Bölüm 2⚔️

97 26 395
                                    

Richard

Yine aynı karanlık koridordayım. Bu kez onun sesini duyamıyorum. Acı dolu feryatları bile çalınmıyor kulağıma. Attığım her adımda büyüyor korkum.

Her adımda dizlerimin güçsüzleștiğini hissediyorum, kalbimin sıkıștığını. Sanki son saniyelerimmiș gibi.

Nedenini biraz daha yürüdükçe anlıyorum. Asena'm... Güzel kraliçem... Kanlar içinde yerde yatıyordu. Üstelik en yakın arkadaşı ve ailesinden geriye kalan kim varsa onların cesetleri de etrafa rastgele dağılmıştı.

Elimi kalbimden çektiğimde, kanlı olduğunu fark ettim. Bunun da anlamı şuydu, Asena ile aramızda güçlü bir bağ vardı ve onun ölümü, benim de sonum olurdu. Acı içinde onun yanına çöktüm ve sonrası malum...

Gecenin tam ortasında kan ter içinde uyandım. Kalbimin biraz üzerinde duran mühür bir anlığına parladı ve söndü. Normalde turuncu ve mavi renklerde parlaması gereken mühür, bu sefer koyu kırmızı parladı. Bu durum beni feci derecede endișelendirmiști.

Asena'nın iyi olduğunu gözlerimle görmem gerekiyordu. Eğer gerçekten bir tehlike söz konusu ise onu korumalıydım.

Sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Ne yapabileceğimi düşündüm durdum. Günün ilk ıșıklarıyla uyanan kardeşim Idalia, benim yanıma gelene kadar pek neşeli görünüyordu.

-Abi? Neyin var? Şu yüzünün haline bak, hortlak görmüşsün gibi.

Sıkıntılı bir nefes verdim. Aynaya dönüp baktığımda gerçekten de yüzümün sanki bir hayalet görmüşüm gibi soluk olduğunu gördüm. Uykusuzluğum her halimden belliydi.

-Gece uyuyamadım.

-Anlatmak ister misin?

Gördüğüm kabusu ve tedirginliğimin nedenini ona anlattım. Idalia, hemen koşa koşa annemi de bu mevzuya dahil etti. Annem, benden beter tedirgin bir vaziyette dolaşıp durdu salonda.

-Bir grup muhafız ile yola çıkın. Size portal açma büyüsünü öğrettim.

Neden bilmiyorum ama yakın dostlarımdan biri olan Sirius'un da gelmesini istiyordum. Onun da desteği ile daha çabuk hareket edebilirdik.

Sirius'a acilinden haber gönderdim. Ondan haber gelene kadar, ben de Idalia ile ekibimizi organize edip, planlar kurduk. Her ihtimali düşündük. Sirius, ayarladığı kalabalık bir ordu ile saraya geldi.

-Hoșgeldin, dostum.

-Haberi aldığımda hemen hazırlık yapıp geldim. Sakin ol, onu da ailesini de sağ salim buraya getireceğiz.

-Elimden geleni yapıyorum, Sirius. Deniyorum.

Idalia ise sabırsızdı. Hemen gitmemizi istiyordu. Ida, Sirius ve ben, adamlarımız ile birlikte portal açmak için uygun bir yer bulduk ve tam yerinde, tam zamanında orada olmak için geçidi çabucak açtık.

Planımız hazırdı. Kalabalıkta normal bir davetli gibi gözükmek için bir büyü yaptık. Herkes bizi normal biri sanacaktı. Adamlarımızın bir bölümü çoktan Asena'nın ailesinin evine varmış olmalıydı.

Planımız kusursuz işledi; Asena'yı o şerefsizin karşısında köşeye sıkışmış vaziyette buldum, öfke tıpkı bir yangın gibi damarlarımda geziyordu ve bu öfke, gücüme de yansıdı. Elimde büyük bir ışık topu belirdi. Büyük bir hırsla ona fırlattım. Anında yere serildi o alçak.

Asena'm, güzeller güzeli kraliçem, şaşkın bakışlarla bana baktığında bu sefer ikimizin de mührü mavi renkte parladı. Onun güvende olduğunu gördüğümde rahat bir nefes almıştım.

Mühür: Beklenen Savaşçı Where stories live. Discover now