2.Bölüm- Hayatın süprizi

73 7 0
                                    

Sabah/ Ego Ajans

Emrah'ın söylediğine göre her sabah erkenden gelip kapının önünde kahveyle Feris hanımı beklemeliymişim. Dediğini yaptım. Emrah'la yeni tanıştık fakat baya iyi biri olduğunu gördüm. Asansörün sesini duydum. Fakat gelen Feris hanım değildi. Babamdı...
Bana baktığında şaşırdı ama bu şaşkınlık ifadesi sadece bir saniye sabit kaldı yüzünde.
D: Günaydın
Dedim normal ses tonuyla.
K: Feris'le nasıl tanıştın?
Diye direkt sorduğunda afalladım. Ben daha çok "Ne işin var burada?" Tarzı bir soru bekliyordum. Şaşkınlığımı anlamış olucak ki
K: Burada elinde kahveyle durduğuna göre Feris'in asistanısın. Gereksiz sorular sorup vakit kaybetmek istemiyorum.

Sonra saatine baktı.
K: Feris'in gelmesine 10 dakika var. Odama gel.
Diyip yürüdü. Dönüp gelip gelmediğime bile bakmadı. Nasıl emindi geleceğimden? Biraz tereddüt etsem de sonra yavaş adımlarla takip ettim onu.
Odasına geldiğimizde kapıyı kapatmam için bekledi. Kapıyı kapatıp direkt gözlerine baktım.
K: Evet,dinliyorum.
D: Sana hesap mı vermemi istiyorsun?
K: Bunu sormayacağımı mı düşünüyordun?
D: Feris hanımla nasıl tanıştığım seni ilgilendirmez!
Dedim sesimi biraz yükselterek. Ona boyun eğmeyecektim. Fakat o sakinliğini korudu. Normalde sinirlenmesi gerekmez miydi?
K: Belki Feris'le nasıl tanıştığın beni ilgilendirmez ama benim hayatım beni ilgilendirir değil mi? Neden yıllar sonra hayatıma girmeye çalışıyorsun Dicle? Amacın ne?
D: Seni rahatsız etmek gibi bir amacım yok. Sadece kendi hayatımı kurmak,hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum. Bu yüzden geldim Istanbul'a
K: Dicle,biliyor musun bilmiyorum ama ben evlendim. Bir kızım var
Dedi acımasızca. Evlendiğini biliyordum. Yine de biraz üzülmüştüm. Başımı eğince devam etti
K: Eğer amacın seni terkettiğim için benden intikam almaksa-
D: Öyle bir niyetim yok!
Dedim lafını keserek. Donuk bir ifadeyle baktı bana
K: Bir daha sözümü kesme.
Dedi ciddi bir şekilde. Fakat yine ne sesinde ne de yüzünde sinir belirtileri yoktu. Nedenini bilmiyorum ama insanı deli eden bir sakinliğe sahipti.
K: Sana tek bir cümle söyleyeceğim. Buna itaet edersen sevinirim. Hayatımdan uzak dur,Dicle. Hayatımda sana yer yok.
Dediğinde bir şeyler koptu içimden. Fakat bildirmedim. Hiç bir şey söylemeden odadan çıktım ve kapıyı sertçe kapattım.
Gidip az önceki yerde durduğumda asansör tekrar açıldı ve Feris hanım geldi.  Kahvesini verdim. Bana biraz çalışma tarzından bahsetti. Sonra yerleşmem için asistanlar odasına gönderdi beni. Her gün toplantı olurmuş fakat bugün toplantı yokmuş. Eşyalarımı masaya koyduktan sonra Emrah Ego'yu gezmeyi teklif etti. Ilk önce mutfağa,sonra senaryo odasına gittik. Sonra tek-tek menajerlerden bahsetti bana.
E: Burası Peride hanımın odası. Ajansın en yaşlısı o. Yeşilçam oyuncularını temsil ediyor. Ayrıca tüm diğer menajerlerin dert ortağıdır. Ben Peride hanımı çok severim.

Biraz ilerledik. Feris hanımın odasının yanındaki odada durdu
E: Burası Çınar beyin yani patronumun odası. Patronum diye demiyorum çok iyi birisidir. Oyuncularıyla sadece iş ilişkisi kurmaz. Tanıyınca sen de seversin.

