7

1.4K 88 20
                                    

Ertesi gün okuldayken insanları dövmemek için kendimi zor tutuyordum. Çünkü Yeonjun gördüğü her kızla beraber dolaşıyordu. Benim ona baktığımı görünce de sırıtıyor ve kız görmeden bana el hareketi çekiyordu. Kask için direnmem lazımdı. O yüzden hiç bir şey yapmıyordum.

Öğle tenefüsünde yemekhanede yemek yiyor ve Jukyungla bu konu hakkında konuşuyorduk. Bir süre sonra yanıma Seojun oturdu. Kaşlarımı çattım.

"Kask için mi geldin?"

"Hayır. Yemekte sizinle oturacağım." Dedi ve önümdeki yemeği gösterdi "Hadi ye."

Yavaşça yemeye başladığımda arkasından Sooho geldi ve Seojun'un yakasından tutup kaldırdı. Sonra kavga başladı. Kavga çok uzamadan öğretmen gördü ve sonları tabii ki cezayla bitti.

Okul çıkışı Seojun'u kaskını vermek için arıyordum. Yeonjun sonunda dayanamayıp vermişti kaskı.

Sonunda onu spor salonundan çıkarken gördüğümde koşarak yanına gittim.

"Seojun-ah"

Yanına geldiğimde yüzüne baktım. Biraz kanıyordu. Elimdeki kaskı ona verdim.

"Al kaskın"

"Sonunda" dedi ve kaska bakarak gülümsedi.

"Seojun..."

"Hm?" Dedi ve dikkatle bana baktı.

"Yaraların iyi mi? Bugün biraz fazla hırpalandın. İstersen sana pansuman yapabilirim."

Bana anlamazmış gibi baktı. "Gerek yok bence."

Kolundan tuttum ve revire götürdüm. Onu koltuğa oturttum ve ben de malzemeleri aldıktan sonra karşısındaki koltuğa oturdum. Yüzüne doğru eğildim. Tam gözünün altında bir yara vardı. Onunla gerekli işlemleri yaptım ve yara bandını taktım. Sonra dudağının yanındakine geçtim. Yine aynı şeyleri yaptım.

"Yujin." Diye mırıldandı. Yüzlerimiz yakındı.

İşim bittiği için geri çekildim. "Efendim?"

"Gerçekten gerek yoktu. Sağol."

"Önemli değil. Bir dahakine kendini dövdürme."

Oradan ayrılınca Jukyung'un annesinin güzellik salonuna gittim çünkü annem oradaydı. Biraz sohbet ettikten sonra kapı açıldı. İçeri giren kişinin Seojun olmasını beklemiyordum tabii ki.

Yanında bir kadınla gelmişti. Bir süre sonra o kadının annesi olduğunu öğrendim.

Seojunla bakışıp duruyorduk. Jukyung'un annesi halimizi görmüş olmalı ki konuşmaya başladı.

"Aynı sınıfta olduğunuza göre yakın olmalısınız."

İkimiz de birbirimize göz ucuyla baktık.

"Hayır." Dedim "Değiliz."

Annem güldü. "Bu gençler niye böyle ya? Bulmuşsun gül gibi çocuğu yakın değiliz diyorsun!"

Anneme şaşırarak baktım "Anneeee!"

"Neyse" dedi annem "Seni sevdim. Yarın bizim eve gel de sana yemeklerimden yedireyim."

"Tamam o zaman. Sen yedir ama ben yarın evde yokum. Arkadaşlarla buluş-" derken Seojun lafımı kesti.

"Yeonjun'un buluştuğu kızları dövecek."

Annem bana kızgınca bakarken ben de aynı şekilde Seojun'a bakıyordum.

"Kızım yine mi kavga edeceksin ya?!"

Seojun'un annesi gülümsedi. "Boşver etsinler bu yaşta. Seojun da eskiden ediyordu ama sonra bıraktı. Tıpkı motor kullanmayı bırakması gibi."

Sinsice gülümsedim. "Bırakmadı ki. Daha bugün okula gelirken sürüyordu."

Annesi ve Seojun bana şaşkınca bakarken ben kendimden emin bir şekilde duruyordum.

"Binmeyeveğine söz vermiştin." Dedi annesi "Yujin, kızım sen bu deli oğlana bak. Eğer motora binerse bana söyle."

"Emredersiniz." Dedim ve elimi alnıma götürdüm.

𝕌𝕩𝕠𝕣𝕚𝕠𝕦𝕤  《Han SeoJun》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin