6.Bölüm- Acı gerçekler

62 7 0
                                    

Sabah/Ego ajans/ toplantı

Her zamanki gibi toplanmıştık. Herkes işlerini anlattıktan sonra tam dağılacakken
Ç: akşama programınız var mı?
K: Şu Ibrahim Tatlıses'le röportaj var ama en geç 21:00 da biter o.
S: Noldu ki?
Ç: Ne zamandır birlikte etkinlik yapmıyoruz. Akşam birlikte oyun mu oynasak?
P: Güzel fikir
F: Ne oyun olduğuna bağlı
Ç: Saklambaç...
Dedi Çınar bey dalga geçerek.
Ç: Güzel bir oyun olucak emin olun. Biraz da gergin. Ama alkol de alacağız
K: Ben varım.
F: Ben de varım
S: Ben de
P: Ben de
Ç: Siz?
Dedi Çınar bey üç asistana bakarak.
G: Ben biraz rahatsızım kalabileceğimi sanmıyorum.
Dedi Gülin. Zaten hasta olduğu için sesi de tuhaftı.
E: Çınar bey,benim arkadaşımın düğünü var ben de gelemem.

Çınar bey bana baktı.
D: Benim bir işim yok. Gelebilirim.
Ç:Harika!
Dedi Çınar bey ellerini bir birine çırparak
Ç: Geri kalan herkes okeyse ben hazırlık yapıyorum akşama.
S: O zaman hadi herkese kolay gelsin.

Herkes işinin başına geçti..
.
Akşam

Çınar bey oyun için toplantı odasını hazırlamıştı. Masanın etrafında sandalyeler,masada içinde kağıtlar olan cam bir kap, herkesin önünde viski ve küçük bardaklar vardı. Geçip oturduk.
Ç: Evet. Oyunumuz basit aslında. Sırayla bu kaptan kağıt çekeceğiz ve kimin adı çıktıysa ona istediğimiz soruyu sorucağız. Karşımızdaki kişi ya cevap verecek ya da bir bardak viski içecek. Bir soruyu iki kez sorabiliriz fakat bir soruyu iki kez reddedemeyiz. Oynayınca daha iyi anlarsınız zaten.
F: Of Çınar, fazla konuştun

Çınar bey,ben ve Peride hanımın yerini değiştirdi. Ben babamın karşısında oysa Feris hanımın yanında oturdu.
K: E o zaman ilk sen başla

Çınar bey kaptan bir kağıt çekti. Açıp baktı.
Ç: Peride
Dedi. Sonra ona bakarak
Ç: Bizim dördümüzün birinden vazgeçmek zorundasın. Kimden vazgeçerdin?
F: Oha! Çok zor
Ç: E ama öyle olmazsa oyunun anlamı kalmaz.
P: Ben bunu cevaplayamam.

Peride hanım içkisinden içti.
Çınar bey bana bakıp
Ç: Hadi.
Dedi. Elimi atıp karıştırdım. Kağıtı çekip baktım.
D: Kıraç bey
Dedim ve gözlerimiz kesişti. Gözlerinde bir duyguya rastlamamıştım.
D: En büyük pişmanlığınız ne?
Dediğimde gözlerinde ani bir duygu canlandı ama sonra yine hissizleşti gözleri. O duygunun ne olduğunu anlayamadım.
K: Bir kız vardı...
Dedi gözlerimin içine bakarak. Aslında o hissiz gözlerin ardında bir duygu vardı. Fakat babam o duyguyu göstermedi.
K: En büyük pişmanlığım onu terketmek
Dediğinde kalbimde bir acı hissettim. Benden bahsediyordu... Sesini düzenleyip
K: Evet cevapladım. Hala neden bana bakıyorsunuz? Serkan senin sıran.
Serkan beye Feris hanım çıktı.
S: Ilk aşkın kimdi?
F: Universiteden biriydi. Baya aşıktık bir birimize. Sonra beni aldattı bu yüzden ayrıldık.
Dedi cesurca.
Ç: çok cesursunuz,hanımefendi.
F: Olmuş bitmiş bir şey. Ne anlamı var? Sıra Kıraç'ta.

Babama Çınar bey çıktı.
Babam biraz düşündü.
K: Annenle baban,aşık olupda mı evlenmişler,seni yapmışlar yoksa öylesine mi olmuşsun sen?

Sorusu beni güldürdü. Feris hanım da hafif tebessüm etti.
Ç: Sana ne abi ya?
K: Ya ben bunu sormak istiyorum. Ya cevapla ya iç. Mızıkçılık yapma.
Ç: Evlenmeden önce olmuşum ben. Kazayla
Dedi gözlerini devirerek.
K: Zaten bu çocuk kaza dışında hiç bir şekilde yapılamazdı.
Demesiyle herkes güldü.
Ç: Feris hadi
Dedi Çınar bey bozulmuş halde. Feris hanıma ben çıktım. Biraz düşündü.
F: "Babam yok" demiştin. Peki hiç baban kadar sevdiğin,hatta "Baba" demek istediğin biri oldu mu?

Bozguna uğramıştım. Gözlerim babamınkilere baktı. Gözlerindeki merak çok büyüktü. Içki içebilirdim fakat yapmadım. Yeniden Feris hanıma bakıp
D: Oldu. Cenk diye biri vardı. Babam gittikten sonra ona çok bağlandım. Babam gibi sevdim onu. O da beni kızı gibi sevdi.
F: Hiç "Baba" dedin mi?

Aslında bu ikinci soruydu ve reddetme hakkına sahiptim ama yine yapmadım.
D: Hayır hiç "Baba" demedim. Fakat "Keşke babam o olsaydı" dedim.

Peride hanım kağıt çekerken babama bakıp bakmama konusunda kararsızdım. Cesaretimi toplayıp ona  baktım. Gözlerinde hiç bir zaman görmediğim bir şey gördüm. Öfke... Fakat gözlerindeki öfke ateşi o kadar büyüktü ki şuan beni yakacağını düşündüm. Ama o sinirlenmezdi? Hatta bazen insanı çıldırtacak bir sakinliğe sahipti. Şimdi gözlerindeki öfke beni bozguna uğratmıştı. Daha fazla bakamadım gözlerine. Peride hanımın heyecanlı sesiyle dikkatimi ona verdim.
P: Burada Serkan yazıyor ama altında mavi bir çizgi var
Ç: Haa o başka. Öyle çıktığı zaman sen Serkan'a değil Serkan sana soruyor.

Hepimiz Serkan beye baktık.
S: madem bir soruyu iki kere sorma hakkım var. O zaman... Dördümüzün birinden vazgeçsen kimden vazgeçersin?

Peride hanım biraz düşündü.
P: Kıraç...
Dedi çaresiz bir şekilde.
F: Neden?
P: En duygusuzunuz o. Ondan vazgeçmem çok koymaz ona.

Babamın yüzünde acı bir gülümseme  vardı. Hayal kırıklığıyla Peride hanıma baktı ama Peride hanım bu bakışı görmedi.
Sıra yeniden Çınar beydeydi. Babam çıktı
Ç: Eğer ölü birine yeniden can verecek olsaydın kimi diriltirdin?

Babamla Serkan beyin bakışları kesişti. Sessiz bir diyalokdan sonra babam yavaş bir tonda hatta fısıldayarak
K: Annem...
Dedi. Serkan bey acı dolu gözlerle onu izlemeye devam ediyordu.Babam bana baktı. Gözlerinde hala duran öfkeyi,vazgeçilmenin verdiği hayal kırıklığını,anne özlemini görmemi istiyormuş gibi baktı. Ben yine bakışlarımı kaçırdım...

Saatler sonra

Gece 03:00. Biz oyunu bitirdik. Fazla heyecanverici olduğundan hiçbirimiz zamanın farkına varmamıştık. Herkes gitti fakat babam odasından bir şey alması gerektiğini söyleyip odasına çekildi. Ben de gidemedim. Şimdiyse bomboş toplantı odasında oturup babamı düşünüyordum. Sonra gidip bakmaya karar verdim. Odasına gittim. Kapıyı tıklatmadan içeri girdim. Babam duvarın dibine çökmüş ağlıyordu. Başını dizlerinin arasına sokmuş,sakin sakin ağlıyordu. Içim acıdı. Belki de ilk defa ona içim acıdı. Yavaş adımlarla ona yaklaşıp yanında eğildim. Elimi omzuna koyduğumda irkildi ve başını kaldırdı,geldiğimi farketmemişti. Ağlayınca mavinin en şeffaf tonu olan gözlerine bakıp
D: Iyi misin?
Dedim fısıltıyla. Sanki onu rahatsız etmek istemiyordum. Elleriyle gözlerini sildi.
K: Iyiyim
Dedi çatallaşan sesiyle.
D: Niye ağlıyorsun?
K: Boşver.
Dedi omuz silkti. Ben de onun yanına onun gibi oturdum.
D: Bana anlatmıyorsun. Çünki bana güvenmiyorsun...
Dedim kırgın bir sesle.
K: Peride benden vazgeçti
D: Hayır,bu yüzden ağlamıyorsun. Bu sadece bir oyundu ve Peride hanım birinizi seçmek zorundaydı
K: Ama beni seçmek zorunda değildi...

Bir şey demedim. Ama yine de bunun için ağladığına inanamadım.
K: Inanmıyorsun dimi? Gerçekten Peride beni seçti diye ağlıyorum,Dicle. Çünki...

Durdu. Yutkundu. Bana bakıp devam etti
K: Çünki benden hep vazgeçtiler,Dicle. Vazgeçilen hep ben oldum. Herkes benden vazgeçti...
D: Kimler vazgeçti senden?
K: Herkes... Sen bile
D: Ben mi?

Ona "Git" dememi mi kasdediyordu?
D: Ben senin sevgini denemek için "Git" dedim. Bu konuda benim sana kırgın olmam gerekiyor. Senin değil
Dedim ciddi bir tonda.
K: Hiç bir şey bilmiyorsun,Dicle.
D: Anlat o zaman.
K: Şimdi değil. Şimdi ikimiz de buna hazır değiliz. Ama bir gün anlatacağım. Söz veriyorum.

Gözlerini gözlerimden ayırdı ve karşıdaki duvarı izlemeye devam etti. Gözyaşları yeniden sakince akmaya başladı. Ağlaması bile sakindi. Haykırmadı,bağırmadı sadece gözyaşlarının akmasına izin verdi. Yavaşca ona yaklaştım ve başımı göğsüne koydum. Kalbi sakin atıyordu. Ben onun kalp atışlarını dinlerken o elini belime koyup daha rahat yaslanmamı sağladı. Gözlerimi kapattım. O burnunu saçlarıma dayadı. Derin bir nefes aldı.
K: Saçlarını bir kez daha koklaya bilmek için ne kadar çok yalvardım tanrıya biliyor musun? O kadar çok dua ettim ki...

Derin bir nefes daha aldı.
K: seni görünce altüst olmam umurumda bile değildi. Sadece bu kokuyu hissetmek istedim. Bu geceyi asla unutmam.

Biraz daha öyle oturduk. Uyku beni ne zaman ele geçirdi bilemedim.

Bölümün sonu

Umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Sevgiler 💞

Menajerimi Ara | YenidenWhere stories live. Discover now