⚘yirmi beş

3.9K 280 25
                                    

🎞️tyga*Ice cream man

Conan'ın bar tezgahları tamamen doluydu. Bunun sebebi de Boyle kardeşlerin barmenlik yapıyor olmasıydı. Bazıları için görsel şölen, bazıları için ise yalnızca farklı lezzetler demekti. Thomas Boyle yeni şeyler denemeyi ve denetmeyi severdi. Bugün ışıklı buzlarını, İtalya'dan ithal ettiği farklı aromaları deniyordu. Dennis ise kafasını dağıtmak için Thomas'tan ona öğretmesini istemişti çünkü barın bu kısmıyla ilgilenen hep Thomas olmuştu.

Dennis kollarını sıvamış, dikkatle ilk bardağını Gavin'e süslerken Thomas de geldiğinden beri yaptığı otuz beşinci bardağı Veronica'nın önüne koydu. "Bundan pek emin değilim, zehirlenirsen sen zehirlen." dedi, sırıtarak. Matthew gözlerini devirdi, Bellanita ise kıstı; Veronica da tereddütlü bir şekilde tattı. "Ee, nasıl?"

"İdare eder."

Thomas da "Mükemmel yani?" diyerek tezgahtaki defteri önüne çekti ve hazırlanış aşamasını not aldı.

Gavin ise Dennis'in soru dolu bakışlarının hedefi olan kendi hazırladığı bardağı dudaklarını yaklaştırdı. İlk dilini sokup tehlikeyi algıladı, ardından da büyük bir yudum aldı. Gavin'in omuzları sarsılacakmış gibi gerildi ama yutabildi.

Thomas, Dennis'in hazırladığı bardağı Gavin'den alarak kokladı. Kokusu burnunu yakmış olmalıydı ki burnundan uzaklaştırarak yüzünü buruşturdu. "Bunu hiç hafifletmemişsin."

"İki damla koydum ya?"

Thomas devam etmesini bekler gibi başını salladı. "Ee başka? Neyle karıştırdın? Böylesine enerjiyi basmazsan çoğu kişi uyuklar anında."

"Karıştırmadım. Aroma ekledim sadece."

Thomas iç çekti, "Pekala, bir bardak zarardayız." diyerek içkiyi döktü. "Eh, tahmin ettiğimden de zor olacak."

"Sen beni sal, ben bildiğimi yapayım."

Thomas ofladı. "Hiç eğlenceli değilsin kardeşim. Yeniliklere açık ol. Resmen kocaman kulübü ayakta tutan ben ve marifetlerim."

Gavin kahkaha attı, Dennis de hafifçe güler gibi oldu ama hızla somurtuşuna geri döndü.

"Bakar mısınız lütfen?" dedi bir kız, tatlı sesle Thomas'a seslenerek. "Bu her neyse hepimiz istiyoruz. Lütfen."

Thomas başıyla onaylayarak Bellanita'ya döndü. "Sen ne istersin bebeğim?"

Bellanita heyecanla düşünürken Thomas onu izledi, Dennis de onları. "Geçen yaptığından, vişneli."

Dennis başını iki yana sallayarak Gavin'e döndü. "Benim tarafımda kalmakla hata ettin. Bununla yetineceksin."

"Ya Brant ya da ben bunu çekecektik. Brant burada olmadığına göre, cezalı benim." Gavin yeni hazırlanmış, sade buzlu viskisinden yudum aldı. "Memnunum ben hem."

Dennis kaşlarını çattı, kıvırdığı gömleğinin kollarını düzeltir gibi yaptı. "Garip davranıyorsun, normalde laf söylemen gerekirdi. Yarın ölecek miyim?"

Gavin huzursuz bir şekilde gülerek bardağı dudaklarına bastırdı, gözlerini kaçırdı. Dennis'e Chalsea'yi nasıl sorsa bilememişti. Dennis eskiden beri arkadaşıydı ve oldukça yakındı ama Chalsea'yle konuşmak çok daha kolaydı. Dennis her zaman bir şeyleri iyi olmadıkları sürece onaylamayan, doğru yolu gösteren aziz gibi gelmişti Gavin'e. Şimdiyse Gavin'in deyişiyle bir şeytanla birlikteydi ve bu birliktelik rol değildi. İkisinin de birbirini arzuladığı açıktı, birbirlerine de inkar ettiklerini sanmıyordu ama çekime rağmen Dennis ile Chalsea'nin seks yapmadığını biliyordu. Dennis işleri normalden ağırdan alıyorsa, ki Chalsea'nin almayacağına emindi Gavin, ortada farklı şeyler vardı.

vahşi kadınWhere stories live. Discover now