Bölüm 4

20.6K 170 2
                                    

Başka bir vücuda çarpmam uzun sürmedi. Bunun da bir erkek olduğunu hemen anladım. Ellerini tuttum ve kendisi bir şey yapma fırsatı bulamadan onları omuzlarıma yerleştirdim. Ne istediğimi anladı ve ellerini orada tuttu. Ellerimi kollarında gezdirirken güçlü pazılarını, kaslı omuzlarını ve boyun kemiğinin kemikli kıvrımlarını hissettim. Hafifçe kıllı göğsünde küçük bir tur attıktan sonra ellerimi gövdesinin yanlarından aşağı kaydırdım. Heyecandan kıvrandığını hissediyordum.

Bundan sonra ne istediğime karar vermiştim: Poposunu hissetmek istiyordum. Acaba düz müydü yoksa kaslı kalçaları mı vardı? Ellerimi sırtından kalçalarına kaydırdım ve poposunun güçlü yanaklarını kavradım. Gülümserken başımı öne eğdim ve yanlışlıkla boynuna çarpıverdim. Yabancı gülmeye başladı.

Tam rahatlamaya ve anın büyüsüne kapılmaya başlamıştım ki ellerinin onları bıraktığım güvenli bölgeden ayrıldığını hissettim. Eller tıpkı benim yaptığım gibi aşağıya doğru indiler ve popomu kavrayıp sertçe sıktılar. O anda yine kendimi geri çektim ve etrafımızı saran karanlığın güvenli kollarına bıraktım kendimi. Bu işten hoşlanıp hoşlanmadığımdan hâlâ emin değildim.

Tabii ki popoma elleyerek tepki verecekti. Ben onunkini ellemiştim. Ne bekliyordum ki? Artık ya kendimi bu işe adamalı ya da tüm bunların bana göre olmadığını kabullenmeliydim.

Yaşadığım bu iç tartışmanın sonucunda dokunulmak istediğime karar verdim. Ama doğru şekilde... İyi de doğru şekil neydi? Özellikle de bir yabancıyla birlikteyken? Normal şartlar altında bu soruyu cevaplayabilirdim ama uzayın zifiri karanlığında her şeyi sorgular hale gelmiştim. Doğru kişiyi bulduğumda anlayacağımı düşünerek avuttum kendimi. Doğru adamı bulduğumda her şey yerli yerine oturacaktı. Bundan emindim.

Farklı bir yöne doğru tekrar yürümeye başladım. Buraya kadar gelip de biriyle bağlantı kurmadan ayrılmak istemiyordum. Bu sefer izin vermeyecektim. Irina'nın beni içine ittiği bu tuhaf koşullarda olsa bile...

Aniden, koluma başka bir kolun sürtündüğünü hissettim. Sadece bir koldu. Kimseye duvara toslar gibi çarpmamış, kimsenin memelerini avuçlamamıştım. Belki de merakımı uyandıran şey, bu kısacık temasın basit zarafetiydi. Belki de bedenlerimizin bu ufacık, rahatsız edici olmaktan uzak yakınlaşmasıydı. Biraz duraklamanın ardından elimi kaldırdım ve elim havada onunkiyle buluştu. Parmaklarımız birbirine dolandı. Orada öylece durduk, el ele tutuştuk, avuçlarımız karanlıkta havada süzüldü.

Garipti ama birkaç dakika öylece kaldık. Sanki vücut dilimizle selamlaşıyor, devam etmek için izin istiyor gibiydik. Elimi onunkiyle birlikte indirdim. Vücudumda sanki bir şeyler kıpır kıpır olmuştu. İlk başta sadece ellerimiz buluştu. Nazik bir şekilde ama şehvetle parmaklarımı parmak uçlarıma kadar keşfetti. Meraklı ama temkinli ilerliyordu.

Elinizin okşanmasıyla bile acayip tahrik olabileceğinizi biliyor muydunuz?

Ellerimiz ayrıldığında hareketsiz kaldı. Beni bekliyor gibiydi. Önceki adamlara yaptığım gibi elimi yeniden uzatıp göğsüne koydum. Sıcaktı. Nefes alırken avucumun göğsünde inip kalktığını hissettim. Hızlanan kalp atışlarını da hissediyordum. Belli ki o da benim kadar gergindi ve bunu bilmek beni rahatlatmıştı. Belki de daha önce yapamadığım şeyleri yapma cesaretini bana veren bu oldu.

Parmaklarımı meme uçlarının üzerinde gezdirip etraflarında daireler çizmeye başladım. Sonra derin ve sesli bir nefes alıp ellerimi vücudundan aşağı kaydırdım. Sağlam bir vücudu ve ince bir beli vardı. Kendimi tam olarak daha önce bir adamın bana yaptığını hayal ettiğim şeyi yaparken buldum: Zihnimde çıplak vücudunun olabildiğince eksiksiz bir resmini oluşturmak için ellerimle yavaş yavaş gövdesinin haritasını çıkardım. Sonunda ellerim vücudunu sardı ve sıkı, yuvarlak kalçalarının üzerine kaydı.

"Mmm..." diye fısıldadım, benden çıkan bu sese kendim bile inanamayarak.

Karanlıkta RandevuDonde viven las historias. Descúbrelo ahora