldıktan sonra Melis beni kolumdan çekerek arabaya kadar götürdü.Arkamdan kapı kapandı. Arabaya geldiğimizde Can kapımı açarak binmemi sağladı.Ama sürücü koltuğuna.Melis de yanıma bindi.