Sonra babamın odasının önüne geldi.
E: Kıraç Özdal...
Dedi. Ses tonunda hayranlık sezdim.
E: Çınar beye söylemiyorum ama bu adam benim idolüm. Onun gibi olmak isterdim.
D: Niye?
E: Çok zeki birisi. Çalışkan,tuttuğunu koparan biri. Mükemmel bir eş ve baba. Pek belli etmez ama aslında yumuşak bir kalbi vardır. Onun duygularını görmek için güvenini kazanmalısın. E bir adamdan başka ne beklenir ki?
D: Hiç bir şey
Diye mırıldandım.
E: Ha bir de en sevdiğim özelliği. Çok sakin birisi. Her zaman sinirlerine hakim olabiliyor. Hani peygamber sabrı derler ya işte Kıraç bey bu kelimenin vücut bulmuş hali. Bugüne kadar sinirlendiğini görmedim.
Dediğinde anlamıştım az önce neden bana kızmadığını.
Son olarak yukarıdaki bir odaya geldik.
E: Burası Serkan beyin odası. Ajansın sahibi kendisi. Evli. Iyi birisidir o da. Bizimle pek bir sorunu yoktur. Kıraç beyi bir başka türlü sever ama. Aralarında abi-kardeş ilişkisi vardır.

Sonra ellerini bir birine çırparak
E: Eveeett... Ego turumuz bitti. Nasıl bir yermiş? Beğendin mi?
D: Bayıldım. Umarım ben sizleri,sizler de beni seversiniz.
E: Severiz be.

-----------------------------------------------------------

Öğleden sonra yemek arası için sadece 30 dakikam olduğunu söyledi Feris hanım. Aceleyle aşağı indim. Tam gidecekken
E: Dicle dur!
D: Ne oldu?
E: Barış, Feris hanımla görüşmek istiyormuş da

Tam o an odada duran adamı farkettim. Ona baktığımda bana gülümsedi. Bu sırada Çınar beyin seslenmesiyle Emrah odadan çıktı ve orada ikimiz kaldık.
B: Sen yeni asistan mısın?
D: Evet,ilk iş günüm.
B: Ne güzel. Ben Barış
D: Tanıyorum sizi,Barış bey. Ben Dicle.
B: Bana "Barış bey" deme. Barış yeter.
Dedi ve samimi bir şekilde gülümsedi. Ben de gülümsemeyle karşılık verdim ona.
D: Feris hanım odasında. Girebilirsin.
B: Teşekkürler. Görüşürüz.
D: Görüşürüz.

-----------------------------------------------------------

On dakika geçmişti. Ego'nun yakınlarındaki bir bankta oturup sandviçimi yiyordum. Arkadan gelen sesle irkildim
B: Sandviçini benimle paylaşır mısın?
D: Tabi
Dedim. Gelip yanıma oturdu. Sadviçin yarısını ona verdim.
B: Senden önceki asistanı pek sevmezdim. Ama sen sıcakkanlı ve enerjiksin.
D: Sen de çok samimisin ve ayrıca...
Diyip kendimi durdurdum.
B: Ayrıca ne?
D: Yakışıklısın diyecektim
Dedim utangaç bir tonda. O yine gülümsedi ve bunu yapınca gözleri kısıldı. Gülmek ona yakışıyordu.
B: Ee sevdin mi Ego'yu?
D: Çok sevdim. Herkes bir-birine bağlı. Güzel bir ekip
B: Öyledirler. Konu iş olunca bir birlerini yüzüne tükürebilirler ama konu aile,arkadaşlık olunca hep bir- birlerine destek olurlar. Bir-birlerine zarar gelmemesi için ellerinden geleni yaparlar. Onlarla ilk tanıştığımda bana soğuk insanlar olarak görünmüşlerdi. Fakat tanıyınca çok sevdim. Özellikle de Kıraç'ı. Onunla arkadaş gibiyiz.
Diyince şaşırdım.
D: Niye onu diğerlerinden daha çok seviyorsun?

Cümlemi tamamlar tamamlamaz telefonu çaldı.
B: Bunu açmam lazım. Kusura bakma.
Dedi ve telefonu açtı. Kısa bir görüşme yaptıktan sonra gitmesi gerektiğini söyleyip fırlayarak gitti. Onunla ilgili iki şeyi düşünüyordum. Birinci aklıma takılan en çok babamı sevmesiydi. Ikincisi aklıma takılan şey ise gülüşüydü...

-----------------------------------------------------------
Akşam / Kıraç ev
Çalışma odamda oturup düşüncelerimle boğuşuyordum. Neydi bu yaşadığım? Yıllar sonra kader neden böyle bir oyun oynamıştı bana? Aklıma bana "Umarım yeniden unutursun" demesi geldi. Keşke bilseydi. Yıllardır evlat hasretiyle nasıl yandığımı bilseydi. Aklımda anılar dönüyordu. Bana kızgındı bunu gözlerinde görüyordum. Fakat galiba bazı şeyleri bilmiyordu. Galiba bazı şeyleri ona yanlış anlatmışlardı...

Bölümün sonu

SerFer'ciler Serkan evli diye bana sövmeyin lütfen😂 Ben de SerFer'ciyim🙃😉

Arkadaşlar umarım beğenmişdinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Sevgiler💞

Menajerimi Ara | YenidenWhere stories live. Discover now